“Aydın” kavramını, sosyal bilimciler çeşitli noktalara dikkatleri çekerek tarifler yapmışlardır. Okuryazar olmanın ilerisinde, kafası ile iş gören, kafasının ürünüyle geçinen, kültür değişimlerine öncülük eden, bilimin bir dalına hizmet eden veya öncülüğünü eden, milli ve milletlerarası modeller altına imza atabilen insanlardır, şeklinde uzayıp giden tarifler…
Türk aydını, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak tam bağımsız, müreffeh bir şekilde yaşaması için elinden geleni yapmaya çalışan, ulusun bekasının temini için hiçbir gayreti esirgemeyen, ulusunun önünün açılmasını isteyen insandır.
Tarihin değişmez kurallarından biri, bütün hainler, ihanetlerini “AYDIN” kimliği takarak maskelerler. Sıkıntı aydın geçinen cahiller veya hainlerdir. Başka bir ifade ile ülkenin düşmanı olan güçler, uşaklarını aydın denilen, kanat önderi denilen, şeyh ve mehdi denilen kiralıklar arasından seçerler. Bunlar makama veya paraya kul olan uşaklardır.
2. Abdülhamit Han: “Kimi iş başına getirdi isem, bir bakıyordum ki ya İngiliz, ya Fransız, ya da Alman ve Rus taraftarı çıkıyorlardı. Vezirler, yabancı şirketlerin aldıkları imtiyazlar karşılığında, şirketlerden hisse senetleri almışlardı.” diyerek dert yanıyordu.
Türk aydını, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak tam bağımsız, müreffeh bir şekilde yaşaması için elinden geleni yapmaya çalışan, ulusun bekasının temini için hiçbir gayreti esirgemeyen, ulusunun önünün açılmasını isteyen insandır.
Tarihin değişmez kurallarından biri, bütün hainler, ihanetlerini “AYDIN” kimliği takarak maskelerler. Sıkıntı aydın geçinen cahiller veya hainlerdir. Başka bir ifade ile ülkenin düşmanı olan güçler, uşaklarını aydın denilen, kanat önderi denilen, şeyh ve mehdi denilen kiralıklar arasından seçerler. Bunlar makama veya paraya kul olan uşaklardır.
2. Abdülhamit Han: “Kimi iş başına getirdi isem, bir bakıyordum ki ya İngiliz, ya Fransız, ya da Alman ve Rus taraftarı çıkıyorlardı. Vezirler, yabancı şirketlerin aldıkları imtiyazlar karşılığında, şirketlerden hisse senetleri almışlardı.” diyerek dert yanıyordu.