KCK’nın yöneticilerinden Cemil Bayık, hükümetin süreci sürekli oyaladığını belirterek tekrar oyalama ve aldatmaların önüne geçmek için takvime bağladıklarını söyledi. Bayık, takvime bağlı kalınmadığı taktirde taslağı kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti.
Bayık, “Seçimlere çok kısa bir süre kaldı, hatta seçimler öne çekilebilir çeşitli nedenlerden ötürü, AKP zaman yok, müzakere yapamayız, artık seçimlerden sonrasına kalmalı derse de biz bunu kabul etmeyiz. 8 Ekim’de ne olduysa benzer şeyler olabilir. Eğer gerçekten bu hükümet, bu devlet bunu istemiyorsa tek yolu vardır; derhal müzakereye oturmaktır. O taslağı müzakerelerde görüşmektir.” ifadelerini kullandı.
'MÜZAKERE AŞAMASINDAKİ HER ŞEY İMZALI OLMAZSA OLMAZ'
Hükümet müzakere taslağını kabul eder, belirlenen tarihlere göre adımlar atarsa kendileri için memnuniyet verici olacağını anlatan Bayık, “Herkesin de beklentisi bu yönde ama bu taslağı kabul etmezse, bu temelde hemen müzakereye başlamazsa veya müzakereyi kabul eder ama bu takvimlere göre yürütmezse, zamana oynarsa, süreci bu tarzda oyalar yine seçimlere götürmeye, bunu da iktidar amaçlı kullanmaya kalkarsa bunun bizim tarafımızdan kabul edilmeyeceği çok açıktır. Müzakere aşamasında da her şeyin belgeli hale gelmesi gerekiyor, yazılı hale getirilmesi gerekiyor ve karşılıklı imzalanması gerekiyor. Türkiye kabul ederse karşılıklı görüşülen, tartışılan varılan sonuçların güvence haline getirilmesi gerekiyor. Yazılı belge halinde ve imzalanarak muhafaza edilmesi gerekiyor. Bu olmadan müzakereler yapılamaz.” dedi.
'AKP, MÜZAKERELER SEÇİMLERDEN SONRASINA KALMALI DERSE BİZ BUNU KABUL ETMEYİZ'
Müzakerelerin kabul edilmesi halinde belirledikleri süreçlerde gerçekleştirilmesi, tamamlanması gerektiğini belirten Bayık, “Müzakerelere başlanır ama bunun sonu getirilmezse çeşitli nedenlerle uzatılırsa ve işler yine seçime kurban edilmek istenirse bizim kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir. Ben daha önce de belirttim yani belki tahammül sınırlarını aşan tahammüller gösterdik. Bunun nedenlerini de belirttim. Artık gelinen aşamada bu tahammülleri göstermemiz değildir. Hiç kimse de bunu bizden beklememelidir. Artık tahammül sınırlarının sonuna geldiğimiz için son bir kez olarak bu müzakere taslağını sunduk ve bunu da takvimlere bağladık. Tekrar oyalama, zaman zaman, aldatmaların önünü almak için takvime bağladık. Onun için bu takvime göre işlerin yürütülmesi gerekiyor. Eğer yürütülmezse biz hem taslağı kamuoyuna açıklayacağız hem de tavrımızı çok net kamuoyuna duyuracağız. Çok bekleyemeyiz. Çünkü seçimlere çok kısa bir süre kaldı hatta seçimler öne çekilebilir çeşitli nedenlerden ötürü, AKP zaman yok, müzakere yapamayız, artık seçimlerden sonrasına kalmalı derse de biz bunu kabul etmeyiz.” dedi.
'BU SİYASETTE ISRAR EDİLİRSE TÜRKİYE‘DE YA DARBE GELİŞİR YA DA BİR İÇ SAVAŞ GELİŞİR'
Peki ne olur şeklindeki soruya da Bayık şöyle yanıt verdi: “6, 7, 8 Ekim’de ne olduysa benzer şeyler olabilir. Eğer gerçekten bu hükümet, bu devlet bunu istemiyorsa tek yolu vardır; derhal müzakereye oturmaktır. O taslağı müzakerelerde görüşmektir. Türkiye başka yöntemlere başvurmamalıdır. Eğer başvurursa bu Türkiye’nin aleyhine olur, hükümetin aleyhine olur. Bu siyasette ısrar edilirse Türkiye‘de ya darbe gelişir ya da bir iç savaş gelişir. Bunun dışındaki bütün yollar, izleyecekleri taktikler hele hele zaman kazanmaya yönelik oyalamalar kesinlikle Türkiye ‘ye birçok şey kaybettirebilir.“
'GÜNDEMİMİZDE SİLAH BIRAKMAK VE YURT DIŞINA ÇIKMAK YOK'
Gündemlerinde silah bırakma gibi bir şeyin olmadığını belirten Bayık, “Bu hükümet ve çevresinin oluşturduğu bir gündemdir. Toplumun tümünü bu gündeme çekmeye çalışıyorlar. Bu temelde hareketimize yönelik bir baskı oluşturmaya çalışıyorlar, bizi buna zorlamak istiyorlar. Kesinlikle bizi buna kimse zorlayamaz. Bizim gündemimizde silah bırakmak yoktur. Gerillanın yurt dışına çıkması yoktur. Bunlar müzakere sonucunda varılacak anlaşmalara bağlı tartışılması gereken sorulardır.” şeklinde konuştu.
Bayık, “Seçimlere çok kısa bir süre kaldı, hatta seçimler öne çekilebilir çeşitli nedenlerden ötürü, AKP zaman yok, müzakere yapamayız, artık seçimlerden sonrasına kalmalı derse de biz bunu kabul etmeyiz. 8 Ekim’de ne olduysa benzer şeyler olabilir. Eğer gerçekten bu hükümet, bu devlet bunu istemiyorsa tek yolu vardır; derhal müzakereye oturmaktır. O taslağı müzakerelerde görüşmektir.” ifadelerini kullandı.
'MÜZAKERE AŞAMASINDAKİ HER ŞEY İMZALI OLMAZSA OLMAZ'
Hükümet müzakere taslağını kabul eder, belirlenen tarihlere göre adımlar atarsa kendileri için memnuniyet verici olacağını anlatan Bayık, “Herkesin de beklentisi bu yönde ama bu taslağı kabul etmezse, bu temelde hemen müzakereye başlamazsa veya müzakereyi kabul eder ama bu takvimlere göre yürütmezse, zamana oynarsa, süreci bu tarzda oyalar yine seçimlere götürmeye, bunu da iktidar amaçlı kullanmaya kalkarsa bunun bizim tarafımızdan kabul edilmeyeceği çok açıktır. Müzakere aşamasında da her şeyin belgeli hale gelmesi gerekiyor, yazılı hale getirilmesi gerekiyor ve karşılıklı imzalanması gerekiyor. Türkiye kabul ederse karşılıklı görüşülen, tartışılan varılan sonuçların güvence haline getirilmesi gerekiyor. Yazılı belge halinde ve imzalanarak muhafaza edilmesi gerekiyor. Bu olmadan müzakereler yapılamaz.” dedi.
'AKP, MÜZAKERELER SEÇİMLERDEN SONRASINA KALMALI DERSE BİZ BUNU KABUL ETMEYİZ'
Müzakerelerin kabul edilmesi halinde belirledikleri süreçlerde gerçekleştirilmesi, tamamlanması gerektiğini belirten Bayık, “Müzakerelere başlanır ama bunun sonu getirilmezse çeşitli nedenlerle uzatılırsa ve işler yine seçime kurban edilmek istenirse bizim kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir. Ben daha önce de belirttim yani belki tahammül sınırlarını aşan tahammüller gösterdik. Bunun nedenlerini de belirttim. Artık gelinen aşamada bu tahammülleri göstermemiz değildir. Hiç kimse de bunu bizden beklememelidir. Artık tahammül sınırlarının sonuna geldiğimiz için son bir kez olarak bu müzakere taslağını sunduk ve bunu da takvimlere bağladık. Tekrar oyalama, zaman zaman, aldatmaların önünü almak için takvime bağladık. Onun için bu takvime göre işlerin yürütülmesi gerekiyor. Eğer yürütülmezse biz hem taslağı kamuoyuna açıklayacağız hem de tavrımızı çok net kamuoyuna duyuracağız. Çok bekleyemeyiz. Çünkü seçimlere çok kısa bir süre kaldı hatta seçimler öne çekilebilir çeşitli nedenlerden ötürü, AKP zaman yok, müzakere yapamayız, artık seçimlerden sonrasına kalmalı derse de biz bunu kabul etmeyiz.” dedi.
'BU SİYASETTE ISRAR EDİLİRSE TÜRKİYE‘DE YA DARBE GELİŞİR YA DA BİR İÇ SAVAŞ GELİŞİR'
Peki ne olur şeklindeki soruya da Bayık şöyle yanıt verdi: “6, 7, 8 Ekim’de ne olduysa benzer şeyler olabilir. Eğer gerçekten bu hükümet, bu devlet bunu istemiyorsa tek yolu vardır; derhal müzakereye oturmaktır. O taslağı müzakerelerde görüşmektir. Türkiye başka yöntemlere başvurmamalıdır. Eğer başvurursa bu Türkiye’nin aleyhine olur, hükümetin aleyhine olur. Bu siyasette ısrar edilirse Türkiye‘de ya darbe gelişir ya da bir iç savaş gelişir. Bunun dışındaki bütün yollar, izleyecekleri taktikler hele hele zaman kazanmaya yönelik oyalamalar kesinlikle Türkiye ‘ye birçok şey kaybettirebilir.“
'GÜNDEMİMİZDE SİLAH BIRAKMAK VE YURT DIŞINA ÇIKMAK YOK'
Gündemlerinde silah bırakma gibi bir şeyin olmadığını belirten Bayık, “Bu hükümet ve çevresinin oluşturduğu bir gündemdir. Toplumun tümünü bu gündeme çekmeye çalışıyorlar. Bu temelde hareketimize yönelik bir baskı oluşturmaya çalışıyorlar, bizi buna zorlamak istiyorlar. Kesinlikle bizi buna kimse zorlayamaz. Bizim gündemimizde silah bırakmak yoktur. Gerillanın yurt dışına çıkması yoktur. Bunlar müzakere sonucunda varılacak anlaşmalara bağlı tartışılması gereken sorulardır.” şeklinde konuştu.