Ülkücü Hareket gönül hareketidir. Büyük gönüllü insanların kurduğu ve bütün zorluklara rağmen bizlere emanet edilen, adına 'DAVAMIZ' diyerek uğruna öldüğümüz, çile çektiğimiz, koca ömrü uğruna harcadığımız bir hareket.
Ülkücü hareketin tükenmesini, teşkilatlarının kapanmasını arzulayan o kadar çok düşmanımız var ki...
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Adaylarından Koray Aydın dün yaptığı basın açıklamasında gönül seferberliğinden bahsederken içime çöken karamsarlığın ve bencilliğin bir anda yok olup, bütün uzuvlarımla gönül dergahına doğru koştuğumu hissettim.
“BEN”den “BİZE” doğru adımların atıldığına şahit oldukça ve bu kelimelerin “GÖNÜL SEFERBERLİĞİ” ardı ardına sıralanarak dillerde ifadesini gördükçe “TİTRE ve KENDİNE DÖN” sesi kulaklarımda çınlamaya başladı.
Bu ne güzel bir ifade “GÖNÜL SEFERBERLİĞİ”
Biz birlik ve beraberlik içinde büyük badireler atlatmış, bir camiayız. Kendi içinde birlik ve beraberliğini tesis edemeyenlerin ülkede büyük birliği ve dirliği sağlayamayacağını da bilen ve tekrar tekrar ifade eden bir camiayız. Ancak, son yıllarda üzerimize çöreklenen karabulutların kalkmasını, dağılmasını beklemek bütün camiamızı yormuştur.
Türkiye’nin tam da bize ihtiyacı olduğu bir dönemde, Milliyetçi Hareket Partisi’nde bu tatsızlık niye? Neyi paylaşamıyoruz?
Milliyetçi Hareket Partisi bir siyasi partidir.
Partiler, Dernekler Ülkücü Hareketin daha kalabalık topluluklara ulaşılması, fikirlerinin anlatılması ve iktidara taşınması için kurulan araç veya organizasyonlar değil midir?
Davanın, daha ileri merhalelere taşınması için bu araç ve gereçlerin ehil yöneticiler tarafından yönetilmesi elbette ki önemlidir.
Ancak, asıl olan Ülkücü hareketin fikri yapısını korumak ve hatta zamana göre bozmadan şekillendirerek, geliştirerek hep genç ve aktif olmasını sağlamak değil midir?
Ülkücü hareketin var ettiği organlar hepimize bir emanet değilmidir?
Neye mal olursa olsun diyerek kendi geleceğini davanın önünde tutmak, veya kendi arzu ve istekleri doğrultusunda harekete ivme kazandırmak, yön ve yol vermek, istediğini almak veya kovmak Ülkücü hareketin temelinde, prensiplerinde, kültüründe, ahlakında olmamıştır.
Koray Aydın; “Çatışma ve kutuplaşma dili bir tarafa bırakılmışken partimiz MHP ise hâlâ disipline sevk işlemleriyle uğraşmakta ve maalesef kamuoyunun gündemine bu vesileyle gelmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu bu nazik süreçte birlik ve beraberlik, MHP içinde de sağlanmak zorundadır. Aksi tutum ve davranışlar, birlik ve beraberliğe hizmet etmemektedir.” derken nazik bir dille uyarmaktadır aslında.
Ülkücüler neden disipline sevk ediliyor bunu da anlamak çok zor. Veya bir parti’de bir üye neden disiplin kuruluna sevk edilir? Çok yakından tanıdığımız ve ülkücülüğüne şahit olduğumuz o kadar çok insan var ki; partiden uzaklaştırılan bu ülkücülerin tek isteği demokratik bir şekilde kongre olmasını istemek ve arzulamaktı.
Koray Aydın açıklamasının devamında bu minval üzerinde güzel ifadelere yer veriyor: “Oysa MHP ve Ülkücü Hareket mensupları, her biri ayrı kıymet taşıyan gönüllü neferlerdir ve Türk Milleti’nin en çok ihtiyaç duyduğu bir süreçten geçilirken hiçbiri feda edilemeyecek serdengeçtilerdir. Partilerine ve davalarına bağlılıkları tartışılmaz olan bu arkadaşlarımızın MHP’deki yönetim anlayışına eleştirel yaklaşmaları, ihraç mekanizmasının işletilmesini kesinlikle gerektirmez. Zira böylesi bir tutum, MHP’nin ve Ülkücü Hareket’in yeni bir atalet dönemine düşmesine yol açar.”
Güzel ve yerinde bir tespit olarak görüyoruz.
Gerçekten bu itici tutum karşısında ülküdaşlarımız rencide edilmektedir. Ülküdaşlarımız arasında bağ zayıflatılmaktadır. Birlik ve beraberliğimiz sekteye uğratılmaktadır. Ülkücüler arasında küskünlüklere, kırgınlıklara ve bölünmelere sebebiyet vermektedir.
MHP Genel Merkezi de kalıcı bir başarı ve iktidar hedefi için demokratik itiraz ve muhalefet kanallarını sürekli açık tutmalıdır. Bırakın yıllardır MHP’ye karşılıksız hizmet edenleri, ömrünün herhangi bir döneminde MHP diyenler bile kucaklanmalı; muhtemel bir erken seçimin dillendirildiği böylesi bir dönemde gönül seferberliği yeniden başlatılmalıdır.