Lozan da konferans İngilizlerin çıkardığı zorluklar yüzünden uzar. Sebebi Osmanlının güçten düştükçe batılıya verdiği bir takım imtiyazlarla birlikte yeni imtiyaz talepleridir. Bu taleplerde yer altı, yer üstü, birtakım zenginliklerle birlikte demiryolları yapımı ve kullanımı işletmeciliği gibi hususlarda vardır.
Lozan da Batıya kabul ettirilen en önemli hususlardan biri “YER ALTI ZENGİNLİKLERİ TÜRK MİLLETİNİNDİR.”prensibidir. Tam bu noktada ABD’nin İngiliz isteklerinin kendi menfaatlerinde zarar verdiğini söyleyerek Türkiye yanında yer almaya başlayıp İngiltere’ye de baskı uygulamaya başlamıştır. 24 Temmuz 1923’te Lozan Anlaşması imzalanır.
Peki, Amerikalılar Türklerin yanında niçin yer alırlar. Bu durum 17 Temmuz 1923 Tarihli New York Times gazetesinde şöyle anlatılır.”Lozan da Amerika bir zafer kazandı. Israrla üzerinde durulan “AÇIK KAPI HERKESE EŞİT İMKÂN” ilkesi kabul edildi. İtilaf devletleri Türkiye Petrol Şirketi ile ilgili imtiyazların anlaşma dışında kalmasını ve kendilerine bir öncelik verilmemesini kabul etti. Bu imtiyazların kaldırılması için Türkler ve Amerikalılar birlikte mücadele verdiler denilir.
Diğer bir görüş ise dönemin bakanlarından Rafet Beyin gizlice imzaladığı “Chester İmtiyazı anlaşmasıydı. TBMM ‘ de bu imtiyazı onaylamıştır denilir. Chester Amerikalı bir amiraldir. Bu şahıs 1899 da Abdulhamit`le yakınlık kurup, Abdülhamit den Türk topraklarında demir yolu yapımı için daha önce Almanlara verilen Bağdat demiryolu imtiyazının benzeri imtiyaz istemektedir. Osmanlı Almanlara Bağdat`a kadar döşedikleri 2000 km’lik demiryolunun sağ ve solundaki 200 m’lik yer altı ve yer üstü zenginliklerini kullanma hakkını Almanlara bırakmıştır.
Amerikalılar ise yapılacak anlaşma ile demiryollarının 20 km sağında ve solundaki her türlü yer altı ve yer üstü zenginliklerinin kendilerine verilmesini isterler. Bunlar Rafet Bey’den alınan TBMM ‘nin de onayladığı haklardır.Atatürk aceleyle imzalanan bu anlaşmayı inceleyince Sevr’in hortlatılmak istendiğini Türkiye’nin bağımsızlığına ters düştüğünü görüp anlaşmayı yırtıp atar; ve bunun kabul edilemezliğini söyler.
Amerikalılar şok olmuştur.”20 Aralık 1923 tarihli Amerika gazetelerinde: “Türkler Chester imtiyazını iptal etmek istiyor, M.Kemal Chester imtiyazının tanımıyor.”şeklinde başlıklar dikkatini çekmiştir.
Kendi menfaatleri adına İngiltere’ye baskı yana Amerikalı menfaatleri bozulunca ABD senatosunun M.Kemal’e Lozan’ı tanımadığını bildirdiğini görüyoruz. Bugün de tanımamaktadır. Ancak Amerikalı isteklerinden vazgeçmez ve 1996 yılı ortalarında 69 yıl sonra bulduğu bir boşluktan içeri dalarak isteklerine elde eder. Nasıl mı? Okuyalım:
1996 yılında Türk hükümeti ile Amerikan AMDL şirket yetkilileri “ Maden İmtiyaz Sözleşmesi “ imzalarlar.Bu anlaşmaya göre şirket Türkiye’nin 7 ayrı bölgesinde 1,2 milyon hektarlık bir alanda maden arama, çıkarma,işletme ve her türlü hakkının (Anatolra Menerals Development Limited)AMDL şirketine satılması kararı imzalanır.Bu Türkiye topraklarının yüzde üçüne tekabül eder.
Bu şirket ne hikmetse YAMAŞ (Yeni Anadolu Madencilik A.Ş) olarak bir şirket kurar.AMDL şirketi yapılan anlaşmayı Dünya Maden Konseyine onaylatır ve Kanadalı bir firma ile de ortaklık anlaşması yapılır.Bunların tanıtım broşürünün başlığında bir cümle dikkat çekicidir; TÜRKİYE FEDEREL DEVLETİ diye başlık konulmuştur…Lozan’a dönüp bakarsızın federasyon ,federatif yapı kelimelerini ordada görürsünüz….Hezimet denilen Lozan’da bu kelimeler çöplüğe atılmış ,ancak birileri tarafından tekrar hortlatılırken İngiliz servislerinin fesli kullarından ses çıkmamıştır.
Şirket New York borsasında 22.140836 hisse kote ettirir. Amerikan halkına hisseleri satar.Veee şirket Türkiye’den elde ettiği tüm imtiyaz haklarını Amerikan kanunlarına göre koruma altına almış olur.
ABD madencilik yasasına göre: “Amerika topraklarına veya başka ülke topraklarında maden arama ruhsatı elde etmiş bulunan ABD vatandaşlarının hakkını korumak Amerikan devletinin güvencesi altındadır.”
Sonuç olarak Amerika 1889 ‘da Abdulhamit’ten Amiral Chester’le istemeye başladıklarını tam 100 yıl sonra 1996’da almayı başarmış TBMM ‘den çıkardığı Tahkim Yasasıyla da işi sağlam kazığa bağlamıştır…
Ne diyelim! Büyüklerimiz iyisini bilir… Onlar mülkiyet yasalarıyla ilgili yabancılara satışları eleştirenlere “TOPRAĞI ALIP GÖTÜRMÜYORLAR YA DEMİYORLAR MI?”