Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şehir Hastaneleri Projesi'nin kendisinin 11 yıllık hayali olduğunu belirterek, "Hastayı daha da hasta hale getiren, yoran, bezdiren bir sağlık hizmeti anlayışını 11 yıllık dönüşüm içinde ortadan kaldırmıştık. Şimdi bu şehir hastaneleriyle sağlık hizmetinin kalitesini daha da artırıyor, bütün imkanları bir araya topluyor, hizmet alımını, hizmet sunumunu çok daha kolaylaştırıyoruz" dedi.
Erdoğan, 'Bilkent Şehir Hastanesi’nin ismini ileride tarihte sağlık hizmeti vermiş önemli isimlerden birinin ismiyle değiştirelim istiyoruz. Bunun için çalışmalar yapılıyor' diye ekledi.
Erdoğan, Bilkent Entegre Sağlık Kampüsünün temel atma töreninde konuştu. Başbakan özetle şunları söyledi:
11 YILLIK HAYALİM: İstanbul'da 12 Eylül'de yapılan törende 14 ilde yapılacak 15 şehir hastanesinin protokolünü imzaladık. Bugün de bu planlanan hastanelerden birinin temelini atıyoruz. İstisna durumlar dışında prensip olarak temel atma törenlerine katılmıyorum. Şehir Hastaneleri Projesi, benim 11 yıllık hayalim ve bu büyük hayali gerçeğe dönüştürürken temel atma heyecanını da bizzat yaşamak istedim. Önümüze çıkan, çıkartılan tüm engelleri aşarak projeyi fiilen başlatma, temel atma aşamasına getirmiş olmanın memnuniyetini hep birlikte yaşıyoruz.
BİLKENT İSMİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ: Geçen 11 yılda sağlıkta Türkiye'nin çehresini değiştiren, büyük dönüşüm gerçekleştiren bir iktidar olarak, yeni bir süreci daha başlattık. Sağlık hizmeti kavramına yeni bir anlam kattık. Temeli atılan tesis, adeta bir şehir gibi. Bu bir ilk. Tesisin bir an önce tamamlanmasını istiyoruz, yüklenici firmadan buna ilişkin tarih alacağız. Gelecek günlerde hastanenin adı, sağlıkta önemli hizmetleri bulunan bir kişinin ismiyle şereflendirilecek.
4 BİN 376 YATAK: 1 milyon 200 bin metrekare alana kurulacak, 100'ün üzerinde ameliyathane bulunacak tesisin, standart yatak sayısı 3 bin 662, tüm birimleriyle birlikte toplam yatak kapasitesi ise 4 bin 376 olacak. Tesiste, genel hastanenin yanı sıra fizik tedavi rehabilitasyon, adli psikiyatri başta olmak üzere pek çok bağımsız bölümün de hizmet verecek.
İKİNCİ ŞEHİR HASTANESİ ETLİK'TE: Hastayı daha da hasta hale getiren, yoran, bezdiren bir sağlık hizmeti anlayışını zaten 11 yıllık dönüşüm içinde ortadan kaldırmıştık. Şimdi şehir hastaneleriyle sağlık hizmetinin kalitesini daha da artırıyor, bütün imkanları bir araya topluyor, hizmet alımını, hizmet sunumunu çok daha kolaylaştırıyoruz. Ankara'da yapacağımız ikinci bir şehir hastanesi daha var. Etlik'te de ikinci bir şehir hastanesine başlıyoruz. Onun da temelini önümüzdeki haftalarda atacağız. Başkentimizi inşallah sağlığın da başkenti konumuna yükseltiyoruz.
ÜST SEVİYELERE YÜKSELECEĞİZ: 15 şehir hastanemizi tamamladığımızda, Türkiye'de sağlık hizmeti yeni bir dönüşüm evresini daha geride bırakmış olacak ve belki de yurt dışından da buralara hastalar alacağız. Şu anda sağlık hizmetleri noktasında dünyanın en iyileri arasında yer alıyoruz. Şehir hastanelerimizin ve diğer sağlık projelerimizin tamamlanmasıyla Türkiye sosyal devlet olma yolunda en iyi, en kaliteli sağlık hizmetini verme konusunda dünyada daha üst seviyelere yükselmiş olacak.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ: Bir demokratikleşme paketi üzerinde çalışıyoruz. Çalışmamızı tamamladık, redaksiyon çalışmaları yapılıyor. Ay sonuna kadar geniş bir basın toplantısıyla bizzat şahsım bu paketi açıklayacağım. Pakette halkın pek çok beklentisini giderecek başlıklar var.
SAMİMİ MÜCADELE VERİYORUZ: Bir ülkenin ilerlemesi, kalkınması, kendi iç dinamikleri kadar dış şartlarla da yakından ilgilidir. Türkiye olarak hem kendi huzur ve istikrarımız hem bölgemizin huzur ve istikrarı için içerde olduğu kadar dışarda da barışı önemsiyor, bunun için de samimi mücadele veriyoruz. İçerde sorunlarımızı çözmek için reformlar yaparken, komşu ülkelerle, bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler tesis etmek, oralarda da barışı, huzuru, istikrarı çok samimi bir şekilde çözmek istiyoruz. Bunun da gayreti içindeyiz... Hiçbir ülkenin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok, ancak artık içişleri boyutunu aşan, bölgeyi doğrudan ilgilendiren, özellikle de kardeş bildiğimiz halklara zulüm haline dönüşen girişimler karşısında çok net, ilkeli bir tavır sergiliyoruz. Hele hele içerde kendi halkını topluca katleden zalim rejimlerin, bununla yetinmeyip Türkiye'yi, Türkiye sınırlarını hedef almasına asla müsamaha göstermiyor buna da göz yummuyoruz.
HOŞGÖRÜMÜZ OLAMAZ: Türkiye'yi kaosa çekme yönündeki girişimleri son derece dikkatli ve hassas bir şekilde takip ediyoruz, soğukkanlı bir şekilde yapılması gerekenleri de yapıyoruz. Türkiye'ye yönelik fiili saldırılara cevap verdiğimiz gibi, Türkiye içinde uygulanmak istenen kaos ve kışkırtma planlarına da asla tahammülümüz , hoşgörümüz olamaz, onların da cevabını veriyoruz, veririz. Her zaman itidalin, serinkanlılığın, sağduyunun yanında olduk. Her zaman ilkelerle hareket ettik, adaleti, hakkı göz ettik. Bundan sonra da aynı şekilde hareket edecek aynı ilkeli tavrımızı sürdüreceğiz. Biz büyük devlet refleksiyle hareket etmeye devam edeceğiz. Umuyor ve inanıyorum ki hiç kimse de Türkiye'nin sabrını, soğukkanlılığını farklı şekillerde yorumlayıp, test etmeye kalkışmaz. Zira böyle bir yanlış karşısında, hukuktan aldığımız güçle gerekli karşılığı vermekten de çekinmeyiz.
KENDİNİZE SAYGISIZLIK: Huzurun, barışın, refahın başkentinde, huzurumuzu kaçırmaya çalışanlara bir şey hatırlatmak istiyorum; Bakın yaptıklarınız sadece halkıma değil sadece esnafıma değil, biliniz ki aynı zamanda kendinize yaptığınız bir saygısızlıktır. Hangi düşüncede olursanız olun saygı duyarız, ancak saygı duymak karşı düşünceye de saygı duymayı gerektirir. Eğer siz, farklı düşüncede olanlara saygı duymazsanız, saygı göremezsiniz. Eğer siz, hukukun dışına çıkmak suretiyle esnafımın, tüccarımın işyerlerini yakıp, yıkıp, oraları dökerseniz, burada da güvenlik güçlerimiz sizlere hukuk içinde gerekli cevabı vermek durumunda kalır. Birliği, beraberliği, dirliği bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Bir olalım, beraber olalım, iri olalım, diri olalım, hep birlikte Türkiye olalım.
MÜTEAHHİT FİRMAYLA PAZARLIK YAPTI
Başbakan Erdoğan, Ankara Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü'nün şantiye alanında sergilenen hastane ve örnek hastane odalarının maketinin bulunduğu bölümü inceledikten sonra temel atma törenine katıldı. Konuşma yaptığı platform üzerinde, butona basarak kampüsün temeline ilk harcı koyan Erdoğan, kampüsün yapım süresiyle ilgili müteahhit firma yetkilisiyle de pazarlık yaptı. Erdoğan, sözleşmeye göre 42 ay içerisinde kampüsün yapımının tamamlanacağını belirterek, "Fakat şimdi Türk'e bu yakışmaz. Dolayısıyla bunu şöyle öne çekmemiz lazım. Şimdi '36 ay' diyor, müteahhit firma. Bakanım da diyor ki 30 ayı geçmemeye çalışıyoruz. Biz de burada hakikaten 24 saat mesai esasına göre burada çalışılmalı aynı anda diğer bölümlerde çalışmalar başlayacaktır. Zaten proje hazırdır. Proje üzerinde aynı anda diğer mahallerde de çalışmalara başlamak suretiyle bu işi sürdürmeliyiz. Azmin elinden bir şey kurtulmaz" dedi. Bunun üzerine, firma yetkilisi de "Sizden alacağımız enerjiyle, söz veriyoruz, 24 saat nefesimizle çalışacağız. Hedefimiz 36 aydı, 30 ay başımız üstüne" dedi. Erdoğan, firma yetkilisinin verdiği söz üzerine, "İnşallah bu 2016'nın Nisan'ı demektir. 2016'nın Nisan ayında bu büyük kampüsü, şehir hastanesini hep birlikte açacağız, hayırlı olsun" ifadesini kullandı.
Törene, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin ve Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende, vatandaşlar tarafından açılan "Liderlerin lideri, yüzyılın adamı mücahit Recep Tayyip Erdoğan" yazılı pankart dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında, "Dik dur eğilme", "Türkiye seninle gurur duyuyor" şeklinde sloganlar atıldı.
Fotoğraf altı: Törende bazı AK Parti yöneticilerine protokolde ön sırada yer ayrılmaması sorun yarattı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin yerini beğenmeyince, ön sırada kendisine yer ayrılan Haluk İpek, kendi koltuğuna Şahin'i davet etti. Öte yandan törende Gıda ve Tarım Bakanı Mehdi Eker'in elindeki tespih ilgi odağı oldu.
EYLEMCİLERE BARİKATLI ENGEL
ODTÜ arazisinin bir kısmından geçilmesi planlanan yol çalışmasını, Başbakan Erdoğan’ın geçiş güzergâhında protesto etmek isteyen iki kadın, sabah saatlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önüne geldi. "Ağaç kesme metro yap", "ODTÜ ormanı birinci derece SİT alanıdır" yazılı dövizleri açan kadınlar, yol kenarında Başbakan'ın konvoyunu beklemeye başladı. Başbakan'ın kullanacağı güzergahta eylem haberi emniyeti harekete geçirdi. Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri kadınlara, eylemlerini bitirmeleri uyarısı yaptı. Ancak kadınlar polise olumsuz yanıt verdi. Bir süre sonra bölgeye yol güvenliği alan Başbakanlık korumaları geldi. Eylemi bırakmaları için ikna edilemeyen kadınlar, bu kez bakanlığa çay içmeye davet edildi. Kadınlar bakanlığa girerken, çevik kuvvet güvenlik önlemi aldı. Başbakan Erdoğan’ın konvoyu bir süre sonra Eskişehir Yolu üzerinde göründü. Başbakan’ın kadınları görmemesi için ekipler yoğun çaba harcadı. Çevik Kuvvet ekipleri kadınların önünde barikat oluşturdu. Ayrıca, kadınların önüne bir polis aracı çekildi. Başbakan Erdoğan’ın geçişinin ardından eylemcilerin önündeki barikat kaldırıldı.