Akkol, bu duruşmadan iki hafta önce dosyanın kendisine ulaştığını söyleyerek, "Dosyayı inceleme fırsatım olmadı, bir sonraki duruşmayı ileri bir tarihe verirseniz savunmamı hazırlayabilirim." dedi. Savunmasını hazırlaması için Akkol’a 3 ay süre veren mahkeme, Akkol'un daha önceki celselerde de savunma yapmadığını hatırlatarak gelecek celse de savunma yapmadığı taktirde susma hakkını kullanmış ya da savunma hakkını kötüye kullanmış olarak değerlendirilebileceği konusunda uyarıda bulundu.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık İsmail Akkol, kaldığı Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan getirildi. Akkol'un avukatı Özgür Yılmaz ve Sabancı ailesi avukatı Vehbi Kahveci de duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme heyetinin değişikliği sebebiyle eski zabıtların okunmasının ardından söz alan tutuklu sanık Akkol'un avukatı Özgür Yılmaz, Akkol’un yakınları ile duruşmayı izlemek isteyen hukuk fakültesinden 3 öğrencinin duruşmaya alınmadığını söyledi. Yılmaz, "Hukuk fakültesi öğrencileri salona alınmamıştır, onların alınmasını talep ediyorum. Ayrıca salonda silahlı olduğunu gördüğüm insanlar vardır, çıkarılmasını talep ediyorum. Salonda aleniyet sağlanmamıştır, bununla ilgili karar verilmesini talep ediyorum" dedi. Yılmaz ile mahkeme başkanı arasında sözlü tartışma yaşandı.
Talebi değerlendiren mahkeme, salonda yaklaşık 15 kişi ve ayrıca sivil polis memurlarının olduğu dolayısıyla aleniyetin sağlandığı anlaşıldığından salondaki güvenlikte düşünülerek daha fazla izleyici alınması talebin reddine karar verdi. Ardından tutuklu sanık İsmail Akkol'un savunmasına geçildi.
Dosyayı inceleme fırsatı olmadığından sadece usule ilişkin savunma yapan Akkol, dostlarının da mahkemede olmasını istediğini, dosyayı iki hafta önce aldığını ve yaklaşık 3 bin sayfa civarında olduğunu kaydetti. Akkol, "Ailemi, dostlarımı salona almıyorsunuz, sonra da güvenlik diyorsunuz. Beni tanıyan dostlarımı burada görmek istiyorum. Mahkemeyi protesto ediyorum. 5 aydır tecrit altındayım, bu kadar zamandır aynada kendi yüzümden başka bir yüz görmedim. 5 aydır ikinci bir insan sesi duyamıyorum. Ceza evinde, saldırıya uğradık, darp edildik, yerlerde sürüklendik. Nereden bakarsanız mağdur durumdayız. Bunun üzerine disiplin cezası aldık. 3 kişilik hücrede tek başıma tutuluyorum. Koridorda hiç kimse yok. Etrafımda insan sesi yok." dedi.
Savunmasının devamında meclis komisyonunun tutsakları ziyaret ettiğini söyleyen Akkol, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik bir linç kampanyası başlattılar. Parlamento üyesine linç kampanyası başlatanlar başkalarına ne yaparlar? Hasta bir tutsağı ziyaret etmek suç mudur? Tutsağın tedavi hakkı yok mudur? Hiç kimse 'ayıptır neyi tartışıyorsunuz' demedi. AKP milletvekili Mehmet Metiner 'bu tartışma gayrı insani, gayri ahlakidir' dedi. Bir gün geçmedi düzeltme yapmak zorunda bırakıldı." diye konuştu.
Dosyayı iki hafta önce aldığını ve inceleme fırsatı bulamadığını ifade eden Akkol, "Siz de biliyorsunuz dosyanın içeriğini yaklaşık 3 bin sayfa civarındadır. Bana gönderdiğiniz dosya içerisinde böyle yüzlerce sayfa var. Ceza evinde güvenlik görevlileri ‘şifreli yazışma mı’ diyor. Bunu okuyarak savunma yapmamı istiyorsunuz. Savunmamı hazırlamam için süre istiyorum.” diyerek dosyanın kendisine dijital ortamda sunulmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık İsmail Akkol’un süre konusundaki taleplerini değerlendirerek savunmasını hazırlayıp gelecek celse yapabilmesi için yeniden süre verilmesine karar verdi. Ancak mahkeme, Akkol'un bir dahaki duruşmada da savunmamasını yapmaması halinde susma hakkını kullanmış ya da savunma hakkını kötüye kullanmış olarak değerlendirilebileceği konusunda uyarıda bulundu. Mahkeme heyeti, Akkol’un üzerine atılı anayasal düzeni bozmaya teşebbüs suçunu işlemiş olabileceğine ilişkin kuvvetli suç şüphesi oluşturabilecek delillerin bulunması, sanığın uzun bir süre kaçtıktan sonra yakalanmış olması nedeniyle yeniden kaçma ihtimalinin bulunması ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı kanaatiyle tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma Eylül ayına ertelendi.
Yunanistan’dan eylem yapmak için geldikleri iddia edilen ve 2 Şubat 2016 tarihinde Türkiye’de yakalanan DHKP-C’li İsmail Akkol, Aydın’dan İstanbul’a sevk edilerek adliyeye çıkartılmıştı. İsmail Akkol hakkında, kapatılan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi(DGM) savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, o tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 146/1 maddesinde düzenlenen “Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs etme” suçundan idam cezası istenmişti. 765 sayılı TCK’nın yürürlükten kaldırılması ve yasada yapılan değişiklikle idam cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürülmüştü.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık İsmail Akkol, kaldığı Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan getirildi. Akkol'un avukatı Özgür Yılmaz ve Sabancı ailesi avukatı Vehbi Kahveci de duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme heyetinin değişikliği sebebiyle eski zabıtların okunmasının ardından söz alan tutuklu sanık Akkol'un avukatı Özgür Yılmaz, Akkol’un yakınları ile duruşmayı izlemek isteyen hukuk fakültesinden 3 öğrencinin duruşmaya alınmadığını söyledi. Yılmaz, "Hukuk fakültesi öğrencileri salona alınmamıştır, onların alınmasını talep ediyorum. Ayrıca salonda silahlı olduğunu gördüğüm insanlar vardır, çıkarılmasını talep ediyorum. Salonda aleniyet sağlanmamıştır, bununla ilgili karar verilmesini talep ediyorum" dedi. Yılmaz ile mahkeme başkanı arasında sözlü tartışma yaşandı.
Talebi değerlendiren mahkeme, salonda yaklaşık 15 kişi ve ayrıca sivil polis memurlarının olduğu dolayısıyla aleniyetin sağlandığı anlaşıldığından salondaki güvenlikte düşünülerek daha fazla izleyici alınması talebin reddine karar verdi. Ardından tutuklu sanık İsmail Akkol'un savunmasına geçildi.
"MAHKEMEYİ PROTESTO EDİYORUM"
Dosyayı inceleme fırsatı olmadığından sadece usule ilişkin savunma yapan Akkol, dostlarının da mahkemede olmasını istediğini, dosyayı iki hafta önce aldığını ve yaklaşık 3 bin sayfa civarında olduğunu kaydetti. Akkol, "Ailemi, dostlarımı salona almıyorsunuz, sonra da güvenlik diyorsunuz. Beni tanıyan dostlarımı burada görmek istiyorum. Mahkemeyi protesto ediyorum. 5 aydır tecrit altındayım, bu kadar zamandır aynada kendi yüzümden başka bir yüz görmedim. 5 aydır ikinci bir insan sesi duyamıyorum. Ceza evinde, saldırıya uğradık, darp edildik, yerlerde sürüklendik. Nereden bakarsanız mağdur durumdayız. Bunun üzerine disiplin cezası aldık. 3 kişilik hücrede tek başıma tutuluyorum. Koridorda hiç kimse yok. Etrafımda insan sesi yok." dedi.
Savunmasının devamında meclis komisyonunun tutsakları ziyaret ettiğini söyleyen Akkol, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik bir linç kampanyası başlattılar. Parlamento üyesine linç kampanyası başlatanlar başkalarına ne yaparlar? Hasta bir tutsağı ziyaret etmek suç mudur? Tutsağın tedavi hakkı yok mudur? Hiç kimse 'ayıptır neyi tartışıyorsunuz' demedi. AKP milletvekili Mehmet Metiner 'bu tartışma gayrı insani, gayri ahlakidir' dedi. Bir gün geçmedi düzeltme yapmak zorunda bırakıldı." diye konuştu.
"DOSYAYI İNCELEME FIRSATI BULAMADIM"
Dosyayı iki hafta önce aldığını ve inceleme fırsatı bulamadığını ifade eden Akkol, "Siz de biliyorsunuz dosyanın içeriğini yaklaşık 3 bin sayfa civarındadır. Bana gönderdiğiniz dosya içerisinde böyle yüzlerce sayfa var. Ceza evinde güvenlik görevlileri ‘şifreli yazışma mı’ diyor. Bunu okuyarak savunma yapmamı istiyorsunuz. Savunmamı hazırlamam için süre istiyorum.” diyerek dosyanın kendisine dijital ortamda sunulmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık İsmail Akkol’un süre konusundaki taleplerini değerlendirerek savunmasını hazırlayıp gelecek celse yapabilmesi için yeniden süre verilmesine karar verdi. Ancak mahkeme, Akkol'un bir dahaki duruşmada da savunmamasını yapmaması halinde susma hakkını kullanmış ya da savunma hakkını kötüye kullanmış olarak değerlendirilebileceği konusunda uyarıda bulundu. Mahkeme heyeti, Akkol’un üzerine atılı anayasal düzeni bozmaya teşebbüs suçunu işlemiş olabileceğine ilişkin kuvvetli suç şüphesi oluşturabilecek delillerin bulunması, sanığın uzun bir süre kaçtıktan sonra yakalanmış olması nedeniyle yeniden kaçma ihtimalinin bulunması ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı kanaatiyle tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma Eylül ayına ertelendi.
SÜREÇ
Yunanistan’dan eylem yapmak için geldikleri iddia edilen ve 2 Şubat 2016 tarihinde Türkiye’de yakalanan DHKP-C’li İsmail Akkol, Aydın’dan İstanbul’a sevk edilerek adliyeye çıkartılmıştı. İsmail Akkol hakkında, kapatılan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi(DGM) savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, o tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 146/1 maddesinde düzenlenen “Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs etme” suçundan idam cezası istenmişti. 765 sayılı TCK’nın yürürlükten kaldırılması ve yasada yapılan değişiklikle idam cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürülmüştü.