Ülkücü olmanın gururunu her zaman içimde hissettim. Gerçekten Ülkücü olmanın bir ayrıcalık olduğuna inandım her zaman. Hayatımın her anında ülkücülük bir anlam ifade etmiştir. Hayata ve dünyaya bakış tarzımın temelinde ve felsefesinde de ülkücülük hâkim olmuştur.
Ben ülkücüyüm diyenlerin bilmesi ve tanıması elzem olan hususlardan birisi teşkilattır. Ayni fikre inanan ve ayni hedefe yönelen insanların özlemini duyduğu veya gerçekleştirmek istediği düzene, nizama veya hayallere ancak teşkilatlanarak varabilmeleri mümkündür.
Belli bir gayeyi, uygun bir yerde, insan, zaman ve malzeme unsurlarını birleştirerek- gerçekleţtirmeye hizmet eden hareketli bir sistemdir teşkilat. Teşkilatlanamamış toplumlar bir yığından ibarettir.
Hadis: "Halkın arasına karışıp, onların sıkıntılarına sabreden bir Müslüman, halktan ve onun sıkıntısından uzak yaşayandan daha hayırlıdır." Buyurur.
Kalabalıklar teşkilatlanarak derlenir, toparlanır, düzen ve intizama kavuşabilir. Türk Toplumunun yapısında var olan teşkilatçılık ruhu, o toplumun içinden çıkan büyük liderler tarafından harekete geçirilerek güçlü teşkilatlar meydana getirilir. Teşkilatlar her şeyden önce kendi içinde hâkimiyet esasına dayanır. Teşkilat içinde birlik ve beraberliğin sağlanmadığı zamanlarda bölünmeler ve parçalanmalarla birlikte psikolojik anlamda da güven ve iyi duygular ortadan kalkarak bir daha ayni yönde birlik ve beraberliğin çatısını oluşturmak Neredeyse imkânsız hale gelir.
Gördüğümüz kadarı ile Teşkilatların en önemli eksikliklerinden birisi disiplindir. Disiplinin olmadığı hane, cemaat veya teşkilatlarda da huzursuzluklar baş göstermektedir. Disiplin, teşkilatın her alanında muhakkak uygulanması gerekir. Hiç kimsenin yüzünün, gözünün güzelliğine bakarak, topluluğun yüksek menfaatlerinden taviz vererek teşkilatları ayakta tutulamaz. Teşkilatlar his ve duygularla değil akıl ve zekâlarla güçlenerek umulan hedeflere yürür. Ayni geminin içinde olduğumuzu unutmadan hareket edersek aklı başında olmayan birinin gemide delik açmasına müsaade etmemelidir.
Ülkücünün performans değeri her zaman yüksektir. Ancak Bu performans ehil olmayan ellerde çarçur edilerek enerji asıl mecranın dışında israf edilirse yazık edilmiş olur. Bu anlamda Teşkilatların olduğu her yerde temsile namzet olan ülkücüler iyi değerlendirilmelidir. Ülkücünün sahip olduğu kaynakları ve meseleleri görebilecek ve çözebilecek akıl, mantık ve zekâya sahip ülkücüler tercih edilmelidir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumlar da göz önünde bulundurulduğunda Teşkilat olmanın ne derece önemli olduğunu daha iyi anlamış oluruz. Kaybedecek ne zamanımız, ne bir tek insanımız, ne de fazlalık bir enerjimiz var. Zamanı, insanı ve enerjiyi en tasarruflu şekilde değerlendirerek Türkiye’mizin içinde bulunduğu sıkıntılara acil çözümler getirecek idealist kadroları icra makamlarına tevdi etmek gerekiyor.
Bütün bunları söylediğimiz halde, görüp gözlerini yumanlar, duyup kulaklarını tıkayanlar vebal altındadır. Onlara hakkımı helal etmiyorum.
Sağlıcakla kalın.