Hiç kimsenin aklıyla alay etmemek lazımdır.
Herkesin kendine göre aklı, fikri, mantığı, yol ve yordamınca bir hareket tarzı var.
İnsanları bir araya getiren birbirlerine benzerlikleridir.
Allah her insanı şahsına münhasır yarattı.
Her insanın diğerlerine benzemeyen fiziksel tarafları olduğu gibi maharetleri de vardır.
Ancak insanların birbirlerine üstünlüğü sadece ve sadece takva iledir.
Mevlana ne güzel söyler: ''Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.''
Okumak bir anlamak işidir.
Okuduğunu anlamayanlar için okumak bir külfettir.
Bazen anlamadan okumak büyük cehaletleri ortayla çıkarır.
Felaketlere sebep olanlar, hiç okumayan insanlar değildir.
Okuyan ve fakat okuduğunu anlamayan veya okuduklarını insani değerler süzgeçinden geçirmeyen insanlar büyük felaketlere yol açar.
Bu yüzden okumanın faydası ‘anlamak’tan geçer. Anlamak; bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramaktır. Yine sözlük anlamıyla Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmektir.
Liderler toplumun istek ve temayüllerini anlayamaz ve kavrayamazsa kuvvet kullanarak veya çeşitli algı veya kandırmaca oyunlara başvurarak kendi istek ve arzularına göre topluluğu yönetmeye çalışır; sonra ise bunalıma ve isyana sebep olabilirler.
Gerek sivil toplum kuruluşları gerekse Devletin kurum ve kuruluşlarını yönetenler makam, mevki sahibi olduklarında her şeyin sahibiymiş gibi davranarak sistemi kendi istek ve temayüllerine göre dizayn eder; bekli de ömürleri boyunca orada tutunmaya çalışırlar.
O kurumu oluşturan Bireylerin istek ve temayülleri dikkate alınmadan yapılan davranış her ne olursa olsun yöneticileri diktatörlüğe sevk etmektedir. Demokrasi, insan hakları, bir başkalarının duygu ve düşünceleri ve ideallerinin hiçbir anlamı yoktur.
Bu yüzden neyi, nasıl, ne şekilde anladığımız çok önemlidir.
Ne kadar okursan oku; bilgine yakışır şekilde davranmadığın sürece cahilsin demektir.
kapsamhaber/Garabey
Herkesin kendine göre aklı, fikri, mantığı, yol ve yordamınca bir hareket tarzı var.
İnsanları bir araya getiren birbirlerine benzerlikleridir.
Allah her insanı şahsına münhasır yarattı.
Her insanın diğerlerine benzemeyen fiziksel tarafları olduğu gibi maharetleri de vardır.
Ancak insanların birbirlerine üstünlüğü sadece ve sadece takva iledir.
Mevlana ne güzel söyler: ''Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.''
Okumak bir anlamak işidir.
Okuduğunu anlamayanlar için okumak bir külfettir.
Bazen anlamadan okumak büyük cehaletleri ortayla çıkarır.
Felaketlere sebep olanlar, hiç okumayan insanlar değildir.
Okuyan ve fakat okuduğunu anlamayan veya okuduklarını insani değerler süzgeçinden geçirmeyen insanlar büyük felaketlere yol açar.
Bu yüzden okumanın faydası ‘anlamak’tan geçer. Anlamak; bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramaktır. Yine sözlük anlamıyla Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmektir.
Liderler toplumun istek ve temayüllerini anlayamaz ve kavrayamazsa kuvvet kullanarak veya çeşitli algı veya kandırmaca oyunlara başvurarak kendi istek ve arzularına göre topluluğu yönetmeye çalışır; sonra ise bunalıma ve isyana sebep olabilirler.
Gerek sivil toplum kuruluşları gerekse Devletin kurum ve kuruluşlarını yönetenler makam, mevki sahibi olduklarında her şeyin sahibiymiş gibi davranarak sistemi kendi istek ve temayüllerine göre dizayn eder; bekli de ömürleri boyunca orada tutunmaya çalışırlar.
O kurumu oluşturan Bireylerin istek ve temayülleri dikkate alınmadan yapılan davranış her ne olursa olsun yöneticileri diktatörlüğe sevk etmektedir. Demokrasi, insan hakları, bir başkalarının duygu ve düşünceleri ve ideallerinin hiçbir anlamı yoktur.
Bu yüzden neyi, nasıl, ne şekilde anladığımız çok önemlidir.
Ne kadar okursan oku; bilgine yakışır şekilde davranmadığın sürece cahilsin demektir.
kapsamhaber/Garabey