Hafta sonu, genelkurmay başkanı Org. Hulusi Akar’ın konuğu, Amerikalı mevkiidaşı Org. Dunford idi… Ankara’da yapılan görüşmelerden sonra yapılan açıklamalara bakılırsa, görüşmenin ana teması beklendiği gibi Suriye ve Irak’taki askeri gelişmelerdi. Ancak detaylarda yer almasa da asıl konunun önümüzdeki günlerde girişilecek askeri operasyonların detayları olduğuna da şüphe yok.
Kısaca hatırlamak gerekirse, Orgeneral Akar, son haftalarda önce uzunca bir ABD ziyareti yapmış, daha sonra da MİT müsteşarı Fidan’la beraber Rusya’nın yolunu tutmuştu. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD başkanı Obama arasında bir telefon görüşmesi yapıldığı kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Tam da Amerika’da başkanlık seçimleri için son düzlüğe girilen ortamda gerçekleşen bu zirvelerin hakikaten önemli olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı? Gelin Beyaz Saray’ın yeni sahibini beklemeyecek kadar önemli olan hususları birlikte tahmin etmeye çalışalım:
Bir: IŞID karşıtı koalisyonun Rakka operasyonu, Türkiye’nin muhalefetine rağmen PKK’nın Suriye kolu YPG ile birlikte düzenlenecek gibi görünüyor. Amerika İncirlik’i kullanmak istiyor ve PKK’lı teröristlere silah ve mühimmat yardımı yapıyor.
İki: Türkiye’nin Fırat’ın batısına geçilmemesi uyarısına kulak asmayan YPG milisleri Mümbiç kasabasını işgal etmiş durumda… Türkiye, buranın derhal boşaltılmasını istiyor.
Üç: Yine Fırat’ın batısında, hemen Hatay’ın dibinde oluşturulan PKK kantonu Afrin’den Türkiye rahatsız…
Dört: Türkiye, oluşturulmak istenen Kürt koridorunu engellemek için Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında El Bab kasabasını IŞID’dan temizlemek istiyor. Ancak burada tek engel ABD değil; Rusya ve Suriye rejimi de Türkiye’yi ilerlememesi için sert bir dille uyarıyor. Zira El Bab kasabası, hemen Halep’in yanı başında… Orası da rejim güçleri ile muhaliflerin çatışma sahası…
Beş: ABD ve İran, devam etmekte olan Musul operasyonuna Türkiye’nin katılmasına mani oldu ve bunun için Irak hükümetini kullandı. Çoğunluğu Sünni olan bu kentte Şii milislerce düzenlenebilecek bir katliam, Türkiye’ye yeni ve büyük bir göç dalgası yaratabilir.
Altı: Irak’ın Türkiye sınırındaki Türkmen kasabası Telafer, hem jeopolitik hem de etnik açıdan Türkiye için çok hassas…
Yedi: Irak’taki PKK varlığı giderek güçleniyor. Kandil’den sonra Şengal Dağı da PKK kontrolüne girmiş durumda.
Sekiz: Amerika, Türkiye’nin bir bahane ile Telafer’e girebileceğinden şüpheleniyor. Bu durumda hem Musul’a bir koridor açılacağını hem de olası Kürt koridorunun Irak’ta da kesintiye uğrayacağını biliyor.
Dokuz: Bütün bunlar olurken 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı soğuk hava, Türk – Amerikan ilişkilerinde fırtınalar estirmeye devam ediyor.
On: Amerikalılar, Türk hükümeti ile Ruslar arasındaki flörtü öfke ve endişe ile takip ediyor…
Şimdi bu on önemli sorun devam ederken gerçekleştirilen kritik Akar – Dunford zirvesinin hangi sorunlara çözüm getirdiğini merakla bekliyoruz. Özellikle Münbiç – El Bab – Rakka üçgeni ısınırken ve Türk ordusu Telafer’e yönelik yığınak yapmışken önümüzdeki günlerde son derece önemli gelişmelerin olabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil…