Cihangir Firuzağa'da müzik etkinliğini bastıkları iddiasıyla dün gözaltına alınan D. B ve S.T. , Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince bügün öğle saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adliye Sarayı'na götürüldü. Şüpheli iki kişi, Nöbetçi Savcı Halil Sezgin tarafından sorgulandı.
D.B. ifadesinde, olay akşamı iftara 10 dakika kala eve gittiğinde eşinin suratını asık gördüğünü, bu durumun sebebini sorduğunda ise eşinin cadde üzerinde kalabalık bir grubun bir iş yeri içerisinde yola taşarak kaldırımı işgal edecek şekilde müzik dinlediklerini, bebek arabasıyla birlikte geçmekte zorlandığını, şahıslardan birinin önüne tükürdüğünü ve bebek arabasının tekerine tekme attığını kendisine söylediğini ifade etti.
Eşinin bu yaşanılanlara tepki gösterdiğini ve sonrasından kalabalıktan bir kişinin "Beğenmiyorsanız gidin" diyerek kendisine küfür ettiğini söyleyen D.B. "Eşime böyle bir olay yapılmasından ötürü sinirlendim. Olayın olduğu yere yalnız gittim. İş yerinin önünde 50-60 kişilik bir grup vardı. Dükkanın içinden müzik sesi geliyordu. İçerideki kalabalık alkol tüketiyordu. Dükkanın önüne gelince 'Gündüz buradan eşim geçememiş, hakarette bulunulmuş. Burası bir mahalle' dedim. Gruptaki şahıslardan biri 'Beğenmiyorsanız gidin' diyerek küfür etti. Beni dükkanın içine doğru itelediler. İçeride bulunan iş yeri sahibine anlattım ve müziği kapatmasını istedim. Kendisini dışarı çıkararak ortamı göstermek istedim. Birlikte dışarı çıkınca bir anda ortalık karıştı. Daha sonra yaşananları hatırlamıyorum" diye konuştu.
Olayın meydana geldiği iş yerine kavga etmek amacıyla gitmediğini belirten D.B, kimseye vurmadığını, hakaret ve tehditte bulunmadığını, eşine yapılan hakaret ve saygısızlık gururuna dokunduğu için konuşmak amacıyla gittiğini söyledi.
Olayın diğer şüphelisi S.T. ise olay yerine yakın bir yerde kendi iş yeri olduğunu, iftar sonrasında caddede yürürken bir şahsın küfrettiğini duyduğunu, karşılıklı itiştiklerini, şahsın üzerindeki tişörtü yırttığını söyledi. Şüpheli S.T., "Ben gelmeden kısa bir süre önce arbede yaşanmış. Olayla ilgili olduğum kısım bu kadardır. D.B. benim çocukluk arkadaşımdır, kimseye hakaret ve tehditte bulunmadım" dedi. Şüphelilerin ifadelerinin alınmasının ardından savcı, şüphelilerin serbest bırakılmalarına karar verdi.
Adliye çıkışında açıklama yapmak istemediklerini belirten şüphelilerin avukatı Selçuk Kar ise, "Bu eylem müvekkilimin eşine yapılan haksız bir saldırı sonucunda meydana gelmiştir. İçkiyle hiçbir alakası yok. İçki işin doğrudan bir boyutu değil, dolaylı bir boyutu. Aslında çok sıradan bir olay. Türkiye'de gereksiz yere gündem oldu. Açıkçası üzüntü verici. Bu hadiseleri de çok tehlikeli görüyorum. Toplumu kamplaştırma hareketi olarak görüyorum" diye konuştu.
D.B. ifadesinde, olay akşamı iftara 10 dakika kala eve gittiğinde eşinin suratını asık gördüğünü, bu durumun sebebini sorduğunda ise eşinin cadde üzerinde kalabalık bir grubun bir iş yeri içerisinde yola taşarak kaldırımı işgal edecek şekilde müzik dinlediklerini, bebek arabasıyla birlikte geçmekte zorlandığını, şahıslardan birinin önüne tükürdüğünü ve bebek arabasının tekerine tekme attığını kendisine söylediğini ifade etti.
Eşinin bu yaşanılanlara tepki gösterdiğini ve sonrasından kalabalıktan bir kişinin "Beğenmiyorsanız gidin" diyerek kendisine küfür ettiğini söyleyen D.B. "Eşime böyle bir olay yapılmasından ötürü sinirlendim. Olayın olduğu yere yalnız gittim. İş yerinin önünde 50-60 kişilik bir grup vardı. Dükkanın içinden müzik sesi geliyordu. İçerideki kalabalık alkol tüketiyordu. Dükkanın önüne gelince 'Gündüz buradan eşim geçememiş, hakarette bulunulmuş. Burası bir mahalle' dedim. Gruptaki şahıslardan biri 'Beğenmiyorsanız gidin' diyerek küfür etti. Beni dükkanın içine doğru itelediler. İçeride bulunan iş yeri sahibine anlattım ve müziği kapatmasını istedim. Kendisini dışarı çıkararak ortamı göstermek istedim. Birlikte dışarı çıkınca bir anda ortalık karıştı. Daha sonra yaşananları hatırlamıyorum" diye konuştu.
Olayın meydana geldiği iş yerine kavga etmek amacıyla gitmediğini belirten D.B, kimseye vurmadığını, hakaret ve tehditte bulunmadığını, eşine yapılan hakaret ve saygısızlık gururuna dokunduğu için konuşmak amacıyla gittiğini söyledi.
Olayın diğer şüphelisi S.T. ise olay yerine yakın bir yerde kendi iş yeri olduğunu, iftar sonrasında caddede yürürken bir şahsın küfrettiğini duyduğunu, karşılıklı itiştiklerini, şahsın üzerindeki tişörtü yırttığını söyledi. Şüpheli S.T., "Ben gelmeden kısa bir süre önce arbede yaşanmış. Olayla ilgili olduğum kısım bu kadardır. D.B. benim çocukluk arkadaşımdır, kimseye hakaret ve tehditte bulunmadım" dedi. Şüphelilerin ifadelerinin alınmasının ardından savcı, şüphelilerin serbest bırakılmalarına karar verdi.
Adliye çıkışında açıklama yapmak istemediklerini belirten şüphelilerin avukatı Selçuk Kar ise, "Bu eylem müvekkilimin eşine yapılan haksız bir saldırı sonucunda meydana gelmiştir. İçkiyle hiçbir alakası yok. İçki işin doğrudan bir boyutu değil, dolaylı bir boyutu. Aslında çok sıradan bir olay. Türkiye'de gereksiz yere gündem oldu. Açıkçası üzüntü verici. Bu hadiseleri de çok tehlikeli görüyorum. Toplumu kamplaştırma hareketi olarak görüyorum" diye konuştu.