Dersim İsyanına bir de böyle bakalım. Sayın Davutoğlu bugün değil de 1937-1939 yıllarında başbakan olsun.
15 YILDAN BERİ SERİ İSYANLAR DEVAM EDİYOR
1919’da Milli Mücadele başlamış, Batılı sömürgecilerle işbirliği yapan herkes bu mücadeleye karşı. Bir Türk Devletinin yeniden kurulmasını istemiyorlar. Seyit Rıza’nın da içinde bulunduğu Koçgiri isyanı başlamış. Sivas-Malatya-Erzincan üçgenini cehenneme çevirmiş. Siz Batıda Yunan ve bütün sömürgecilerle savaşıyorsunuz. O isyanı da bastırmak zorunda kaldınız.
1925 yılı T.C. yeni kurulmuş. Bu kez İngilizler din sömürücüsü Şeyh Sait’i isyan ettirmişler. Kerkük ve Musul’ ebediyen elimizden almak için yapılan bu isyana da Seyit Rıza fikir olarak katılmış. Sonra aynı kafadarlar Ağrı isyanını düzenlemişler. İrili ufaklı daha pek çok isyanlar da olmuş. Bunların hepsini genç cumhuriyet bastırmış.
1935 YILINA GELDİĞİMİZİ FARZEDELİM
Dersim’de yaşayan 60 kadar aşiretten 6 tanesi oraları işgal etmiş, hem halka zulmediyor hem de Ankara’yı takmıyor. Aynen hain PKK gibi okul yaptırmıyor, vergi topluyor, köprü yaptırmıyor. Buraya girmeyin diyor. Bunu Osmanlı döneminde de yapmış. Sonra Hozat ve ovacıkta Mehmetçikleri öldürüyor. Yani devletin içinde küçük bir devlet türemiş oluyor. Şimdi sorumuzu soralım:
-Sayın Davutoğlu İsyancı Seyit Rıza’nın yanında mı, yoksa devletin başında ve yanında mı yer alırdı?
Davutoğlu buna cevap vermelidir.
1944 OLAYLARI DERSİM İSYANINA BENZİYOR MU?
1944 yılına gelindiğinde Sovyetlerin Hitler’e galip geleceğini anlayan CHP çark edip Turancılığa karşı olan Sovyetlere yaranmak için Türk Milliyetçiliğini mahkûm etmek istemiş, bu davayı Kazım Alöç adlı bir hâkim yürütmüştür. Sayın Başbakanın hilekâr veya bilgisiz “DERİN” tarihçi(!)leri bu ismi bile yanlış vermişler. Çok sevdikleri terörist başının ismine benzetip Kazım Öçal diye söylettiler.
Bu mahkemeler tam bir Devlet Partisi olan ve kendini devlet yerine koyan CHP’nin zulmüdür. Zira bu vatanseverlere karşı yapılmıştır. Tıpkı günümüzün Devlet Partisi olan AKP’nin Ergenekon, Balyoz vb. adı ile vatansever aydın ve askerlere yaptığı zulmü o zaman CHP yapmıştır.
Ama Dersim İsyanına karşı yapılan harekât ve yargılamalar isyancı ve vatan hainlerine karşı yapılmıştır. Bunların benzediğini söylemek sadece milliyetçilere hoş görünme manevrasıdır. Bunlar birbirine asla benzemeyen olaylardır. Milliyetçiler 1944 olaylarını devlet aleyhinde asla kullanmamışlardır.
Dersim İsyanında masum halktan çok insan ölmüştür. Bu acıyı her insan hissetmelidir. Ancak bunu katliam veya soykırım olarak ele almak başka bir ihanettir.
Yakınlarımdan Dersim Harekâtında asker olanlar var. Onlardan dinledim. İsyancı militanlar genel olarak halkın arasına saklanmış ve zayiatın çoğu böylece meydana gelmiştir.
Kısaca Dersim Harekâtının sonundaki acıların sorumlusu T.C. Devleti değil, İsyancılar ve Batı emperyalizmidir.