Mevlana Celaleddin-i Rumi bilgeliği ve örnek kişiliği ile Anadolu’nun bağrından tüm dünyaya sesini duyurmuş, dünya çapında başarılı bir yazar, düşünür, şair ve her anlamda bir üstad olmuştur. Hayatı boyunca güzel ahlakıyla, davranışlarıyla ve bıraktığı eserlerle verdiği aşk, sevgi ve birlik mesajları çağını aşarak, tüm dünyaya barış, kardeşlik ve hoşgörüyü esas alan bir vizyon sunmuştur.
İnsanı yaratılmışların en şereflisi olarak gören gözleri ile insanları bir görmüş, her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklamıştır. Hz. Mevlana farklılıkları nedeniyle insanları ayrıştırmamış ve yaptığı birlik çağrısı tüm dünyadan yankı bulmuştur. Ne var ki, özellikle son günlerde AKP’nin hoşgörüsü kör hale gelmiş, sağduyusu ise adeta sağırlaşmıştır. Milletimize baktığında 36 farklı etnik kesim görenlere inat, milliyetçi hareket Hz. Mevlana’nın öğütleriyle milletimizin birliğini ve bölünmez bütünlüğünü görmektedir. Iğdır’dan Edirne’ye Türkiye’de hiçbir vatandaşımızın birbirinden farklı olmadığının altı bu vesileyle tekrar çizilmelidir. Dolayısıyla, Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet BAHÇELİ’nin de Konya’daki Türkçe Mitingi’nde dile getirdiği Mevlana’nın “Bu yol vuruculuk nereye dek böyle? Bu hır gür, bu savaş nereye dek? Sen bensin, ben senim işte.” sözlerinin bir an önce kavranması ve anlaşılması gerekmektedir. Bilinmelidir ki, Hz. Mevlana’nın hitap ettiği gönüller milletimizin birliği, huzur ve mutluluğu için çalışmaya devam etmektedir.
Bu düşüncelerimizle, Hz. Mevlana’nın "Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir" diyerek bizzat işaret ettiği gibi ve örnek kimliği, geride bıraktıkları ve bizlere kazandırdıkları ile ilelebet gönüllerde yaşayacak ve yaşatılacaktır. Hz. Mevlana’yı şükranla ve rahmetle anıyoruz.