Darbenin ne olduğunu anlayamadan, askerlerin gölgesinde yaşadıklarını tarihe not düşen genç kız, kanlı gecenin ardından “Artık uyanmalı ve gözümüzü açmalıyız.” dedi.
Darbe girişimi gecesi yaşananlar, dilden dile anlatıldı. Olay tüm Türkiye’yi derinden etkiledi. Vatandaşlar o gece meydanlardaydı. Birçok vatandaş ise yaşananları televizyondan ve sosyal medyadan takip etti. O geceye lise birinci sınıf öğrencisi Halenurda kayıtsız kalamadı. Tarihi geceye tanıklık eden genç kız, korku dolu satırları yanından hiç ayırmadığı defterine yazdı. İşte Halenur’un izlenimleriyle 15 Temmuz Cuma gecesi Türkiye’deki darbe girişimi.
DOĞRU OLAN YAZMAKTI
Yazısına ‘Bugün Temmuz’un 15’i’ sözleriyle başlayan Halenur Türkan, yaşananları tüm içtenliğiyle anlatıyor. Türkan, benim için o gece doğru olan yazmaktı diyerek korku dolu anları nasıl kaleme aldığını şu sözlerle anlatıyor: “Herkes haberlere bakıyordu. Bir panik vardı. Ben de defterimi elime aldım ve silah sesleri gelmeden önce bir anda yazmaya başladım. Ateş edilmeden hemen önce ön taraftan arka tarafa geçtim. O anda yazmaya başladım. Doğru şeyi yaptığımı düşünüyorum.”
Olaylarla ilgilenmemeye çalıştığını belirten Türkan, “Ben haberlere bakmadım. Olayla ilgilenmeden yazmaya başladım. Büyük ihtimal farkettiler. Ne yazıyorsun diye soranlar oldu. Etrafımda çevremde olanları yazmaya başladım. Yazdıklarımı hep okudum. Hatırladığım anlar da oldu, böyle bir şey oldu mu dediğim zamanlar da. O an geçtikten sonra yazdıklarımı okuduğumda hatırlamadığım anlar da çok.” diye konuştu.
ARTIK UYANMALIYIZ
Yazısının son satırlarında da belirttiği gibi Türk milletinin artık uyanması gerektiğini söyleyen genç kız, “Bu millete böyle bir şey yapılmamalıydı. Şu an bile yaşananları hatırladıkça titriyorum. Artık uyanmalı ve gözümüzü açmalıyız. Notlarımda, ‘Hala yazıyorum ve ayaktayım’ dedim. Çünkü bunlar yaşanırken ayakta kalmanız gerektiğini düşündüm.” ifadelerine yer verdi. Halenur, tek direncin ayakta durmak olduğunu da belirtti.
SOĞUKKANLI ŞEKİLDE SÜREKLİ YAZDI
Halenur ile birlikte o gece Çengelköy’de bulunan baba Nurettin Türkan ise, kızının tüm gece yaşananları not tuttuğunu ve bunun onun stresini engellediğini söyledi. Nurettin Türkan, “Kızımın bu yaptığına hayret ettim. Soğukkanlı bir şekilde sürekli yazdı. Işıklarkapatıldığında bile yazmaya çalıştı. Yazması beni mutlu etti. Çünkü diğer çocuklar şokun etkisiyle kötü oldular. Ama Halenur, yazarak deşarj oldu. Kızımın çok dirençli ve özgüven içerisinde davrandığını keşfettim ve bu çok hoşuma gitti.” dedi.
O gece orantısız bir güç yaşandığına da vurgu yapan baba Türkan, “Askerin, silahın yeri kışla ve savaş meydanı. Sivilin içinde askerin yeri olamaz.” diye konuştu.
Darbe girişimi gecesi yaşananlar, dilden dile anlatıldı. Olay tüm Türkiye’yi derinden etkiledi. Vatandaşlar o gece meydanlardaydı. Birçok vatandaş ise yaşananları televizyondan ve sosyal medyadan takip etti. O geceye lise birinci sınıf öğrencisi Halenurda kayıtsız kalamadı. Tarihi geceye tanıklık eden genç kız, korku dolu satırları yanından hiç ayırmadığı defterine yazdı. İşte Halenur’un izlenimleriyle 15 Temmuz Cuma gecesi Türkiye’deki darbe girişimi.
DOĞRU OLAN YAZMAKTI
Yazısına ‘Bugün Temmuz’un 15’i’ sözleriyle başlayan Halenur Türkan, yaşananları tüm içtenliğiyle anlatıyor. Türkan, benim için o gece doğru olan yazmaktı diyerek korku dolu anları nasıl kaleme aldığını şu sözlerle anlatıyor: “Herkes haberlere bakıyordu. Bir panik vardı. Ben de defterimi elime aldım ve silah sesleri gelmeden önce bir anda yazmaya başladım. Ateş edilmeden hemen önce ön taraftan arka tarafa geçtim. O anda yazmaya başladım. Doğru şeyi yaptığımı düşünüyorum.”
Olaylarla ilgilenmemeye çalıştığını belirten Türkan, “Ben haberlere bakmadım. Olayla ilgilenmeden yazmaya başladım. Büyük ihtimal farkettiler. Ne yazıyorsun diye soranlar oldu. Etrafımda çevremde olanları yazmaya başladım. Yazdıklarımı hep okudum. Hatırladığım anlar da oldu, böyle bir şey oldu mu dediğim zamanlar da. O an geçtikten sonra yazdıklarımı okuduğumda hatırlamadığım anlar da çok.” diye konuştu.
ARTIK UYANMALIYIZ
Yazısının son satırlarında da belirttiği gibi Türk milletinin artık uyanması gerektiğini söyleyen genç kız, “Bu millete böyle bir şey yapılmamalıydı. Şu an bile yaşananları hatırladıkça titriyorum. Artık uyanmalı ve gözümüzü açmalıyız. Notlarımda, ‘Hala yazıyorum ve ayaktayım’ dedim. Çünkü bunlar yaşanırken ayakta kalmanız gerektiğini düşündüm.” ifadelerine yer verdi. Halenur, tek direncin ayakta durmak olduğunu da belirtti.
SOĞUKKANLI ŞEKİLDE SÜREKLİ YAZDI
Halenur ile birlikte o gece Çengelköy’de bulunan baba Nurettin Türkan ise, kızının tüm gece yaşananları not tuttuğunu ve bunun onun stresini engellediğini söyledi. Nurettin Türkan, “Kızımın bu yaptığına hayret ettim. Soğukkanlı bir şekilde sürekli yazdı. Işıklarkapatıldığında bile yazmaya çalıştı. Yazması beni mutlu etti. Çünkü diğer çocuklar şokun etkisiyle kötü oldular. Ama Halenur, yazarak deşarj oldu. Kızımın çok dirençli ve özgüven içerisinde davrandığını keşfettim ve bu çok hoşuma gitti.” dedi.
O gece orantısız bir güç yaşandığına da vurgu yapan baba Türkan, “Askerin, silahın yeri kışla ve savaş meydanı. Sivilin içinde askerin yeri olamaz.” diye konuştu.