Kuruoğlu’nun açıklaması şöyle:
Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu 2013-2014 yarıyıl tatilinde Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü nün 28.01.2014 tarihli kararı ile bir sürpriz yaparak Teknik Lise, Anadolu Teknik Lisesi, Meslek Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi, ve Anadolu Sağlık Meslek Liselerinden Beden Eğitimi Dersleri kaldırılmıştır.
Benzer bir uygulama 2009-2010 Eğitim Öğretim yılı başında tüm liselerde uygulanmış, öğrencilerden velilerden ve öğretmenlerden, üniversitelerimi
Aradan geçen üç yılın sonunda 2012-2013 yılından itibaren liselerde tüm sınıflar 2 saat Beden Eğitimi dersi alabilme noktasına gelmişken, bu sene tekrar sistem darmadağın edilmiş, mesleki eğitimde beden eğitimi dersi tekrar tırpanlanmıştır. Bunun öncesinde 4+4+4 sistemi ile İlköğretimde beden eğitimi dersi zaten yok edilmiş, çocuklarımız daha ilköğretimde beden eğitimi dersinden ve spordan mahrum kalmıştır.
Tabi beden eğitimi dersinden mahrum kalan sadece çocuklar değil, onları okutacak olan beden eğitimi öğretmenleri de darmadağın olmuş, yerinden yurdundan okullarından ayrılmak zorunda bırakılmıştır.
Bu da yetmezmiş gibi 4+4+4 sisteminin bir başka garibesi de sınıf öğretmenlerine “yan alan” düzmecesi altında beden eğitimi, resim, müzik öğretmenliği ve hatta Türkçe öğretmenliği yapma hakkı verilmiş, beden eğitimi öğretmenlerinin mesleki niteliklerine ve atama bekleyen on binlerce beden eğitimi öğretmeninin de geleceklerine ve çalışma haklarına darbe vurulmuştur. 4+4+4 sistemi sonucu açıkta kalan sınıf öğretmenlerini kurtarmak adına başta beden eğitimi öğretmenleri olmak üzere resim, müzik ve Türkçe öğretmenleri harcanmıştır.
Hükümet 10 yılı aşkın bir süredir Türk Milli Eğitim sistemini bir türlü rayına oturmamış, yaz boz tahtasına dönüştürmüştür. Okula girdiği sistemle mezun olan bir öğrenci nesli dahi yoktur. Ne var ki değişen her sistemle de mağdur olan hep beden eğitimi derslerini alması gereken öğrencilerimiz olmaktadır. Ders çizelgelerinde değişiklik yapılırken üzeri çizilecek ders olarak ilk akla gelen her zaman beden eğitimi dersi olmaktadır. Meslek liselerinde son yapılan değişiklikte de bu durum değişmemiş, beden eğitimi dersi kökten kaldırılmıştır.
İlköğretimden lise son sınıfa kadar beden eğitimi dersi yaparak, yaşayarak işlenen son derece önemli ve dokunulmaması gereken bir derstir. Ancak Meslek liselerinde beden eğitimi derslerin kaldırılması hepsinden öte ayrı bir cinayettir.
Meslek liseleri aynı zamanda fabrikadır. Meslek liseleri aynı zamanda işyeridir. Meslek liseleri aynı zamanda hizmet üretim yerleridir. Buradaki öğrenciler aynı zamanda ülkenin üreten ve hizmet veren işçileri gibidir. Haftanın her günü çalışan ve üreten bu öğrencilere haftada 2 saat beden eğitimi dersi ile deşarj olmayı, oynamayı, sportif kültür kazanmayı, sağlığını korumayı, spor yoluyla kendini ifade etmeyi çok gören bir anlayışın, “madenlere girmesi kolay olur diye” çalıştırılan çocuk işçilere yapılan muameleden ne farkı vardır?
Haftada 2 saat de olsa beden eğitimi dersi ile meslek lisesi öğrencileri deşarj oluyor, sosyalleşiyor, kendilerini fiziksel anlamda ifade edebiliyor (ki bu ergenlik çağında çok önemlidir), sportif bilgi ve beceri öğreniyor yani beden eğitimi dersinin hedeflediği tüm kazanımlara erişme olanağı buluyordu.
Ayrıca okul spor takımlarına girerek okullarını yarışmalarda temsil eden meslek liseleri en başarılı liselerdir. Okul takımlarına başvuru oranları en yüksek liselerdir. Çünkü gerek eğitim sistemi içinde gördükleri üvey evlat muamelesi gerekse toplumsal yaşamdaki sosyal adaletsizlik sonucu bulundukları yer nedeni ile kendilerini gösterebilme, sosyalleşebilme, saygı görebilme ihtiyacını ifade edebilecekleri yer olarak sporu ve sportif mücadeleyi görmektedir.
Şimdi meslek lisesi öğrencilerinin elindeki tek eğlencesi ve oyunu olan beden eğitimi dersini ve dolayısıyla sporu alarak bu çocuklar isyankarlığa, sigara ve alkol gibi madde bağımlılığına, kötü alışkanlıklara, internet cafelere, kahvehanelere itilmiş olmuyor da ne oluyor?
Haftada iki saat beden eğitimi dersini meslek lisesi öğrencilerine çok görenler bu gerçeği göremiyor mu? Milyonlarca lira harcayarak “Meslek Lisesi Meselesi Memleket Meselesi” diye projelerle büyük holdinglerle işbirliği yapılarak çocukların mesleki yeterlikleri ve iş olanakları artırılmaya çalışılırken onların sağlıkları neden göz ardı ediliyor?
Sağlık bakanlığı “obezite ile mücadele” adı altında kaynak ayırıp reklam filmlerine binlerce lira para harcarken, madde bağımlılığı ilk okullara kadar inmişken, sporda şiddet her alanda giderek yaygınlaşırken, hastaneler 40 yaşında insanların eklem, bel fıtığı, omurga kayması ve hareketsiz yaşamın tüm rahatsızlıkların
Olimpiyatları alabilmek için Gençlik ve Spor Bakanlığı milyonlarca lira para harcayıp kampanya ve yatırım yaparken, sportif başarısı en yüksek olan meslek liselerinde beden eğitimi dersi kaldırılarak ve de potansiyel sporcular daha işin başında adeta toprağa gömülerek mi olimpiyatlara ev sahipliği yapılacak?
Sağlıklı bir nesil için Bedensel gelişimin en az ruhsal gelişim kadar önemli olduğu ne zaman anlaşılacak? Kaldı ki beden eğitimi dersi içinde fiziksel gelişim olduğu gibi en az onun kadar da ruhsal ve ahlaki gelişim vardır.
Sonuç olarak; Çoklu zeka kuramı içerisinde bütün zeka kuramları ile ilişkisi olan beden eğitimi dersi Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öncesi eğitimden başlayarak lise 12. Sınıfın sonuna kadar zorunlu ortak dersler kapsamında olması gereken bir disiplindir. Hiçbir okul türü bu dersten muaf ve mahrum bırakılamaz. Meslek liseleri ve kısmi olarak sosyal bilimler liselerinde kaldırılan zorunlu 2 saat beden eğitimi dersi tüm sınıflara tekrar konulmalıdır.
Beden Eğitimi Dernekleri Federasyonunun yakın takibinde olan bu meseleyi, Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi 11.02.2014 tarihi itibariyle mahkemeye vermiştir, bizler de Samsun beden eğitimi öğretmenleri ve Türk Eğitim-Sen Şubesi olarak bu işin takipçisi olacağımızı ve mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna ve Milli Eğitim Bakanlığına duyururuz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.