KCK çetesinin Üyesi Duran Kalkan, Çete başı Öcalan’ın "Ekim ortasına kadar bu iş bitmeli" dediğini hatırlatarak, "Bu olmazsa hiç kimse PKK’yı/Kürtleri alternatifsiz sanmasın" diyor. Bu yaratıklara musamaha gösteren ve tavizler veren devlet görevlileri, yöneticileri ve açılımın mimarları bu soytarıları görmüyor mu?
Kalkan, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde görüntülenen PKK’lı ‘asayiş’ gruplarına ilişkin, Kürt kendini savunmayacak mı? Süreç ilerlerse Kürtler’in asayişleri de, polisleri de, savunma kuvvetleri de olacak. Bunlar sadece Türk’ün hakkı değildir" derken açılımın gideceği nihai noktanın neresi olduğunu göstermiyor mu?
PKK’nın Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından kilit konumda olduğunu ifade ederken, "Kilit kaybederse herkes kaybeder" diyen Kalkan, herkesin gerçekçi olması gerektiğini anlatırken, 21 Mart’taki Nevruz ile ilan edilen çözüm sürecinin 1’inci aşamasında Haziran ayı başına kadar çatışmasızlığın, Haziran ayı başından 2013’ün sonuna kadar ‘Demokratikleşme’ aşamasının tamamlanması ve son aşamada ‘Normalleşmenin’ öngörüldüğünü söylüyor. Kalkan, "Bu iki aşamanın başarısından sonra başlayacak ve kalıcı çözümün her iki taraf açısından da netleşmesiyle gündeme girecekti. Üçüncü aşama için herhangi bir zaman dilimi belirtilmiyordu; zamanı, koşulları belirler denilmişti" dedi.
Kalkan, ellerinde tuttukları kamu görevlilerini serbest bırakma dahil ilk aşamadaki görev ve sorumluluklarını öngörülünden 15 gün önce tamamladıklarını, ateşkes ilan ettiklerini, 8 Mayıs’tan itibaren sınırların dışına çekilmeye başladıklarını, hükümetin bu süreçte operasyonları durdurduğunu, akil insanların görüşmeler yaptığını, TBMM’de komisyon oluşturulduğunu belirtti. Duran Kalkan, buna karşılık Türkiye’de devletin korucu alımı, karakol, askeri amaçlı yol, baraj yapımı, keşif uçaklarının uçuşunun devam ettiğini, yazdıkları bir mektubun zamanında Öcalan’a zamanında ulaştırılmadığını, oyalama, savsaklama, erteleme, muğlaklaştırma ile karşılaştıklarını, BDP heyetinin en geç 25 Mayıs’ta yapması gereken görüşmesinin 7 Haziran’da yapılabildiğini anlattı.
Kalkan, Türkiye’de anayasa komisyonu, Taksim Gezi parkı eylemleri ile gündemin değiştirildiğini, sürecin unutturulmaya çalışıldığını, AK Parti’yi MHP ve CHP’yi aynı merkezin yönettiğine dair kanaate ulaşmaya başladıklarını söyledi. Duran Kalkan demokratikleşme adımlarının atılmaması üzerine PKK’nın silahlı güçlerini sınırların dışına çekilmesinin basitleştirmeye çalışıldığını , hükümetin PKK çekilmesinin karşılığında kendisine bir siyasi sorumluluk yüklenmemesini istediğini iddialarına ekledi.