Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk; 1 Kasım seçimlerini değerlendirerek; Dava adamı olmakla, salt siyasetçi olmak arasında büyük bir fark olduğunu belirtti.
Genel Başkan İsmail Koncuk'un 1 Kasım seçimlerine yönelik yaptığı değerlendirme şöyle:
Dava adamı savunduğu değerlerin adamıdır.Onun için, her şeye rağmen, her şart altında savunduğu değerler önemlidir, i
nandığı ışıklı değerler doğrultusunda, topluma yön vermeye devam eden adama dava adamı denir.Konjonktür, günlük politika o değerleri ne olursa olsun eskitemez, pörsütemez.
Dava adamı, birlikte yürüdüğü insanları da, bu değerler doğrultusunda tespit eder, birlikte yürür veya terk eder.
Bizim inandığımız dostlarımız, öncelikle bizim inandığımız değerlere ihanet etmemeli, tam tersine hayatının merkezine bu değerleri koymalıdır.Ölçümüz budur.Bu ölçüleri anlamakta zorlanan, savunduğu değerleri Zaman içinde kendisine yük olarak görenler de çıkabilir.
Kolaycılık dava adamının lügatinde asla olamaz.İşte, gerçek dostlarımızı anlayacağımız günler zor zamanlardır.Zor şartlar, gerçek dava adamı ile sahtesinin ayırt edilebileceği şartların yaşandığı günlerdir.
Dava adamı sorumluluk alır, sahteleri ise sorumlu arar, feryat, figan eder.Tavsiyem, kolaycı ve sorumlu arayanlardan olmak yerine, her şart altında soğukkanlı, birleştirici ve kucaklayıcı olmaktır, zor günlerin adamı olabilmeyi başarmaktır.
Emin olun sizin savunduklarınıza bugün çok daha fazla ihtiyaç var ve bu ülke bir yere varacaksa , eninde sonunda sizin savunduğunuz değerlerle hemhal olmak zorundadır, başka bir çıkış yoktur.Biliyorum ki, kolaycı çoğunluğun yok oluşunda sizin payınız hiç yok.Başınızı dik tutun, kirlenenler utansın, kirletenlerin yüzü kızarsın, biz asla kirlenmedik, kirletmedik.
Genel Başkan İsmail Koncuk'un 1 Kasım seçimlerine yönelik yaptığı değerlendirme şöyle:
Dava adamı savunduğu değerlerin adamıdır.Onun için, her şeye rağmen, her şart altında savunduğu değerler önemlidir, i
nandığı ışıklı değerler doğrultusunda, topluma yön vermeye devam eden adama dava adamı denir.Konjonktür, günlük politika o değerleri ne olursa olsun eskitemez, pörsütemez.
Dava adamı, birlikte yürüdüğü insanları da, bu değerler doğrultusunda tespit eder, birlikte yürür veya terk eder.
Bizim inandığımız dostlarımız, öncelikle bizim inandığımız değerlere ihanet etmemeli, tam tersine hayatının merkezine bu değerleri koymalıdır.Ölçümüz budur.Bu ölçüleri anlamakta zorlanan, savunduğu değerleri Zaman içinde kendisine yük olarak görenler de çıkabilir.
Kolaycılık dava adamının lügatinde asla olamaz.İşte, gerçek dostlarımızı anlayacağımız günler zor zamanlardır.Zor şartlar, gerçek dava adamı ile sahtesinin ayırt edilebileceği şartların yaşandığı günlerdir.
Dava adamı sorumluluk alır, sahteleri ise sorumlu arar, feryat, figan eder.Tavsiyem, kolaycı ve sorumlu arayanlardan olmak yerine, her şart altında soğukkanlı, birleştirici ve kucaklayıcı olmaktır, zor günlerin adamı olabilmeyi başarmaktır.
Emin olun sizin savunduklarınıza bugün çok daha fazla ihtiyaç var ve bu ülke bir yere varacaksa , eninde sonunda sizin savunduğunuz değerlerle hemhal olmak zorundadır, başka bir çıkış yoktur.Biliyorum ki, kolaycı çoğunluğun yok oluşunda sizin payınız hiç yok.Başınızı dik tutun, kirlenenler utansın, kirletenlerin yüzü kızarsın, biz asla kirlenmedik, kirletmedik.