BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, KCK Yürütme Konseyi'nin, hükümetin çözüm adımı atmamasını gerekçe göstererek “PKK güçlerinin Türkiye dışına çekilmesini durdurma, ancak ateşkesi sürdürme” yönündeki kararını değerlendirirken “silahlara kolay kolay dönülmeyeceğini tahmin ettiğini” söyledi.
Kışanak "Partimizin gerek İmralı’da, gerekse de Kandil’de şimdiye kadar yaptığı görüşmelerden edindiğimiz izlenim odur ki; Kandil bu süreci ilerletme arzusundadır. O nedenle geri çekilmenin durdurulmuş olması silahların devreye gireceği anlamına gelmiyor... Fakat süreçte yaşanan bu tıkanıklığı aşma konusundaki çabalar yetersiz olursa böyle bir risk de gündeme gelebilir” dedi.
Kışanak "Partimizin gerek İmralı’da, gerekse de Kandil’de şimdiye kadar yaptığı görüşmelerden edindiğimiz izlenim odur ki; Kandil bu süreci ilerletme arzusundadır. O nedenle geri çekilmenin durdurulmuş olması silahların devreye gireceği anlamına gelmiyor... Fakat süreçte yaşanan bu tıkanıklığı aşma konusundaki çabalar yetersiz olursa böyle bir risk de gündeme gelebilir” dedi.
Ana muhalefet partisi olarak CHP'nin “demokratikleşme yönünde adımların atılmasına ön ayak olmasını beklediklerini” vurgulayan Kışanak, "Türkiye’de siyaset ancak böyle bir denge kazanabilir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratikleşme adımları konusunda daha cesur, daha demokratik bir tutum ve yaklaşım içerisinde olmasını bekliyoruz. Eğer CHP 'demokratikleşme adımları konusunda gelin birlikte bir paket hazırlayalım, hükümeti adım atmaya zorlayalım' derse biz buna ‘hayır’ demeyiz" görüşünü dile getirdi.
Kışanak, PKK'nın açıklamasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Silahlara kolay kolay dönülmeyeceğini tahmin ediyoruz. Partimizin gerek İmralı’da, gerekse de Kandil’de şimdiye kadar yaptığı görüşmelerden edindiğimiz izlenim odur ki; Kandil bu süreci ilerletme arzusundadır. O nedenle geri çekilmenin durdurulmuş olması silahların devreye gireceği anlamına gelmiyor. Özellikle de ateşkesin devam edeceği yönündeki vurgu da bunu gösteriyor. Fakat süreçte yaşanan bu tıkanıklığı aşma konusundaki çabalar yetersiz olursa böyle bir risk de gündeme gelebilir. Önemli ve kritik bir durumla karşı karşıyayız. Hükümet şimdiye kadar izlediği yol ve yöntemde ısrar ederse bu tıkanıklığın derinleşmesi riski tabii ki var. Fakat bu tıkanıklığı aşmanın imkânları daha fazladır. Çünkü sadece KCK’nin açıklamaları değil, Türkiye demokratik kamuoyunun da demokratikleşme konusunda güçlü bir beklentisi var. Önümüzdeki süreç içerisinde parlamento üzerine düşen görevi yerine getirirse, hükümet tutumunu demokratikleşmeden yana değiştirirse, demokratik kamuoyu da buna destek verirse süreci ilerletmek, daha ileriye taşımak mümkündür. Biz süreçte yaşanan bu tıkanıklığın bir krize dönüşmemesi için yoğun bir çaba ve gayret içerisinde olacağız. Herkesi de böylesi bir çaba içerisinde olmaya davet ediyoruz."