Bizim uyanık Temel Trabzon’dan gemiye binmiş İstanbul’a gidiyormuş. Şiddetli fırtına olmuş, Temel’in bavulu denize düşmüş. Temel hiç aldırış etmiyormuş. Meraklı birisi sormuş: “Yahu Temel, bavulun denize düştü, oralı olmuyorsun!” Bizimki cevap vermiş “Düşsün, nasılsa anahtarı bendedir”. Çok bilinen bir fıkra olması yanında günümüz dış siyaset komedisini harfiyen ifade ediyor.
Bizim Ege denizindeki 16 Ada ve adacık Yunanlılar tarafından işgal edildi. Türkiye’yi yönetenlerden ses yok. Nihayet yıllar sonra bir soru önergesine verilen cevapta savunma(ama ne savunma!) bakanı “O ADALAR FİİLEN İŞGAL ALTINDADIR, AMA HUKUKEN LOZAN ANTLAŞMASINA GÖRE BİZİMDİRLER”, demiş.
Bu ifadenin Temel’in “ANAHTARI BENDEDİR” söyleminden ne farkı var?
İŞTE BU DEVLET BÖYLE YÖNETİLİYOR. YANİ YÖNETİLEMİYOR.
Güneydoğu Anadolu gitmiş. Olsun “Orası Lozan’a göre hukuken bizimdir”.
Süleyman Şah Türbesinin olduğu yer Fransızlarla yapılan anlaşma ve Lozan’a göre bizimdir. Ama osun, orayı da üç sandukayı alıp kaçarak terk ettik. Oranın hukuken bizim olması yeter!
KENDİLERİ, FİİLEN BAŞKASININ OLSUN ZARAR ETMEZ, “HUKUKEN” BİZİM OLSA YETER(!) GİBİ ANLAŞILMAZ BİR ANLAYIŞA SAHİPLAR.
EY YETKİLİ KİŞİLER SIRA NEREDE? BİLELİM, ONA GÖRE “HİCRET” HAZIRLIKLARINA BAŞLAYALIM! HİÇ DEĞİLSE ŞU KADAR VEFA GÖSTERİN!