İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Taksim Meydanı'nda akşam gerçekleştirilen polis müdahalesinin hemen ardından bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında gençlere ve ailelerine çağrıda bulunan Vali Mutlu, "Gençlerimizden şuandan itibaren o bölgeden ayrılmalarını istirham ediyorum " dedi.
Konuşmasına sabah saatlerinde gerçekleşen polis müdahalesinin sebeplerini anlatarak başlayan Vali Mutlu, "Bugün güzel şehrimiz, aziz İstanbulumuzda Cumhuriyetimiz Valisi büyük Atatürk'ün Taksim Anıtı'ndaki heykeli ve yine büyük Atamızın ismini taşıyan Atatürk Kültür Merkezi'nde günlerdir asılı olan pek çok marjinal gruba ait pankartların, dövizlerin, flamaların ve resimlerin kaldırılması maksadıyla, sadece bu maksada matur emniyet teşkilatımız tarafından bir çalışma başlatılmış ve bu çalışma yürütülürken değerli kamuoyumuzla bunun hedefleri çok açık ve net bir şekilde paylaşılmıştır. Sabah yapmış olduğum açıklamada da hedefimizin sadece Atatürk anıtımız ve Atatürk Kültür Merkezimiz üzerindeki bu olumsuz görüntülere ve ülkemiz imajına fevkalade kötü yansıyan ve toplumumuzun bütün değerleriyle üzüntüye sebebiyet veren tablonun ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu ifade edilmiş ve Gezi Parkı başta olmak üzere Taksim alanımızda herhangi bir kısıtlama içerisinde olmayacağımız toplumumuza çok net açık bir şekilde deklare edilmiştir. Gün içerisinde yapmış olduğum pek çok açıklamalarda gerek sosyal medya üzerinden, gerekse valiliğimiz basın müdürlüğü üzerinden yapmış olduğum açıklamalarda bu hususlar deklare edilmeye devam edilmiş ve buna hassasiyetle özen gösterilmiştir" ifadelerini kullandı.
Konuşmasına sabah saatlerinde gerçekleşen polis müdahalesinin sebeplerini anlatarak başlayan Vali Mutlu, "Bugün güzel şehrimiz, aziz İstanbulumuzda Cumhuriyetimiz Valisi büyük Atatürk'ün Taksim Anıtı'ndaki heykeli ve yine büyük Atamızın ismini taşıyan Atatürk Kültür Merkezi'nde günlerdir asılı olan pek çok marjinal gruba ait pankartların, dövizlerin, flamaların ve resimlerin kaldırılması maksadıyla, sadece bu maksada matur emniyet teşkilatımız tarafından bir çalışma başlatılmış ve bu çalışma yürütülürken değerli kamuoyumuzla bunun hedefleri çok açık ve net bir şekilde paylaşılmıştır. Sabah yapmış olduğum açıklamada da hedefimizin sadece Atatürk anıtımız ve Atatürk Kültür Merkezimiz üzerindeki bu olumsuz görüntülere ve ülkemiz imajına fevkalade kötü yansıyan ve toplumumuzun bütün değerleriyle üzüntüye sebebiyet veren tablonun ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu ifade edilmiş ve Gezi Parkı başta olmak üzere Taksim alanımızda herhangi bir kısıtlama içerisinde olmayacağımız toplumumuza çok net açık bir şekilde deklare edilmiştir. Gün içerisinde yapmış olduğum pek çok açıklamalarda gerek sosyal medya üzerinden, gerekse valiliğimiz basın müdürlüğü üzerinden yapmış olduğum açıklamalarda bu hususlar deklare edilmeye devam edilmiş ve buna hassasiyetle özen gösterilmiştir" ifadelerini kullandı.
GENÇLERE KESİNLİKLE MÜDAHALEDE BULUNULMADI
Sabah saatlerinde AKM'ye yönelik yapılan müdahalede Gezi Parkı ve gençlere yönelik bir müdahalenin olmadığına dikkati çeken Vali Mutlu, "Gezi Parkı'nda sevgili gençlerin güvenliklerinin bizler için fevkalade önemli olduğunu, bu konuda dikkatli olduğumuzu ve onların tamamen çevresel duyarlılık çerçevesinde başlatmış oldukları Gezi Parkı eylemlerinin bugün ulaşmış olduğu noktada yarattığı sıkıntılara rağmen orada bulunmaları konusunda hassasiyetimizi sürdürdüğümüzü ve kendilerini bu manada desteklemiş olduğumuz ve Gezi Parkı'na hiçbir şekilde müdahalemiz olmayacağını paylaştık. Keza Taksim alanımızla ilgili olarak da aynı değerlendirmeleri yaptık ve bütün bir gün boyunca İstanbulluların bu alanda bizim yapmış olduğumuz çalışmaları destekleyici nitelikte yaklaşımları ve bizi sadece marjinal gruplarla baş başa bırakarak orada bir mücadelenin yaşanmış olduğu hep birlikte müşahede ettik. Atatürk anıtımızda AKM'den söz konusu flamalar, bayraklar indirildi. Emniyet teşkilatımız Gezi Parkına ve sevgili gençlere kesinlikle hiçbir müdahalede bulunmadı" diye konuştu.
POLİSE ÇEŞİTLİ MATERYALLERLE SALDIRDILAR
Akşam yapılan müdahalenin, marjinal grupların polise çeşitli materyallerle saldırması sonucu gerçekleştiğini vurgulayan Vali Mutlu, şunları söyledi:
"Akşam saatlerinde yapılan 19.00'daki toplanma çağrıları da göz önünde bulundurularak daha önce zaten teyit edildiği gibi Taksim alanını gösterilerini yapmak isteyen ve bu konunda alana çıkan İstanbullulara alan bırakıldı. AKM'de daha önceden planladığımız gibi konuşlandık ve oradaki bekleyişimizi sürdürdük. Fakat alanda sayıları 30- 35 bin civarında olan katılımcılarla birlikte marjinal grupların halkımız alanda dururken AKM'de de bekleyen polisimize yönelik çok yoğun farklı materyallerle saldırısına şahit olduk ve asıl maksadın halkımızı da bu olaylara çekmek suretiyle mağdur etmek ve ortaya bir devlet- vatandaş çatışması çıkartmak hevesinin olduğunu bütün toplumumuzun canlı yayın araçlarıyla olayları izleyenlerin gözleri önünde kamuoyuyla paylaşmış olduk. Bu saldırı akabinde kendilerine yöneltilen bu saldırılar nedeniyle emniyet güçlerimizin yaptığı müdahale sonucu alan marjinal gruplardan uzaklaştırıldı ve alanda toplanmış olan halkımızda gayri ihtiyari olarak çekilmiş konutlarına, mekanlarına dağılmış oldular. Bu konuyla ilgili yapmış olduğum açıklamada halkımızdan ricalarım oldu. Bizlerin meydanda polisle çatışmak üzere ısrarlı bir şekilde saldırılarını sürdüren marjinal gruplarla mücadele noktasında desteklenmemiz ve özellikle alanın boşaltılmasını talep ettim ve bu talebimi şu anda çok net bir şekilde değerli halkımızla özellikle paylaşmak istiyorum. Şuanda Taksim alanında bulunan farklı fraksiyonlara ait marjinal gruplarla emniyet güçlerimiz arasında bir çatışma ortamı mevcuttur ve bunun kontrol altına alınması için kararlı dirayetli bir duruşu emniyet teşkilatımızın bütün değerli personeli sürdürmektedir. Kendilerine bütün gün boyunca devam eden yoğun mesailerinden dolayı teşekkür ediyorum. Gezi Parkı'nın kışkırtılarak bir çatışma alanına getirilmesi için gün boyu yapılmış pek çok provokasyona rağmen sükunetin muhafaza edilmesi nedeniyle gençlere teşekkür ediyorum. Emniyet teşkilatımızın bu tür acıtasyonların içerisine girmeyip Gezi Parkı'nın güvenliğini sağlamaya yönelik gösterdiği dirayetli tutuma teşekkür ediyorum. Bu akşam Taksim'de toplanmış, çatışma üzerine alandan ayrılmış olan İstanbullulara teşekkür ediyorum. Bu noktadan sonra Taksim meydanında aziz Cumhuriyetin büyük kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelinin ve manevi şahsiyetinin bulunduğu milletimizin meydanında devletimizin ve milletimizin sarsılmaz gücü emniyet güçlerimiz tarafından kararlılığımız marjinal gruplar üzerinde gösterilecektir. Bu tablo arzu ettiğimiz bir tablo olmamakla birlikte ülkemizi ciddi bir çatışma ortamına çekmek isteyen ve 15 gündür bu ortamı İstanbullulara ve ülkemize yaşatmış olanlara karşı bugün çok daha farklı bir yöntem içerisinde tutumumuzu sürdüreceğiz. Bu nedenle 15 gündür Taksim alanını halkımıza açmış olan devlet irademizin bugünkü tecellisi itibariyle Taksim meydanında güvenliğin tam olarak sağlanacağı sürece kadar marjinal gruplar dışında sevgili halkımızın bulunmaması konusunda ricalarımı bir kez daha iletiyorum. Taksim alanı marjinal gruplardan tamamen entegre edilinceye kadar ve halkımıza açılıncaya kadar tedbirlerimizin yoğun olarak süreceğini ifade ediyorum ve bu konudaki gerek gece, gerekse gündüz alınacak tedbirlerde emniyet güçlerine herkesin yardımcı olmasını istirham ediyorum. Taksim meydanında bugün bu saat itibariyle bundan sonra uygulayacağımız tedbirleri halkımızın gözü önünde televizyonlar, sosyal medyanın gözü önünde titizlilikle, dikkatle, hukuka uygun bir dirayet içerisinde sürdürmeye özen göstereceğiz. Soğuk kanlılığımızı, millet sevgimizi, devlet aşkımızı ve yurttaşımıza, insanımıza duyduğumuz derin hürmeti Taksim'de bir namus ve vatan borcu olarak milletimize ödemek üzere sarsılmaz bir azim içerisinde kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz. Bütün marjinal grupların bu andan itibaren emniyet güçlerimizin karşısına çıkmamasını, geri çekilmelerin ve hukuk düzeninin içerisine girmelerini kendilerine şiddetle tavsiye ediyorum. Bu çağrımın kendileri üzerinde tesirli olmasını temenni ediyorum. Hangi gruba mensup olursa olsun insanlarımız bu ülkenin insanlarıdır. Farklı düşünceler içerisinde olabilirler. Bütün ayrılıkları, farklılıkları bu ülkenin zenginliği olarak görüyoruz. Ama bu zenginliğin ülkemizin zenginliğini yok etmesine terör, ayrımcılık, bölücülük, şiddet üzerinden kin ve nefretle toplumumuzun bölünmesine parçalanmasına ve devletimizin milletimizin gücünün zayıflatılmasına diz çöktürülmesine yönelik hiçbir gayrete müsamaha edilmeyeceğini özellikle ve kararlılıkla bir kez daha net bir şekilde ifade ediyorum.
GENÇLERDEN VE AİLELERİNDEN 'ALANDAN AYRILIN' İSTEĞİ
Gezi Parkı ve Taksim meydanında bulunan gençler ile ailelerinden bölgeden ayrılmaları konusunda ricada bulunan Vali Mutlu, "İkinci isteğim şudur; Gezi Parkı'ndaki çocuklarımız masum dileklerle, masum isteklerle başlatmış oldukları tabloda ülkemizin maalesef gelmiş olduğu yeri kendileri de görüyorlar. Ve bu ülkeyi seven gençler olarak bu tablodan üzüntü duyduklarını hissediyorum. Onları seviyoruz. Onlar bizim çocuklarımız ve bize emanetler. Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliği emanet ettiği Cumhuriyeti koruma noktasında hepimizin omuz omuza, gönül gönüle bu ülkeye hizmet etme ideali içerisinde olduğumuzdan en ufak bir tereddüdümüz yoktur. Bu ülkenin her ferdi, her genci kutsaldır, mübarektir, değerlidir, başımızın üstünde, yüreğimizin içinde, sinemizde onları yaşatmak ve büyütmekten daha ulvi bizim için bir haz ve keyif yoktur. Gençlerimizi seviyoruz. Onlara korkunç bir sevgi ve bağlılık içerisindeyiz. Onların görecekleri en ufak bir zarara tahammülümüz yoktur. Onlarla birlikte onları seven sevgili ailelerinin de bunlardan büyük üzüntü duyduğuna eminiz. Sevgili ailelerine ve kıymetli yavrularımıza kendilerinin de bu çatışma ortamının hemen dibinde fevkalade kritik bir alanda bulunmaları nedeniyle ciddi güvenlik sorunları altında bulunduklarını özellikle ve özellikle hatırlatmak istiyorum. Adeta bir yangın yerine çevrilmeye çalışılan Taksim meydanının hemen dibinde Gezi Parkı'nın içerisinde yavrularımızın böylesine sıkıntılı bir ortamda bekliyor olmaları bizlerin de çok büyük sıkıntısıdır. Bu nedenle değerli yavrularımızdan ve onların kıymetli ailelerinden özellikle şuandan itibaren müdahil olmak suretiyle yavrularımızın güvenlikleri noktasında o bölgeden ayrılmalarını özellikle istirham ediyorum. Bu bir müdahale kesinlikle değildir. Gezi Parkın'daki arzuları, idealleri, beklentilerine devletin bir yöneticisi olarak saygı duyuyorum. Bunun çözüm mevkiinde olmadığını biliyorum. Fakat benim sorumluluğum bu şehirde yaşayan her gence, her ferde sonuna kadar sahip çıkmaktır. Sevgili yavrularımızın ve kıymetli ailelerinin şuanda can güvenlikleri noktasında ciddi kaygılarım ve endişelerim vardır. Aldığımız istihbaratlar bu konuyla ilgili ciddi provokasyonların içerisinde olduklarını ve kullanılmak aşamasında sürekli alanın tahrik edildiğini biliyorum. Çadırlar içerisinde kalan bu yavrularımızın geçtiğimiz günlerde bazı çadırların yanması veyahut yakılması suretiyle yaşamış oldukları tehlikeleri biliyoruz. Dolayısıyla bu kritik ortamda bu çatışma ortamında sevgili yavrularımızın kaldıkları mekanların ve kendilerinin güvenliği net bir şekilde sıkıntıdadır. Onların başına gelebilecek en ufak bir üzüntü verici tablo hepimizi derinden yaralar. Onları kendi evlatlarım, kendi öz evlatlarım kadar sevdiğimi bir kez daha özellikle ve özellikle paylaşmak istiyorum. Günlerdir kendilerine duymuş olduğum sevgiyi ifade ediyorum. Kendileriyle bir gün görüşmek, buluşmak, tartışmak ve onları daha fazla anlamak konusundaki arzularımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Düşüncelerine saygı duyuyorum. Onların da bu şehrin valisine, bu şehrin hizmetkarı olan ve herkesin güvenliğinden sorumlu olan valilerine, vali amcalarına ne kabul ederlerse beni, rica etmek suretiyle sesleniyorum. Değerli ailelerine sesleniyorum. En kıymetli varlıklarımız olan evlatlarımıza bu andan itibaren daha yoğun bir şekilde sahip çıkalım. Bunu Gezi Parkı alanına bir müdahale olarak görmeyin. Marjinal grupların İstanbulumuzda yaratmak istedikleri maalesef çok ciddi kalkışmalarla karşı karşıya bulunduğumuz ve bu ateşin herkesi maalesef sarma tehlikesi içerisinde bulunduğunu paylaşmak istiyorum. Elbetteki olayları büyütmeden kontrol altına almak ve dikkatli davranmak hepimizin görevidir. Bu konuda yardımlaşmaya ihtiyacımız vardır. Bu desteğin çok önemli olduğunu biliyoruz. Gezi parkındaki evlatlarımız ve onların aileleri ve birlikte oldukları her kişiden bu manadan destek istiyorum. Kendilerini ziyaret giden, kendileriyle birlikte kalan ve onlarla pek çok şeyi paylaşan her kişiden, siyasi sivil toplum kuruluşu lideri veya herhangi bir kimlik yada unvana sahip olmaksızın çocukların yanında bulunan her yurttaşımızdan bu konuyla ilgili katkı sunmasını ve çocuklarımızın güvenliğini sağlama konusunda onlara telkinlerde bulunmasını şahsımla birlikte onlardan da rica ediyorum" dedi.
HUZURUMUZU BOZMAYA YÖNELİK HER TÜRLÜ KALKIŞMA EZİLECEKTİR
Milletin huzurunu bozmaya yönelik yapılan her türlü 'kalkışma'nın mutlak suretle ezileceğini kaydeden Vali Mutlu, "Taksim'de devletimizin ve milletimizin bin yıldır bu güzel vatan coğrafyasında, altıda üstüde cennet olan ve mübarek şehitlerimizin mübarek kanlarıyla sulanmış yurt topraklarında birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi, huzurumuzu, geleceğimizi, istikbalimizi ve istiklalimizi bozmaya yeltenecek her türlü kalkışma, devletimizin güçlü tavrı altında mutlak suretle ezilecektir. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapacak güçtedir. Bugüne karda her türlü yolu ve yöntemi, iknayı, sabrı göstermiş olmamız asla devletimiz ve milletimizin gücünün bir eksikliği olarak yanlış değerlendirilmemelidir. Marjinal grupların temsilcili olan insanlara da özellikle söylüyorum. Onlar bu ülkenin insanıdırlar ve hiçbir insanımızın burnunun kanamasını arzu etmediğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Fakat devletimizin güçlü duruşunu sınamaya günlerdir yeltenenlerin Taksim meydanında bundan sonra meydanda bulunmaları kendileri için ciddi sıkıntı yaratacağından artık bu eylemlerine de son vermelerini kendilerinden de rica ediyorum. Bütün çağrılarımı açık, net, samimi bir şekilde yaparak görevimizin başına döneceğimizi ve bu konuda en büyük destekçimizin her zaman milletimizin huzuru ve geleceği için kenetlenmeyi bilen aziz milletimiz ve halkımızın sağduyusu olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. İstanbul'un yöneticileri olarak bu şehrin huzuruna hizmet etme noktasında hiç uyumaksızın saatlerce ve günlerce görevimizin başında kalmaya kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Bu olayları mutlak suretle bastıracağız. Karşımızda duracak her türlü marjinal gruba gerektiği cezayı Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk nizamı içerisinde verilen yetkilerle kullanacağız. Bu kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyorum. Milletimizin ve devletimizin gücünü sınamaya çalışan içeride ve dışarıda bütün oluşumlara karşı dimdik ayakta durduğumuzu ve 76 milyon vatan evladının birlik ve beraberliğini hiçbir gücün sarsamayacağını bir kez daha buradan net bir şekilde ifade ediyorum. Bütün milletimi, aziz İstanbulluları bize güvenmeleri ve dua etmeleri, milletimize dua etmeleri noktasında hürmetle selamlıyorum. Şiddeti seçenleri devlete, millete ve onun hukukuna saygı göstermelerini bir kez daha ve son kez ihtar ediyorum. Biz görevimizin başındayız. Devletimize, milletimize İstanbulumuza sahip çıkacağız bundan hiç kimsenin en ufak bir tereddüdü olmasın" diyerek sözlerini bitirdi.