Türk Eğitim-Sen Samsun 1 Nolu Şube Başkanı Levent Kuruoğlu'nun basın açıklaması şöyle:
2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılının ilk yarıyılı sorunlar yığını ile sona eriyor. Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün eğitimin sorunları çözmek için daha çok çaba sarfetmesi, okulları kaderleriyle baş başa bırakmak yerine, okulların acil bekleyen sorunlarına eğilmesi, eğitimin ve eğitim çalışanlarının önceliklerini iyi belirlemesi ve bu minvalde icraat yapması hepimizin en büyük beklentisidir.HUKUKSUZLUK BAŞINI ALDI GİTTİOkullarımızda yapılan yönetici kıyımının eğitim-öğretim hayatımıza olumsuz etkisi bu yıl daha net olarak görülmektedir. Torpilli, yandaş, ehil olmayan okul yöneticileri sayesinde okullarımızda çalışma barışı bozulmuş, verimlilik ve kalite hızla düşüş göstermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı konuyla ilgili açılan davalarda yargı kararlarını uygulamamakta diretmiştir. Bakanlığın hukuk tanımaz, ben bilirimci tavrı hak gaspını körüklemiş, yönetici kademelerinde adaletsizliğin güçlenmesine neden olmuştur. İlimizde de durum ülke genelinden farksızdır. yüzlerce idareci insanlık onuruna yakılmayacak şekilde ayrıma tabi tutulmuştur. Mahkeme kararları uygulanmamaktadır. Artık mahkemelerin karar vermesi yetmemekte idarecilerin de keyfinin gelmesi beklenmektedir. Benzerleri anti demokratik ülkelerde görünen bu yönetim tarzı devam ederse milli eğitim dibe vuracaktır. 2 yıllık süreçte yaşanılan insan kıyımı adam kayırma torpilin sonucunda Samsunda eğitimde bir arpa boyu yol kat edilememiştir. Bir yandaş müdür yardımcısı veya yandaş bir müdür atamak için binlerce öğrencinin hayatı ile oynanmaktadır.
Okullarda iç barış bozulmuş müdür olmuş ama adam olamamış insan müsveddeleri öğretmenleri sendikal tercihlerini değiştirmek için ders planı ile bile tehdit eder hale gelmiştir. Bir çok okulda insan ayrımı başlamıştır. Tüm okullar bizden ve diğerleri olarak ikiye bölünmüştür. Bundan siyasi ve ekonomik çıkar elde edenler bu işleri örtbas etmeye çalışsa da her şey ortadadır.SORUŞTURMALAR ADAM KAYIRMA TORPİL KUMPAS MÜDÜRLÜĞÜ OLMUŞTURSoruşturmalar artmış, adam kayırma had safhaya varmış, torpil Milli Eğitimin her zerresine sinmiştir. Hatta okullarda insanların hayatlarıyla oynanmaya varacak kumpaslar tertip edilmeye başlanmıştır. Şeffaflık ortadan kaldırılmıştır. On yıldır ulaşımı sağlanan belgeler ve listeler son iki yıldır gizlenmektedir. Çok sayıda öğretmenin resen yeri değiştirilmiştir. Atamaların şeffaf olup olmadığının belli olması için İl genelinde norm fazlası olan öğretmenlerin listesi ve puanları yayınlanmamıştır. Kimden ne kaçırılmaktadır. Kimden ne gizlenmektedir. Öğretmenlerin moral motivasyonu bozulmuştur.YETERLİ ÖDENEK AYRILMADIĞI İÇİN OKULLAR İHTİYAÇLARINI, EKSİKLERİNİ KARŞILAYAMIYOR.Bilindiği gibi okullarımız fiziki ve teknolojik alt yapı açısından çok yetersizdir. Özel okullara öğrenci başına 2 bin 680 TL ila 3 bin 750 TL arasında teşvik vermek yerine bu kaynak devlet okullarına aktarılsa, devlet okullarına daha çok ödenek ayrılsa bugün ne camı, sırası, kapısı, tuvaleti, lavabosu kırık olan, kırtasiye masrafları karşılanamayan; ne de kütüphanesi, bilgisayarı olmayan okul kalır. Okullar arasında uçurum o kadar derindir ki, bölgeler arasındaki, hatta aynı mahallenin okulları arasındaki farklılıklar bugün ciddi bir sorundur. Maddi durumu iyi olan ailelerin çocuklarının gittiği okulların ihtiyaçları büyük oranda karşılanırken, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının gittiği okullar adeta dökülmektedir. Bu durum eğitimde fırsat eşitsizliğini de beraberinde getirmektedir. Okullara yeterli ödenek ayrılmadığı için bazı okullarda hizmetli personel bile bulunmamakta, okulun temizliği öğretmenlerin, idarecilerin kendi imkânlarıyla yapılmaya çalışılmaktadır. Bakanlığın okullara bağış yapılmasına da izin vermediği düşünüldüğünde, okullar en temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaktır? Bu konuda daha önceleri defalarca gündeme getirdiğimiz şekliyle MEB’in okullarımıza öğrenci başına her yıl 100 TL ödenek ödenmesini teklif ediyoruz. Şayet bu teklif hayata geçerse bağış toplama ihtiyacı ortadan kalkarak, okular eksiklerini karşılayabilecektir.
Karne çocuklarımıza bir sonuç olarak değil durumun tespiti olarak verilmektedir. Bu karne sadece öğrencinin başarısını değil aynı zamanda velinin de veli olma sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini de göstermektir. Tüm velilerimizi karne sebebiyle çocuklarına daha dikkatli ve duyarlı davranmaya davet ediyorum. Bu vesile ile Tüm Eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize iyi tatiller diliyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılının ilk yarıyılı sorunlar yığını ile sona eriyor. Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün eğitimin sorunları çözmek için daha çok çaba sarfetmesi, okulları kaderleriyle baş başa bırakmak yerine, okulların acil bekleyen sorunlarına eğilmesi, eğitimin ve eğitim çalışanlarının önceliklerini iyi belirlemesi ve bu minvalde icraat yapması hepimizin en büyük beklentisidir.HUKUKSUZLUK BAŞINI ALDI GİTTİOkullarımızda yapılan yönetici kıyımının eğitim-öğretim hayatımıza olumsuz etkisi bu yıl daha net olarak görülmektedir. Torpilli, yandaş, ehil olmayan okul yöneticileri sayesinde okullarımızda çalışma barışı bozulmuş, verimlilik ve kalite hızla düşüş göstermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı konuyla ilgili açılan davalarda yargı kararlarını uygulamamakta diretmiştir. Bakanlığın hukuk tanımaz, ben bilirimci tavrı hak gaspını körüklemiş, yönetici kademelerinde adaletsizliğin güçlenmesine neden olmuştur. İlimizde de durum ülke genelinden farksızdır. yüzlerce idareci insanlık onuruna yakılmayacak şekilde ayrıma tabi tutulmuştur. Mahkeme kararları uygulanmamaktadır. Artık mahkemelerin karar vermesi yetmemekte idarecilerin de keyfinin gelmesi beklenmektedir. Benzerleri anti demokratik ülkelerde görünen bu yönetim tarzı devam ederse milli eğitim dibe vuracaktır. 2 yıllık süreçte yaşanılan insan kıyımı adam kayırma torpilin sonucunda Samsunda eğitimde bir arpa boyu yol kat edilememiştir. Bir yandaş müdür yardımcısı veya yandaş bir müdür atamak için binlerce öğrencinin hayatı ile oynanmaktadır.
Okullarda iç barış bozulmuş müdür olmuş ama adam olamamış insan müsveddeleri öğretmenleri sendikal tercihlerini değiştirmek için ders planı ile bile tehdit eder hale gelmiştir. Bir çok okulda insan ayrımı başlamıştır. Tüm okullar bizden ve diğerleri olarak ikiye bölünmüştür. Bundan siyasi ve ekonomik çıkar elde edenler bu işleri örtbas etmeye çalışsa da her şey ortadadır.SORUŞTURMALAR ADAM KAYIRMA TORPİL KUMPAS MÜDÜRLÜĞÜ OLMUŞTURSoruşturmalar artmış, adam kayırma had safhaya varmış, torpil Milli Eğitimin her zerresine sinmiştir. Hatta okullarda insanların hayatlarıyla oynanmaya varacak kumpaslar tertip edilmeye başlanmıştır. Şeffaflık ortadan kaldırılmıştır. On yıldır ulaşımı sağlanan belgeler ve listeler son iki yıldır gizlenmektedir. Çok sayıda öğretmenin resen yeri değiştirilmiştir. Atamaların şeffaf olup olmadığının belli olması için İl genelinde norm fazlası olan öğretmenlerin listesi ve puanları yayınlanmamıştır. Kimden ne kaçırılmaktadır. Kimden ne gizlenmektedir. Öğretmenlerin moral motivasyonu bozulmuştur.YETERLİ ÖDENEK AYRILMADIĞI İÇİN OKULLAR İHTİYAÇLARINI, EKSİKLERİNİ KARŞILAYAMIYOR.Bilindiği gibi okullarımız fiziki ve teknolojik alt yapı açısından çok yetersizdir. Özel okullara öğrenci başına 2 bin 680 TL ila 3 bin 750 TL arasında teşvik vermek yerine bu kaynak devlet okullarına aktarılsa, devlet okullarına daha çok ödenek ayrılsa bugün ne camı, sırası, kapısı, tuvaleti, lavabosu kırık olan, kırtasiye masrafları karşılanamayan; ne de kütüphanesi, bilgisayarı olmayan okul kalır. Okullar arasında uçurum o kadar derindir ki, bölgeler arasındaki, hatta aynı mahallenin okulları arasındaki farklılıklar bugün ciddi bir sorundur. Maddi durumu iyi olan ailelerin çocuklarının gittiği okulların ihtiyaçları büyük oranda karşılanırken, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının gittiği okullar adeta dökülmektedir. Bu durum eğitimde fırsat eşitsizliğini de beraberinde getirmektedir. Okullara yeterli ödenek ayrılmadığı için bazı okullarda hizmetli personel bile bulunmamakta, okulun temizliği öğretmenlerin, idarecilerin kendi imkânlarıyla yapılmaya çalışılmaktadır. Bakanlığın okullara bağış yapılmasına da izin vermediği düşünüldüğünde, okullar en temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaktır? Bu konuda daha önceleri defalarca gündeme getirdiğimiz şekliyle MEB’in okullarımıza öğrenci başına her yıl 100 TL ödenek ödenmesini teklif ediyoruz. Şayet bu teklif hayata geçerse bağış toplama ihtiyacı ortadan kalkarak, okular eksiklerini karşılayabilecektir.
Karne çocuklarımıza bir sonuç olarak değil durumun tespiti olarak verilmektedir. Bu karne sadece öğrencinin başarısını değil aynı zamanda velinin de veli olma sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini de göstermektir. Tüm velilerimizi karne sebebiyle çocuklarına daha dikkatli ve duyarlı davranmaya davet ediyorum. Bu vesile ile Tüm Eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize iyi tatiller diliyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.