Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'yı ziyaret etti.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 14 Aralık'ta basın özgürlüğüne yapılan darbeyle gözaltına alınan ve serbest bırakılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'yı ziyaret etti. Demokrasinin ilerlemesi ve hukukun üstünlüğünü istediklerini belirten Destici, özgür basının susturulamayacağının altını çizdi.
BBP Genel Başkanı ve çok sayıda partili Zaman Gazetesi'ne ve Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'ya geçmiş olsun ve basın özgürlüğüne destek ziyaretinde bulundu. Gazete'nin İstanbul Yenibosna'daki ziyaretinin ardından basın açıklaması yapan Destici, yaşanan süreçle ilgili açıklamalar yaptı. Destici, “Bugün burada Zaman Gazetesi'ne, onun çok değerli, kıymetli Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Beye, tüm çalışanlarına bir geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk. BBP olarak ülkemizin yeni sivil, demokratik bir anayasaya kavuşmasını, demokrasimizin ilerlemesini, ülkemizin sivilleşmesini şeffaflaşmasını ve her şeyden önemlisi de hukukun üstünlüğünün ülkemize uygulanmasının, hakim olmasını istiyoruz." dedi.
Nerede bir zulüm gördülerse buna karşı durdurduklarını ifade eden Destici, "Rahmetli Muhsin Başkan'la partinin kuruluşundan bu güne kadar mücadelemiz hep bu yönde geçti. Ülkemiz ve milletimiz adına, inandığımız doğrular adına siyaset yaptık. Nerede bir haksızlık, nerede bir hukuksuzluk nerede biri zulüm görürsek buna karşı durduk. Doğru bildiğimiz, haklı bildiğimiz, her şeyin de yanında durduk. 28 Şubat sürecinde tanklar Muhsin Yazıcıoğlu'na ya da Büyük Birlik Partisi'ne çevrilmemişti ama namlusunu milletine döndürmüş tanka selam durmam diyen Muhsin Yazıcıoğlu oldu.” şeklinde konuştu.
'YAPILAN OPERASYONLARI HUKUKİ TEMELE DAYANDIRAMADIK
27 Nisan e- Muhtırasında karşı durduklarını, 12 Eylül 2010 Referandumu'nda Türkiye'nin demokratikleşmesi, adına evet dediklerini hatırlatan Destici, "Türkiye, demokraside daha da geriye gitmeye başladı. Hukuk alanında yapılan bir takım yargı paketleriyle de yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına büyük bir gölge düşürüldü. 14 Aralık'ta basına, özelde Zaman Gazetesi ve Samanyolu grubuna, bir takım dizi senaristlerine, oyuncularına, emniyet mensuplarına yapılan bu gözaltılar ve operasyonları maalesef hukuki temele dayandıramadık. Türkiye'deki muhalif siyasetin tamamı, sadece Türkiye içindeki değil, uluslararası arenada da gerçekten bunun hukuki temele ya da zemine yapılan bir operasyon olmadığı, tam tersine siyasi bir operasyon olduğu, özgür basını susturma adına, yıldırma adına, sindirme adına yapılmış olan bir operasyon olduğu çok net bir şekilde görüldü ve algılandı.” diye konuştu.
'HİDAYET BEY'İN TUTUKLANMASI BASINA VE DEMOKRASİYE DARBEDİR'
Dumanlı ve Karaca'nın gözaltına alınmasına tepki gösteren Destici, “Günlerce tek soru sorulmadan gözaltında tutuldular. Ve nihayetinde Ekrem Bey adına, diğer serbest kalanlar adına biz sevindiğimiz kadar aslında Türkiye'nin bir yerde itibarı da kurtuldu. ‘Medyaya baskı yapılıyor' suçlamasından kurtuldu Türkiye. Bu yönüyle sevindik. Ama Hidayet Bey nazarında da onun halen tutuklu olmasını da biz basına ve demokrasiye vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz. Özgür basını, muhalif sesleri susturma adına yapılmış ve hukuki temelden, zeminden yoksun bir tutuklama olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu süreçten geri dönülmesini ve hukuka müdahale edilmemesini vurgulayan Destici konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hukukun üzerindeki ellerin çekilmesini ve yasama yürütme yargı dediğimiz kuvvetler ayrımının demokratik sistem içerisinde tam olarak işlemesini bekliyoruz. Büyük Birlik Partisi olarak bu güne kadar özgür basına, demokrasimize, milli iradeye verdiğimiz destek bundan sonra da sürecektir. Kim ne yaparsa yapsın, demokrasiden yana tavrımızı, milli iradeden, hukuktan yana olan tavrımızı, mazlumların yanında duran duruşumuzu, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz.”
Zaman'a, özgür basına verdiği destekten dolayı teşekkür eden Destici, Gazete'nin duruşu için şu sözleri sarf etti: “Türkiye'nin demokratikleşmesi için, sivilleşmesi için, şeffaflaşması için çok büyük katkı sağladılar. Türkiye'de milli ve manevi değerlerin yerleşmesi, kökleşmesi adına ahlakımızın, Resullullah (SAV) Efendimizin, Kur'an ahlakının yerleşmesi adına çok katkıda bulundular. Toplumsal barışını sağlanması adına çok büyük katkı sağladılar. Bizim tasvip etmediğimiz yazıları da oldu, tasvip etmediğimiz toplantılar da oldu. Abant platformları yapıldı. Belirli dönemlerdi fikir ayrılığına düştüğümüz dönemler de oldu. Biz farklı düşündük, Ekrem Bey farklı düşündü, diğer arkadaşlar farklı düşündü. Ama önemli olan bütün bunlara saygı göstermek, hoşgörüyle yaklaşmak. Kürdü, Türkü, Çerkez'i, Laz'ı, Boşnak'ı, Arap'ı, Alevi'si Sünni'si, hatta gayri Müslim, cemaatler Ermeni'si, Rum'u, Süryani'si bu ülkenin vatandaşları ise burada barış içerişinde yaşamak zorundayız. Bu ülke hepimizin ve dolayısıyla birbirimize tahammül etmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Destici, ziyaretinin ardından partisine katılacakları kabul edileceği program için Ataşehir'e hareket etti.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 14 Aralık'ta basın özgürlüğüne yapılan darbeyle gözaltına alınan ve serbest bırakılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'yı ziyaret etti. Demokrasinin ilerlemesi ve hukukun üstünlüğünü istediklerini belirten Destici, özgür basının susturulamayacağının altını çizdi.
BBP Genel Başkanı ve çok sayıda partili Zaman Gazetesi'ne ve Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'ya geçmiş olsun ve basın özgürlüğüne destek ziyaretinde bulundu. Gazete'nin İstanbul Yenibosna'daki ziyaretinin ardından basın açıklaması yapan Destici, yaşanan süreçle ilgili açıklamalar yaptı. Destici, “Bugün burada Zaman Gazetesi'ne, onun çok değerli, kıymetli Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Beye, tüm çalışanlarına bir geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk. BBP olarak ülkemizin yeni sivil, demokratik bir anayasaya kavuşmasını, demokrasimizin ilerlemesini, ülkemizin sivilleşmesini şeffaflaşmasını ve her şeyden önemlisi de hukukun üstünlüğünün ülkemize uygulanmasının, hakim olmasını istiyoruz." dedi.
Nerede bir zulüm gördülerse buna karşı durdurduklarını ifade eden Destici, "Rahmetli Muhsin Başkan'la partinin kuruluşundan bu güne kadar mücadelemiz hep bu yönde geçti. Ülkemiz ve milletimiz adına, inandığımız doğrular adına siyaset yaptık. Nerede bir haksızlık, nerede bir hukuksuzluk nerede biri zulüm görürsek buna karşı durduk. Doğru bildiğimiz, haklı bildiğimiz, her şeyin de yanında durduk. 28 Şubat sürecinde tanklar Muhsin Yazıcıoğlu'na ya da Büyük Birlik Partisi'ne çevrilmemişti ama namlusunu milletine döndürmüş tanka selam durmam diyen Muhsin Yazıcıoğlu oldu.” şeklinde konuştu.
'YAPILAN OPERASYONLARI HUKUKİ TEMELE DAYANDIRAMADIK
27 Nisan e- Muhtırasında karşı durduklarını, 12 Eylül 2010 Referandumu'nda Türkiye'nin demokratikleşmesi, adına evet dediklerini hatırlatan Destici, "Türkiye, demokraside daha da geriye gitmeye başladı. Hukuk alanında yapılan bir takım yargı paketleriyle de yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına büyük bir gölge düşürüldü. 14 Aralık'ta basına, özelde Zaman Gazetesi ve Samanyolu grubuna, bir takım dizi senaristlerine, oyuncularına, emniyet mensuplarına yapılan bu gözaltılar ve operasyonları maalesef hukuki temele dayandıramadık. Türkiye'deki muhalif siyasetin tamamı, sadece Türkiye içindeki değil, uluslararası arenada da gerçekten bunun hukuki temele ya da zemine yapılan bir operasyon olmadığı, tam tersine siyasi bir operasyon olduğu, özgür basını susturma adına, yıldırma adına, sindirme adına yapılmış olan bir operasyon olduğu çok net bir şekilde görüldü ve algılandı.” diye konuştu.
'HİDAYET BEY'İN TUTUKLANMASI BASINA VE DEMOKRASİYE DARBEDİR'
Dumanlı ve Karaca'nın gözaltına alınmasına tepki gösteren Destici, “Günlerce tek soru sorulmadan gözaltında tutuldular. Ve nihayetinde Ekrem Bey adına, diğer serbest kalanlar adına biz sevindiğimiz kadar aslında Türkiye'nin bir yerde itibarı da kurtuldu. ‘Medyaya baskı yapılıyor' suçlamasından kurtuldu Türkiye. Bu yönüyle sevindik. Ama Hidayet Bey nazarında da onun halen tutuklu olmasını da biz basına ve demokrasiye vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz. Özgür basını, muhalif sesleri susturma adına yapılmış ve hukuki temelden, zeminden yoksun bir tutuklama olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu süreçten geri dönülmesini ve hukuka müdahale edilmemesini vurgulayan Destici konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hukukun üzerindeki ellerin çekilmesini ve yasama yürütme yargı dediğimiz kuvvetler ayrımının demokratik sistem içerisinde tam olarak işlemesini bekliyoruz. Büyük Birlik Partisi olarak bu güne kadar özgür basına, demokrasimize, milli iradeye verdiğimiz destek bundan sonra da sürecektir. Kim ne yaparsa yapsın, demokrasiden yana tavrımızı, milli iradeden, hukuktan yana olan tavrımızı, mazlumların yanında duran duruşumuzu, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz.”
Zaman'a, özgür basına verdiği destekten dolayı teşekkür eden Destici, Gazete'nin duruşu için şu sözleri sarf etti: “Türkiye'nin demokratikleşmesi için, sivilleşmesi için, şeffaflaşması için çok büyük katkı sağladılar. Türkiye'de milli ve manevi değerlerin yerleşmesi, kökleşmesi adına ahlakımızın, Resullullah (SAV) Efendimizin, Kur'an ahlakının yerleşmesi adına çok katkıda bulundular. Toplumsal barışını sağlanması adına çok büyük katkı sağladılar. Bizim tasvip etmediğimiz yazıları da oldu, tasvip etmediğimiz toplantılar da oldu. Abant platformları yapıldı. Belirli dönemlerdi fikir ayrılığına düştüğümüz dönemler de oldu. Biz farklı düşündük, Ekrem Bey farklı düşündü, diğer arkadaşlar farklı düşündü. Ama önemli olan bütün bunlara saygı göstermek, hoşgörüyle yaklaşmak. Kürdü, Türkü, Çerkez'i, Laz'ı, Boşnak'ı, Arap'ı, Alevi'si Sünni'si, hatta gayri Müslim, cemaatler Ermeni'si, Rum'u, Süryani'si bu ülkenin vatandaşları ise burada barış içerişinde yaşamak zorundayız. Bu ülke hepimizin ve dolayısıyla birbirimize tahammül etmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Destici, ziyaretinin ardından partisine katılacakları kabul edileceği program için Ataşehir'e hareket etti.