Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) ile Konrad Adenaur Stiftung (KAS) işbirliği ile 'Hukuk Devleti' konulu seminer gerçekleştirildi.
Türkiye’de basının özgür olmadığına dikkat çeken Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Sözeri, 150 gazetecinin gözaltına alınacağı iddialarını vahim olarak nitelendirdi. Hukukçu gazeteci Avukat Fikret İlkiz ise “Türkiye’de gazetecinin haklarına sahip çıkan insan biz olmalıyız." dedi.
GGC ve KAS işbirliği ile Grand Otel´de gerçekleştirilen 'Hukuk Devleti' seminerine yerel ve ulusal basın mensupları katıldı. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Ceren Sözeri, 'Yazılı basında, internette nefret söylemi ve mücadele yolları' başlıklı seminer verirken, Hukukçu Gazeteci Avukat Fikret İlkiz ise 'Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru ve Çine kararında yerel basın özgürlüğü' konusunda konuşma yaptı. Seminer sonrası gelen sorulara cevap veren Doç. Dr. Ceren Sözeri, Türkiye’de basının özgür olmadığını kaydetti. Sözeri, 150 gazetecinin tutuklanacak iddiasını ise vahim bir durum olarak nitelendirdi.
Türkiye’de basının özgür olmadığını ve çok sorunlu olduğunu belirten Sözeri, şunları kaydetti: "Türkiye’de böyle iddiaların olması vahim ama bu hep böyle oldu. Geçmişte de basın özgür değildi. Gazetecilere yönelik hak ihlallerinin önemli bir kısmının sorumlusu da gazetecilerin kendi arasındaki eksikliğidir. Gazetecilerin kendi meslektaşlarının hak ihlalleri konusunda sessiz kalmasıdır. Şuanda cemaati destekleyen 150 gazetecinin içeri alınacağına dair bir söylenti var. Aynı zamanda Nedim Şener ve Ahmet Şık yine böyle bir iddiadan suçları açıklanmadan 1 yıl hapiste kaldılar. Basın eskiden beridir özgür değildi. Bunun da tek yolu gazetecilerin birlikte hareket etmesinden geçiyor."
Türkiye’de ana akım medyada özellikle Yeni Akit, Takvim ve Yeni Çağ gazetelerinin nefret söylemini tetiklediğini vurgulayan Sözeri, "Medya sahipleri de iktidarın bir parçası. Medya sahiplerinin siyasi iktidarla olan ilişkilerini biliyoruz. Medya patronlarının iktidar ile arasındaki girift ilişkiyi biliyoruz. Medyada kullanılan dile dikkat etmek gerekiyor." diye konuştu.
Türkiye’de basının özgür olmadığında hemfikir olduklarını söyleyen Fikret İlkiz ise gazetecilerin gözaltına alınacağı iddiaları ile ilgili şunları ifade etti: "Bir kişinin yaptığı açıklama üzerine Türkiye’de kimlerin ve kaç kişinin tutuklanacağı üzerine yorum yapacaksak, bu Türkiye’deki hukuka uygun düşmez. Türkiye’de gazetecinin haklarına sahip çıkan insan biz olmalıyız. Sizde diğer insanların haklarına nasıl sahip çıkılacağı konusunda kamuoyunda tartışmalar oluşturmalısınız."
Türkiye’de basının özgür olmadığına dikkat çeken Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Sözeri, 150 gazetecinin gözaltına alınacağı iddialarını vahim olarak nitelendirdi. Hukukçu gazeteci Avukat Fikret İlkiz ise “Türkiye’de gazetecinin haklarına sahip çıkan insan biz olmalıyız." dedi.
GGC ve KAS işbirliği ile Grand Otel´de gerçekleştirilen 'Hukuk Devleti' seminerine yerel ve ulusal basın mensupları katıldı. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Ceren Sözeri, 'Yazılı basında, internette nefret söylemi ve mücadele yolları' başlıklı seminer verirken, Hukukçu Gazeteci Avukat Fikret İlkiz ise 'Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru ve Çine kararında yerel basın özgürlüğü' konusunda konuşma yaptı. Seminer sonrası gelen sorulara cevap veren Doç. Dr. Ceren Sözeri, Türkiye’de basının özgür olmadığını kaydetti. Sözeri, 150 gazetecinin tutuklanacak iddiasını ise vahim bir durum olarak nitelendirdi.
Türkiye’de basının özgür olmadığını ve çok sorunlu olduğunu belirten Sözeri, şunları kaydetti: "Türkiye’de böyle iddiaların olması vahim ama bu hep böyle oldu. Geçmişte de basın özgür değildi. Gazetecilere yönelik hak ihlallerinin önemli bir kısmının sorumlusu da gazetecilerin kendi arasındaki eksikliğidir. Gazetecilerin kendi meslektaşlarının hak ihlalleri konusunda sessiz kalmasıdır. Şuanda cemaati destekleyen 150 gazetecinin içeri alınacağına dair bir söylenti var. Aynı zamanda Nedim Şener ve Ahmet Şık yine böyle bir iddiadan suçları açıklanmadan 1 yıl hapiste kaldılar. Basın eskiden beridir özgür değildi. Bunun da tek yolu gazetecilerin birlikte hareket etmesinden geçiyor."
Türkiye’de ana akım medyada özellikle Yeni Akit, Takvim ve Yeni Çağ gazetelerinin nefret söylemini tetiklediğini vurgulayan Sözeri, "Medya sahipleri de iktidarın bir parçası. Medya sahiplerinin siyasi iktidarla olan ilişkilerini biliyoruz. Medya patronlarının iktidar ile arasındaki girift ilişkiyi biliyoruz. Medyada kullanılan dile dikkat etmek gerekiyor." diye konuştu.
Türkiye’de basının özgür olmadığında hemfikir olduklarını söyleyen Fikret İlkiz ise gazetecilerin gözaltına alınacağı iddiaları ile ilgili şunları ifade etti: "Bir kişinin yaptığı açıklama üzerine Türkiye’de kimlerin ve kaç kişinin tutuklanacağı üzerine yorum yapacaksak, bu Türkiye’deki hukuka uygun düşmez. Türkiye’de gazetecinin haklarına sahip çıkan insan biz olmalıyız. Sizde diğer insanların haklarına nasıl sahip çıkılacağı konusunda kamuoyunda tartışmalar oluşturmalısınız."