Konferansın açılış konuşmasını BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun yaptı. Ban, barış görüşmelerin zorlu sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Ban, ilk kez yüz yüze gelen Suriye yönetimine ve muhaliflere, bu sorunların üstesinden iyi niyetle müzakere ederek üstesinden gelmeye çalışmaya çağırdı.
Ban’ın ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim bir konuşma yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov konferansın temel görevinin ‘trajik’ olarak değerlendirdiği çatışmaların bitmesini sağlamak ve çatışmaların bölgedeki diğer ülkelere yayılmasını önlemek olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry konuşmasında, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın yeni bir geçiş hükümetinin parçası olamayacağını söyledi.
Kerry’nin ardından Suriye Dışişleri Bakanı Walid Muallim söz aldı. Muallim konuşmasında Suriyeli muhalifleri hain ve İsrail ajanı olmakla suçladı. Muallim ayrıca Suriye’nin komşusu ülkeleri, Suriye’deki iç savaşa silah ve savaşçı göndermek suretiyle Suriye’yi ateşe atmakla suçladı.
Ban’ın ilerleyen dakikalarda konuşma süresinin dolduğunu belirterek Muallim’i uyarması üzerine Muallim ve Ban arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından Muallim kısa süre daha konuşmaya devam etti.
Üç yıl içerisinde 130 bini aşkın insanın canına mal olan savaşın sona erdirilmesi konusunda arabuluculuğu Birleşmiş Milletler özel elçisi Lahtar Brahimi üstlenmiş durumda.
Cenevre 2 olarak adlandırılan bu konferansın kilit önemdeki anlaşmazlık konusunu Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın görevden inip inmemesi tartışması oluşturuyor.
MUHALİFLERİN TAVRI NET
Kerry gibi Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) Başkanı Ahmed el Carba da Esad’ın iktidarda kalmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Carba ayrıca, Esad güçlerini Suriye’deki El Kaide bağlantılı gruplara destek vermekle suçladı ve rejimi acilen Cenevre-1 anlaşmasına uymaya ve iktidarı geçici hükümete devretmeye çağırdı.
DAVUTOĞLU: REJİM İNSANLARI KANDIRAMAZ
Konferansta, BM Güvenlik Konseyi üye ülkeleri, Esad rejiminin temsilcileri ve muhaliflerin ardından ilk konuşma sırasına sahip ülke Türkiye adına konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise şunları söyledi:
“Biz Suriye’de kimlerin terörist olduğunu biliyoruz. Rejimin temsilcileri insanları kandıracağını sanıyor. Suriye’de suç işleyenler cezasız kalmamalı. Suriye’deki şiddet sona ermeli. Öncelikle, bu savaşların durdurulması gerekiyor. Korkunç 11 bin fotoğraf gördük. Sistematik bir şiddet var. Nürnberg’den yana böyle korkunç işkence fotoğrafları görmemiştik. Bunlar insanlık suçudur ve bu suçu işleyenler cezalarını çekmeli. Uluslararası toplum bu duruma nasıl gözlerini kapatabilir? Her gün rejim yüzünden bu kadar insan ölürken nasıl kayıtsız kalabilir?”
REJİM-MUHALEFET MÜZAKERELERİ CUMA GÜNÜ
Açılış gününün ardından ise konferansa bir gün ara verilecek. Suriyeli tarafların asıl görüşmesi ise 24 Ocak cuma günü gerçekleştirilecek. Suriye rejimi yetkilileri ile muhalefet temsilcileri BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi başkanlığında müzakerelere cuma günü başlayacak. Müzakerelerde muhalifleri Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) Başkanı Ahmed Carba, rejimi ise Suriye Dışişleri Bakanı Dışişleri Bakanı Velid Muallim temsil ediyor.
REJİM YENİDEN MEŞRUİYET KAZANACAK
Ancak Katar’ın finanse ettiği bir araştırma ekibinin yayımladığı ‘rejimin işkence arşivi’ ve BM’nin İran’a yaptığı daveti geri çekmesiyle yaşanan diplomatik fiyaskonun gölgesinde gerçekleşen Cenevre-2’den beklentiler ise düşük. İran’ın katılmadığı görüşmelerden Suriye sorununun çözümüne yönelik somut bir gelişmenin çıkması beklenmiyor. Cenevre-2’den çözüm çıkabileceği ihtimalini ‘fazlaca iyimser’ bir yaklaşım olarak gören diplomatik kaynaklar, Haziran 2012’de düzenlenen Cenevre-1’in şartlarının teyit edileceğini, ateşkes, tutsak değişimi ve insani yardım koridorunun açılması çağrısının yapılacağını ancak buna karşın müzakerelerle Esad rejiminin yeniden meşruiyet kazanacağını kaydetti.
KERRY: ESAD GEÇİCİ HÜKÜMETTE YER ALAMAZ
Kerry konuşmasında “Beşşar Esad’ın kurulacak geçici hükümette yer alması hiçbir şekilde söz konusu olamaz” yönündeki ABD tezini yineledi. Cenevre-1 konferansına atıf yapan Kerry, “Cenevre bildirisinin başarısını, bir adamın ve bir ailenin inatla iktidara yapışması engelledi” deyip şunları söyledi: “Burada gerçekçi konuşmalıyız. Bizi buraya getiren Suriye’de geçici hükümet kurulması konusundaki karşılıklı rıza oldu. Bu da taraflardan birinin itiraz ettiği birinin geçici hükümette yer alamayacağı anlamına gelir. Dolayısıyla bu da Esad’ın geçici hükümetin parçası olamayacağı anlamına gelir. Kendi halkına vahşice tepki veren bir insanın yönetim meşruiyetini yeniden kazanması mümkün değildir. Bu tahayyül bile edilemez” dedi. İşkence fotoğraflarına da değinen Kerry, “Son korkunç raporlar, Suriye’de sistematik işkenceleri, binlerce tutuklunun infaz edildiğini gösteriyor.”
Konferansa Türkiye’nin yanı sıra, ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, Almanya, Katar, Suudi Arabistan, Brezilya, Kanada, Norveç, Hindistan, Japonya, Endonezya, Güney Afrika, İsveç, İsviçre, Vatikan, Yunanistan, Belçika, Danimarka, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, Güney Kore, Avustralya, Meksika, Mısır, Cezayir, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas katılıyor.
BM Genel Sekreteri tarafından ülkelerin davet edilmesinde mültecilere yaptıkları yardımlar, mülteci akınlarından etkilenmeleri, insani yardımlara katkıda bulunmaları gibi çeşitli kriterler uygulandığı belirtildi. İran da konferansa davet edilmiş ancak Suriyeli muhaliflerin itirazı üzerine davet geri çekilmişti.