İdam kararı tarihte benzeri görülmemiş bir skandaldır
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü İşbilir, Mısır'da 528 kişinin idama mahkum edilmesine ilişkin "Bu, tarihte benzeri görülmemiş bir skandaldır" dedi.
İSTANBUL (AA) - Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, Mısır'da 528 kişinin idama mahkum edilmesine ilişkin, "Mahkeme, toplam yargılama süresinde, kimlik tespiti ve iddiaların sanıkların yüzüne okunması için gerekli zamanı bile hesaba katmadan dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde dakikada 26 idam kararı vermiştir. Ne şahitler dinlenmiş ne de avukatların savunma yapmasına izin verilmiştir. Bu şekilde tek duruşmada 529 darbe karşıtı için idam kararı verilmiştir. Bu, tarihte benzeri görülmemiş bir skandaldır" dedi.
Uluslararası Rabia Platformu öncülüğünde, Türkistan Birliği, Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği, Hukukçular Derneği, Rabia Mısır Dayanışma Derneği, Yeryüzü Doktorları Derneği, Birlik Vakfı, Akabe Vakfı, Hayrat İnsani Yardım Derneği ve Türkiye'de kurulu Mısırlı derneklerin de aralarında bulunduğu bazı sivil toplum kuruluşları, Mısır'da darbe karşıtı 528 kişiye "şiddete teşvik" suçlamasıyla idam cezası verilmesine tepki amacıyla Sultanahmet'te bir otelde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan İşbilir, Mısır'da darbe karşıtı 528 kişinin idam mahkum edilmesinin insanlık tarihi adına büyük bir utanç olduğunu söyledi.
Minya Ceza Mahkemesi'nin, 545 sanıklı davada, binlerce sayfa evrakı dakikalar içinde inceleyerek hızlıca karar verdiğine dikkati çeken İşbilir, "Mahkeme, toplam yargılama süresinde, kimlik tespiti ve iddiaların sanıkların yüzüne okunması için gerekli zamanı bile hesaba katmadan dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde dakikada 26 idam kararı vermiştir. Ne şahitler dinlenmiş ne de avukatların savunma yapmasına izin verilmiştir. Bu şekilde tek duruşmada 529 darbe karşıtı için idam kararı verilmiştir. Bu, tarihte benzeri görülmemiş bir skandaldır" diye konuştu.
- "Küresel ve büyük bir kampanya başlatıyoruz"
Uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunan İşbilir, şunları kaydetti:
"Dünyada bir veya birkaç idam kararı için büyük kampanyalar yapan batılı sivil örgütlerin ve batı ülkelerinin bu karar karşısında nasıl bir tavır takınacağı merak konusudur. Özgürlük, adalet, insan hakları ve demokrasi taraftarı olduğunu iddia eden tüm sivil toplum kuruluşlarını, hükümetleri, uluslararası örgütleri bu idam kararları karşısında etkin bir duruş sergilemeye ve samimi olmaya çağırıyoruz. Bizler, Uluslararası Rabia Platformu olarak küresel ve büyük bir kampanya başlatıyoruz. Dünya hukuk tarihi adına büyük bir utanç olan bu kararların uygulanmaması ve Mısırlıların özgürlük ve demokrasi mücadelelerinin başarılı olması için küresel ağımızı harekete geçireceğiz. Verilen karar sadece Mısır cuntası için değil, darbeye destek veren batılı ülkeler, işbirlikçi Arap rejimleri için de utanç verici bir durumdur. Mahkeme heyetleri yargıç değil, darbe yönetiminin infaz timi gibi çalışmaktadır. Bu yargıçlar insan aklı ve vicdanı ile dalga geçmektedir. Buna seyirci kalmak bu zulme ortak olmak demektir."
- "Demokrasi yanlısı Mısırlıların bu tuzağa düşmeyeceklerine inanıyoruz"
İşbilir, bu kararla darbecilerin gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdiğini vurgulayarak, darbecilerin Mısır halkına, demokratik özgürlüklere büyük bir düşman olduğunu bir kez daha ispat ettiğini belirtti.
Darbe yönetiminin, bugüne kadar devletin resmi kuruluşlarını halka karşı kullandığını söyleyen İşbilir, "Medya kuruluşlarını insanları aldatmak için kullandı. Ordu ve polisi insanları öldürmek için kullandı. Yaptığı katliamlar en ağır ve büyük katliamlardı. Şimdi de darbeciler mahkemeleri toplu bir katliam yapmak için kullanıyor. Darbe yönetimi bu kararıyla Mısır'daki darbe karşıtı gösterileri barışçıl olmaktan çıkarmaya ve şiddete yönlendirmeye çalışıyor. Demokrasi yanlısı Mısırlıların bu tuzağa düşmeyeceklerine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Vicdanı olan herkesi, siyasi partileri, yazarları, entelektüelleri, sivil toplum kuruluşlarını, uluslararası örgütleri bu hukuksuz uygulamalara "dur" demeye çağıran İşbilir, konuyla ilgili gelişmeleri "www.r4biaplatform.com" internet sitesinden takip edilebileceğini söyledi.
İşbilir, "Uluslararası kampanyada nasıl bir çalışma yapacaksınız?" sorusu üzerine, "Bu hukuk skandalından sonra, batı ülkelerini merkeze alan bir kampanya başlatmak gerekiyor. Bizim kampanyamız, yaptığımız mevcut çalışmaların ölçeğini büyütmek olacak. Küresel çapta, gerek hukuki anlamda gerekse medya alanında konunun daha iyi anlaşılması için, insan hakları ihlallerinin gündeme gelmesi için, baskı çalışması olacak. Vakit geçirmeden bugünden itibaren bu kampanyayı başlatıyoruz" diye konuştu.
- "Utanç verici bir karar"
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Rehberlik Konseyi Üyesi Dr. Cemal Hışmet de Mısır'da her şeyin tersine döndüğünü, ordunun, polisin görevini yapmak yerine insanları katlettiğini söyledi.
Hürriyet ve Adalet Partisi Milletvekili de olan Hışmet, Mısır medyasını eleştirerek, "Mısır medyası gerçekleri söylemek yerine yalanı yazıyor. İnsanları şiddete yönlendiriyor. İnsanları kutuplaştıran bir medya var Mısır'da" dedi.
İdam kararına çok şaşırdığını belirten Hışmet, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu, utanç verici bir karar. Mısır yargısı halkın sırtında bir yüktür. Masum insanlar hapse atılıyor. Halkı ve devleti soyanlar dışarı çıkarılıyor. Yargı kendi halkına karşı hükümler veriyor. Hapiste bulunan çocuklara, kadınlara ve erkeklere işkence yapılıyor. Geçenlerde savcılığın himayesinde 37 genç hapse götürülürken öldürüldü. Mısır'da 529 kişi hakkında idam kararı alındı. Dava için 140 bin dosya var. Avukatlar hiçbir belgeye ulaşamadı. Duruşma bile yapılmadı. Savunmalar alınmadı. Bu davanın vefat eden iki sanığı için bile idam kararı alındı."
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın açıklamasını yetersiz bulduğunu belirten Hışmet, İhvan'nın suç işlememesine rağmen böyle bir karar verilmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Hışmet, bu hüküm kabul edilmez olduğunu vurgulayarak, "Bu toplu bir katliam. Bu katliamları biz meydanlarda gördük. Şimdi kanunlarla, yargı kararıyla görüyoruz. Mısır mahkemeleri hakkında bir kampanya başlatmak lazım. Çünkü Mısır yargısı bağımsız değil" dedi.
Hışmet, darbecilerin bu kararla Mısır halkını sokağa dökmek, şiddete yönlendirmek istediğini ancak halkın doğru yoldan sapmayacağını söyledi.
- "İnsan hakları ülkelere göre farklı yorumlanamaz"
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan ise Mısır'da "yargı komedisi" adıyla bir tiyatro oynandığını belirtti.
Mısır'da yaşam hakkının yargı eliyle ihlal edildiğine dikkati çeken Ceylan, "Mahkeme sadece 20 dakikada 529 kişinin ölüm kararını vererek yarışma yapmıştır. Bu bir komedidir. Uluslararası kurumlar seyrediyor. Bu, onların iki yüzlülüğünü gösteriyor. Uluslararası camianın sorumluluğu büyüktür. İnsan hakları ülkelere göre farklı yorumlanamaz. Bu bir vahşettir. Bu vahşeti durdurmak gerekir" değerlendirmesinde bulundu.