Biz vatansız yaşayamayız. Türk milleti bir başka halklara veya milletlere benzemez.
Vatan sadece karnımızı doyurduğumuz bir toprak parçası değildir. Türkler birçok devletler kurarak kendilerini yenilemiş ve güçlendirmiştir. Türkler için vatan duygusu o kadar yücedir ki, onun için ölmek dahi az gelir.
Türkleri savaş meydanlarında yenmenin zor olduğunu tarih ispat etmektedir. Düşman, Türkleri savaş meydanlarında yenemeyeceğini bilir.
Türk-İslam düşmanlarının şart ve zemine göre şeytani planları her zaman hazırdır. Müsait gördükler zamanlarda planlarını ortaya koymaktadırlar. Bunun için, kendi milletine-vatanına ihanet eden projelerine uygun mimarlar yetiştirirler.
Hiçbir zaman uyumayan Türk düşmanları, Ülkemizde bizzat oluşturdukları zafiyetlerden nemalanmıştır. Devletimizi yöneten Devlet Erkanlarını zaman zaman aldatabilmiş ve kandırabilmiştir.
Gözleri, Türkiye üzerinde bulunan bu nemrutları Türk tarihinin aydınlık ve karanlık zamanlarında da görmemiz mümkündür.
Türk Milletini, en sevdiği ninnileri söyleyerek uyutmaya çalışanların unuttukları bir şey vardır: Türkler, üstünde güvenle uyuduğu beşiği vermeyecek kadar uyanık ve hassastırlar. Söz konusu vatan olduğunda kurt gibidirler; kandırılabilecek ninnilerle uyutulabilecek bir millet değildirler. Söz konusu vatan olduğunda yeryüzünde yaşayacağı bir başka vatan aramaz Türkler...Türklerin vatanı, aynı zamanda öldükten sonra da huzur içinde uyuyabilecekleri bir kabirdir...
15 Temmuz, bir oyunun bir senaryonun veya bir kurgunun parçasıdır. Bunu artık hepimiz biliyoruz. Bu alçaklığı Kimin ve kimlerin yaptığından ziyade kimler tarafından yaptırıldığının önemi daha büyüktür.
Teferruatta gizlenmiş olan figüranların kendiliğinden ortaya çıkmasını beklemek saflık olacaktır. Devletimiz, detay araştırmalarında darbe girişiminde parmağı olan her bir unsuru ortaya çıkartacak ve bu hainlere gerekli cevabı verecektir.
Türk milleti, yeri geldiğinde zalime ve zulme kendini öz vatanında esir etmek isteyenlere karşı duruşunu her zaman göstermiştir.
Nasıl bir ruhla savaş uçaklarına, tanklara kafa tutmuş ,dünya alemine Türk’ün kim olduğunu göstermişse, Onun sahip olduğu devletimiz de Büyük Türk Milletinden aldığı güç ve kuvvetle, çapulculara, hainlere, ihanet şebekelerine ve düşmanlarına nasıl bir kudrete sahip olduğunu gösterecektir.
Ancak, ‘Kurunun yanında yaşta yanar’ gibi bir sözün arkasından hareket ederek mağduriyetlerin yaşanmamasına karşı Devletimiz her türlü tedbiri almak zorundadır.
Bir zamanlar, Gülen ‘cemaati’ olarak ifade edilenlerin hep gülen ve ağlayan yüzünü gösterdiler. Bunların ihanet içinde olduklarını söyleyenleri düşman bellediler. Bir zaman sonra ise, gülen ve ağlayan yüzün arkasında saklanan FETÖ diye bir ihanet şebekesini ortaya çıkardılar. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ise FETÖ'nün, Türk Milletini bölme ve parçalama projesinin sadece bir parçası olduğu anlaşıldı.
Şu anda, bir zaman sonra her kim bunların gazetesini okumuş, televizyonlarını seyretmiş, evlerinde oturmuş, dershanelerinde okumuş, ticari ilişkiler içinde bulunmuşsa sorgulanıyor ve cezaevlerine yollanıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuyla ilgili çok güzel bir tespiti var: ‘Altı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet’ Gerçekten Vatan hainleriyle hiçbir zaman bir araya gelmeyecek, bırakın silahı bir tokat atmasını dahi beceremeyecek, işi gücü ibadet olan o kadar çok insan var ki suçladığımız. Gerçekten bu insanları vatana ihanet eden insanlardan ayıklamak lazımdır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi Düşman sinsi çalışmalar içindedir. Gülen yüzünü, güzel sözlerini, nazik davranışlarını göstererek asıl gayesini gizlemekte, maskelemektedir. Bütün bunları fark etmesi gereken vatandaş değil devlettir.
Devlet uyanık olmak zorundadır.
Devletin müsaade ettiği okula, bende gidebilirim, çocuklarımda… Devletin müsaade ettiği gazeteyi alır, televizyonu seyrederim. Devletin müsaade ettiği şirketlerin mamullerini alırım-satarım. Şirketin kime hizmet ettiğini, parasını nereye-nasıl kullandığını ben değil devletimiz bilmelidir, devletimiz ortaya çıkarmalıdır.
Devletimiz, milletine, devletine ihanet içinde olan, insanların beynini yıkayarak ayaklanmaya teşvik eden bütün kurum ve kuruluşları takibe alarak dünyayı başlarına yıkmalıdır. Milletimizin fertleri istihbarat örgütleri gibi çalışarak bunları ortaya çıkartacak kabiliyetleri ve marifetleri nede buna harcayacakları zamanları vardır. Devletimiz. sinsi oyunları önceden sezerek, milletimize farklı yol ve yöntemlerle sirayet eden devlet ve millet düşmanlarını yok etmelidir. Devletimiz, Onlara imkan sağlayan kurum ve kuruluşları tespit ederek kapatmalı ve cezalandırmalıdır.
Büyük sorumluluk Türkiye’nin geleceğine sahip çıkacak olan gençlere düşüyor. M. Kemal Atatürk “Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun en evvel ve her şeyden evvel Türkiye’nin istiklaline, kendi benliğine, milli an’anelerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir” tehlike Devletimizin kurumlarında işaret edilmelidir.
“Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır.
“Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!”