Bölgenin kaderini etkileyecek olaylarla ilgili derin endişelerini dile getiren Kırımoğlu, en büyük korkularının kan dökülmesi olduğunu söylüyor. Kırımoğlu,
Kırım Tatar Meclisi eski başkanı ve 1998'den beri Ukrayna Parlamentosu üyesi olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, bölgeyi bekleyen tehlikelerle ilgili Zaman’a konuştu. Kırımoğlu’na başkent Akmescit'teki ofisinde yöneltilen sorular ve kendisinin bunlara verdiği cevaplar şu şekilde:
Kırım Parlamentosu, Rusya'ya bağlanma kararı aldı ve bunun için de 16 Mart'ta referandum yapılacağını açıkladı. Bu karar sizin için ne ifade ediyor?
Ukrayna kanunlarına göre bu şekilde alınacak yerel bir referandum sonucunun geçerliliği yok. Bu konuda bir referandum olacaksa bütün Ukrayna genelinde olmalı. Kırım yarımadasının yerli halkı Kırım Türkleridir. Bunlar yıllardır baskı altında. Büyük çoğunluğu vatanlarını terk edip başka yerlere göç ettiler. Biz şimdi öz vatanımızda azınlık durumunda kaldık. Diyelim ki şimdi Rusya'nın bir kısmına çalışmaya gelen Çinliler çoğunluk oldular. Bu durumda ‘Rusya'nın bu kısmı Çin'e aittir.' deyip referandum mu isteyecekler? Kırım yarımadası Rus askerlerinin işgalinde. Bu şekilde baskı altındayken halkın iradesini sağlıklı bir şekilde nasıl öğrenebilirsiniz ki? Bu referandumu hiçbir ülke kabul etmeyecektir. Çünkü bu uluslararası anlaşmalara aykırı. Biz barut çuvalı üstünde oturur gibi oturuyoruz. Yarın bir kibrit atılsa herkes patlayacak.
Rus askeri Kırım halkının kendilerinden yardım istediği gerekçesiyle bölgeye gönderildi. Bunu neye dayanarak yaptılar?
Bu tam bir ikiyüzlülük, bir yalan. Şimdi bakın, Kırım'da etnik Rusların nüfusu aşağı yukarı yüzde 60. Etnik Ukraynalılar için yüzde 24 gibi bir oran telaffuz edilse de onların da çoğu Rusça konuşuyor, milli kimliklerini kaybetmişler. Kırım Tatar Türkleri ise bölgede yüzde 14 civarında bir nüfusa sahip. Fakat Kırım yarımadasında eğitim dili büyük ölçüde Rusça. Kırım'da bulunan 600'e yakın okulun 580'i Rusça eğitim veriyor. Yalnız 7 okulda Ukraynaca, 14 okulda da Kırım dilinde eğitim yapılıyor. Yazılı, görsel ve işitsel medyanın tamamı Rusça. Ayrıca parlamentoda da Rusça konuşuluyor. Yani burada bir baskı söz konusu olduğunda ayrımcılıktan zarar görecek tek kesim Kırım Tatarları olacaktır. Biz bu yarımadada nüfusun yüzde 14'ünü teşkil ettiğimiz hâlde yönetimdeki ağırlığımız sadece yüzde 2-3 civarında.
Referandum sonucunda bölgenin Rusya'ya bağlanması kararı çıkarsa Tatarların tutumu nasıl olur?
Bizim Ukrayna yönetimiyle ilgili memnun olmadığımız birçok nokta oldu. Ancak bu tür meseleleri biz devlet içerisinde çözmeliyiz, işgal ile değil. Bakın, burada aşağı yukarı 30 bin Rus askeri var. Sokaklardaki zırhlı araçları görmüşsünüzdür. Böyle bir durumda Kırım Tatarları ayaklanıp da bunlara karşı ellerinde hiçbir şey olmadan nasıl mücadele verecekler? Biz şimdi provokasyon olacağı korkusuyla gösteri bile yapmıyoruz. Ama konunun ikinci bir tarafı da var. Buradaki vatandaşlarımızın özgür insanlar olarak bir vazifesi var. Senin toprağına askerler gelecek, istedikleri gibi bir düzen kurup, keyfi emirlerle istediklerini dayatacaklar. Bu insanların vazifesi nedir? Pek tabii ki kendi milletini ve toprağını savunmak. İşte biz bu hassas durum nedeniyle kan dökülmesinden endişeliyiz. Böyle üzücü olayların yaşanmaması için AB, NATO ve AGİT'in devreye girmeleri lazım. Eğer 2008 yılındaki Rusya-Gürcistan savaşı sırasında dünya gereken tepkiyi verseydi, bugün belki de bunlar yaşanmayacaktı.
Türkiye'den beklentileriniz nedir? Türkiye'nin desteğini yeterli buluyor musunuz?
Türkiye imkânları ölçüsünde elinden geleni yapıyor. Takındığı tavır bizim açımızdan olumlu. Resmen yapılan açıklamalarda Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yana pozisyon alınmasının yanında, imkânlar ölçüsünde Ukrayna'nın yanında olunacağı da ifade edildi. Her ülke Türkiye gibi davranmış olsaydı, bölge için büyük bir adım atılmış olacaktı.
Orta Asya ve Sibirya'ya sürülen Kırımlı Tatar Türklerinin sorunlarıyla ilgili son durum nedir?
150 bin kişi henüz anavatanları olan Kırım'a gelemedi. Çoğunlukla da maddi sebepler yüzünden. Gelenlerin ise konut, işsizlik, eğitim gibi konularda sorunları var. Her şeye rağmen dönememiş olanların gelmesi nüfus oranımızı artırması bakımından olumlu olurdu.