Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan yakın zaman içinde görevine son verilen 7 bin yöneticinin neredeyse tamamının Türk Eğitim-Sen üyesi olduğunu söyledi,
Bostan, yaptığı açıklamada: "12 yıldan beri devam eden AK Parti hükümetleri, uyguladıkları eğitim politikalarıyla eğitimi içinden çıkılmaz sorunlar yumağına dönüştürmüşlerdir. Bu yetmezmiş gibi öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının kazanılmış bütün özlük haklarını ellerinden almışlardır. Hak etmeyenleri göreve getirerek ve hak edenlerin haklarını çalarak büyük bir zulüm ve işkence dönemi başlatmışlardır. Nitekim 12 yıl boyunca akla hayale gelmez entrikalarla, hak etmedikleri halde 11'inci kişiyi MEB'de kurum yöneticisi olarak atamışlardır. Üstüne üstlük bazı kesimleri eğitimden temizlemek bahanesiyle bütün okul müdürü, okul müdür başyardımcısı ve okul müdür yardımcılarını görevden almak için kanun çıkarmışlardır. Kanunun uygulamasına geçilerek 21 Ağustos'ta 2014 tarihi itibarıyla 16 bin okul müdüründen 7 bininin görevine son vermişlerdir" şeklinde konuştu. Türk Eğitim-Sen'li üyelerin haklarının çalındığını belirten Bostan, hükümetin iddia ettiği paralel yapı ile uzaktan yakından ilişkisi bulunmayan bu insanların Hepsinin milliyetçi muhafazakar, ülkenin birlik ve bütünlüğü için gece gündüz çalışan, toplum menfaatini kendi menfaatinin üstünde gören, bilgili, liyakat sahibi, çalışkan, dürüst, alnının teri ile okul müdürlüğü makamına gelmiş, yolsuzluğa ve haksızlığa bulaşmamış tertemiz insanlar olduğunu söyledi.
Hanefi Bostan açıklamasına şöyle devam etti:
objektif kriterler dediğiniz milliyetçi muhafazakar, ülkenin birlik ve bütünlüğü için gece gündüz çalışan, toplum menfaatini kendi menfaatinin üstünde tutan, bilgili, liyakat sahibi, çalışkan, dürüst, alnının teri ile okul müdürlüğü makamına gelmiş, yolsuzluğa ve haksızlığa bulaşmamış tertemiz eğitimcileri okul müdürlüğünden almak olmalıdır. Başta MHP, CHP ve vicdan sahibi bütün sivil toplum kuruluşlarını milli eğitimdeki bu zulüm ve hırsızlıkları sona erdirmek için harekete geçmeye çağırıyorum. AK Parti'de bulunduğu iddia edilen milliyetçi muhafazakar, sağduyu sahibi, hak ve hukuktan yana olan kadrolara da bu hak gasplarını ve hırsızlıkları durdurmak için eyleme davet ediyorum
Bostan, yaptığı açıklamada: "12 yıldan beri devam eden AK Parti hükümetleri, uyguladıkları eğitim politikalarıyla eğitimi içinden çıkılmaz sorunlar yumağına dönüştürmüşlerdir. Bu yetmezmiş gibi öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının kazanılmış bütün özlük haklarını ellerinden almışlardır. Hak etmeyenleri göreve getirerek ve hak edenlerin haklarını çalarak büyük bir zulüm ve işkence dönemi başlatmışlardır. Nitekim 12 yıl boyunca akla hayale gelmez entrikalarla, hak etmedikleri halde 11'inci kişiyi MEB'de kurum yöneticisi olarak atamışlardır. Üstüne üstlük bazı kesimleri eğitimden temizlemek bahanesiyle bütün okul müdürü, okul müdür başyardımcısı ve okul müdür yardımcılarını görevden almak için kanun çıkarmışlardır. Kanunun uygulamasına geçilerek 21 Ağustos'ta 2014 tarihi itibarıyla 16 bin okul müdüründen 7 bininin görevine son vermişlerdir" şeklinde konuştu. Türk Eğitim-Sen'li üyelerin haklarının çalındığını belirten Bostan, hükümetin iddia ettiği paralel yapı ile uzaktan yakından ilişkisi bulunmayan bu insanların Hepsinin milliyetçi muhafazakar, ülkenin birlik ve bütünlüğü için gece gündüz çalışan, toplum menfaatini kendi menfaatinin üstünde gören, bilgili, liyakat sahibi, çalışkan, dürüst, alnının teri ile okul müdürlüğü makamına gelmiş, yolsuzluğa ve haksızlığa bulaşmamış tertemiz insanlar olduğunu söyledi.
Hanefi Bostan açıklamasına şöyle devam etti:
objektif kriterler dediğiniz milliyetçi muhafazakar, ülkenin birlik ve bütünlüğü için gece gündüz çalışan, toplum menfaatini kendi menfaatinin üstünde tutan, bilgili, liyakat sahibi, çalışkan, dürüst, alnının teri ile okul müdürlüğü makamına gelmiş, yolsuzluğa ve haksızlığa bulaşmamış tertemiz eğitimcileri okul müdürlüğünden almak olmalıdır. Başta MHP, CHP ve vicdan sahibi bütün sivil toplum kuruluşlarını milli eğitimdeki bu zulüm ve hırsızlıkları sona erdirmek için harekete geçmeye çağırıyorum. AK Parti'de bulunduğu iddia edilen milliyetçi muhafazakar, sağduyu sahibi, hak ve hukuktan yana olan kadrolara da bu hak gasplarını ve hırsızlıkları durdurmak için eyleme davet ediyorum