Edep, Arapça bir kelimedir. Lisanımızda karşılığı saygıdır ama terbiye manasında da kullanılmaktadır. Türkçe’ye malolmuş kelimelerden biridir
Edep, dine ait prensipler sayesinde ruhta kazanılan ikinci bir fıtrat veya daha geniş manasıyla ruhun dinle bütünleşerek istikrar kazanmasıdırİnsanın kendi içindeki istikrarı çevresi ile de istikrarı sağlar.
Her yere "Edeb Ya Hu!" yazarlardı
İslamla müşerref olan atalarımız, "Edep Ya Hu!" derken Allah’ın kendilerini gördüğüne iman ederlerdi. Bu anlamda hayatlarını yaşarken hak ve hukuka riayet ederlerdi. Yaşarken ahlaklı olurlardı. Hiç kimse görmese de, Yüce Yaradan”ın gördüğüne iman ettikleri için ve bunu sürekli hatırda tutmak için her yere "Edep Ya Hu!" yazarlardı. Bunun manası "Allah'ın huzurunda edep" demekmiş.
“Eline, Beline, Diline sahip ol”
Atalarımızın “eline, beline, diline sahip ol” şeklinde özetlediği gerçeğin ana kaynağı İslamdır. İslam ahlak ve faziletini ifade eder.İslam kaynaklarından ilham alınarak söylenmiştir. Atalarımız, kendi dillerince de bunu en güzel şekilde ifade etmişlerdir.
Demek ki, tam iman etmiş olmak ayni zamanda hak ve hukuka riayet etmek,edepli olmak demektir.
İnsanların diğer insanlardan utandıkları veya onların görmediklerini düşündükleri fiill veya eylemler içinde olan kimselerin imani yönden zaaf ve zayıflıkları dolayısıyla “edep” anlamında sıkıntı var demektir.
İslam gibi yüce bir Din’in mensupları olarak, Türk Milleti gibi terbiye ve edepli bir Milletin torunları olarak siyasi ve sosyal anlamda ne durumda olduğumuzu siz taktir edin lütfen.
Devlet adamlarında “edep” önemli bir meziyettir.
Siyasi nitelik kazanan kimselere, makam ve mevki sahibi olarak addedilen hükümet adamlarına, bu Ülkeyi yöneten veya yönetmeye talip insanlara değer kazandıracak omuzlarında ki rütbeler veya ellerindeki mazbatalar değildir. Eline, Beline, Diline’ sahip olmak velhasılı, "Edep Ya Hu!" anlayışına ve ruhuna sahip olmaları, hem halkın hem de hakkın huzurunda onları üstün kılacaktır. Halktan daha çok halkı idare eden vekiller, temsilciler ve yöneticiler Bu yeterli karineye sahip olmalı ki birer örnek teşkil edepilmiş olabilsinler. Türk Milleti’nin ileri medeniyetler ve ileri teknolojilere sahip kılacak Devlet adamlarında “edep” önemli bir meziyettir.
Kimin elinin kimin cebinde olduğunu bilmediğimiz, fakirin, garibin, yetimin kimsesizleştirildiği, mazlumların, zalimlere ezdirildiği, insan kaynaklarının, hak, hukuk ve adalet gibi bir milleti ayakta tutan ve O’nu hep zinde bir ruha sahip olmasını sağlayan temel hususların bir tarafa itildiği ülkede yaşıyorken tek diyebileceğimiz şey kalıyor geriye EDEB YA HU!
Ülkücülük insani vasıfların üzerindedir
Kaldı ki, bütün bu yazdıklarımızı en çok temsil etmesi ve “edep”i kendinde muhafaza ederek örnek teşkil etmesi gerekenler Ülkücüler olmalıdır. Ülkücülük eğer insani vasıfların üzerinde bir yerlerde ise önce elbette insani vasıflara sahip olmak gerekir. İslam Dinini her zerresine kadar yaşaması ve yaşatılması için mücadele etmesi gereken Ülkücüler, Edep duygusunu İslam ahlak ve fazileti ölçüsünde kendilerinde bulundurması gerekmektedir.Yaşamadıkları bir hayat nizamını kime nasıl anlatarak çalışmalarında başarılı olacaklar ki?..
Ülkücüler her şeyin farkında ve takibindedir.
Son gelişmelerde, yani Milliyetçi Hareket Partisinin kongre süreçlerinde “EDEB YA HU!” dedirtecek bir takım manzaralarla karşı karşıya kalınmış olması Ülkücüyüm diyen herkesi üzmektedir. Ülkücülere hiç yakışmayacak tavır ve davranışlar içerisinde ağızlarından salyalar akıtarak bir süreci edepsizce karmakarışık hale getirmek ve gerçekten bu kutsal davaya inanan nice gönüllülerin kafasını karıştırmak bir Ülkücüye yakışır tavır ve davranışlar sınıfında olamaz. Hep bir yerlere fitne fesat tohumları serperek hasat gözleyen menfaatperest ve art niyetlilerden zaten Ülkücü de olmaz.
Ülkücülerin birbirine karşı tutum ve davranışları kendi içlerindeki yarışları bir Ülkücüye yaraşır şekilde olmalıdır. Güçlü insanlar, edep ve terbiye sınırları içerisinde güçlü bir ivme kazanır. Yönetime talip olanlar “Ben” duygularıyla değil, “Biz” duygu ve davranışlarıyla ortaya çıkar ve inananlar tarafından kucaklanarak bayrak haline getirilirler. Bilinsin ki, Ülkücüler her şeyin farkında ve takibindedir.
Sözün özü, eline, beline, diline sahip olunmadan Edepli olmadan Milliyetçi Hareket Partisinin bırakın herhangi birimine Başkan olmayı köy derneklerine bile Başkan olamassınız olsanız da sonunuz vehim ve hüsran olur. vessalam… Biraz EDEB YA HU!..