Kıvran kıvran, debelen, basbas bağır ve çırpın;
Kılı mı kıpırdıyor, bir kulak ver ki, Garb'ın!
Sen, hâlâ derdindesin, başörtünün-eşarbın:
Gırtlağın sıkılırken, zülfünü tarıyorsun;
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
Kuzu postunda ayı, diyorsun ki, al beni!
Bilmiyorum, bekliyor nasıl bir ikbâl beni!
Dünkü tebaamıza yaptınız hamal, beni:
Bana öyle geliyor boşa kıvranıyorsun;
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
Kâh yağ ikramındalar, kâh bal, bâzen de kaymak;
Gitmiyor mu zoruna ahmak yerine konmak?
Durmadan salınıyor tepemizde bir tokmak:
Takat mı kaldı artık, her ân yalpalıyorsun;
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
Kasa onun elinde; sanırsın alış-veriş!
Gözünü perdelemiş; adam, özünü emmiş!
Boğazına ip dolar, der ki: "Bu, ne biçim iş?"
Söyler misin sen, bana: "Ne iş kotarıyorsun?"
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
Dostum diyorsun ammâ, ona göre sen, yemsin!
Hududuna yaklaşma, zîrâ ona mahremsin!
Etrafın vampir dolu, dur ki, kanını emsin:
Genç, ihtiyar hep darda, ham hayâl kuruyorsun!
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
Cebimizden çıkmıyor her müttefikin (!) eli!
Bizi, silip süpürmek değil midir emeli?
Refakat ediliyor kutlarlarken Noel'i:
Bu kafayla bir düşün: "Nereye varıyorsun?"
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
Şehit kanıyla aldık, sattığınız her mülkü;
Biter mi sanılıyor, bu millette bu ülkü?
Dünkü hasımlar ile, aynı hasım bugünkü:
Kendi hançerin ile kalbini yarıyorsun;
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
Öksüz-yetim hakkını, unutmayasın sakın!
Türklük'te birliğe koş, birlik ise maksadın!
Akarken oluk oluk saf kanı Müslüman'ın:
Bakıver bir târihe, kime yalvarıyorsun;
Değirmen sele gitmiş, sen şakşak arıyorsun!
M. HALİSTİN KUKUL- 2007-Samsun