Yıl 1920/21…
Kürt olmadığı halde Kürt kimliği ile ortaya çıkan Seyit Abdulkadir, Türk Ordusu Yunanlılarla İnönü’de savaş yaparken, Koçgiri’de Türkmen aşiretini kışkırtıp isyan çıkardı.
Bu isyan başarıya ulaşsaydı, Yunanlılar Ankara’ya girip Anadolu’yu ele geçirecek, Doğu Anadolu topraklarımız Ermenilere pay edilecekti(1920, Sevr Planı). Kalan Anadolu da, İngiliz-Fransız-İtalyan ve Yunan’a verilecekti…
Başarıya ulaşamadılar, Cumhuriyet’i kurduk…
Yıl 1924…
Barzani bölgesindeki Hıristiyan Nesturilere Kürt elbisesi giydirdiler, Hakkari-Şemdinli-Çukurca’da isyan çıkardılar. İngilizler Musul’da hazır bekliyordu.
Bu isyan başarıya ulaşsaydı, İngiliz orduları Doğu Anadolu’ya girip topraklarımızı Ermenilerle pay edecekti ama başaramadılar, bu isyan da bastırıldı.
Yıl 1925…
Hep aynı kişiler; Baban, Bedirhan ve Soran, öte yanda Halid, Tahazadeler ve Barzani…
Taha oğlu Abdulkadir, yine Kürt kimliğine bürünüp Diyarbakır’da isyan çıkardı. Emelleri aynıydı; Anadolu ile Asya arasına konmak ve Türkleri batıya sıkıştırmak, kuşatmak…
Cumhuriyet orduları bu isyanı da bastırdı, elebaşılarını yargıladı, idama mahkum edildiler…
Yıl 1925…
Barzani desteğindeki Tahazade Abdullah(Abdulkadir’in kardeşi) Şemdinli’de askeri birliklere saldırdı, tuzak kurdu, subaylarımızı öldürdü, isyan çıkardı.
Cumhuriyet orduları harekete geçince, Barzani’ye kaçtı, yargılanamadı...
Bunların yüzünden Musul’u kaybettik…
Yıl 1927…
Hep aynı kişiler; Barzaniler, Tahzadeler ve Bedirhanlar…
Bu kez Ermenilerle anlaştılar, Lübnan’da HOYBUN adına bir örgüt kurdular.
Ermenilerle Anadolu’yu masa başında paylaştılar.
Bu Ermeni ittifak anlaşmasının 2’nci maddesi şöyle;
“Madde 2: Mevcut antlaşma imza sahibi taraflar arasında, ortak düşman Turani-Türk öğesine karşı savunma ve saldırı işbirliği paktı olduğundan, taraflardan hangisi söz konusu düşmanın saldırısına uğrarsa diğer taraf saldırıyı püskürtmek için tek başına veya saldırıya uğramış tarafla birlikte hareket edeceğini kabul etmektedir. Her iki taraf kendi ülkelerini yabancı öğeleri kullanarak insanlarından boşaltmayı hedef alacak Türk hükümetinin her türlü girişimine ortak bir şekilde savaşacaklardır”.
Üçüncü maddesinde ise Doğu Anadolu topraklarımızın nasıl pay edileceği yazılmış;
1. Her iki taraf hangi toprakların Ermenistan’a hangilerinin Kürdistan’a ait olduğuna bakmaksızın ve sadece iki ülkenin kurtuluşunu amaç edinmiş olarak ortak düşmana karşı savaşmaya devam edeceklerdir. İki ulus arasındaki sınırlar aşağıdaki prensiplere göre belirlenecektir;
A. Yerli Kürt ve Ermeni nüfusunun savaştan(1914) önceki sayısı bu belirlemede esas alınacaktır.
B. Sevr Antlaşması tarafından kabul edilen etnik ve hukuksal prensiplerini kabul etmekle birlikte, bu antlaşmanın Van, Bitlis ve Erzurum vilayetlerini Ermenistan’a bırakan 89’ncu maddesini saydığını, ama bununla birlikte iki taraf da söz konusu vilayetler üzerinde karşılıklı hak taleplerine saygı göstereceklerini taahhüt ederler.
C. Sınırların belirlenmesinde iki taraf ta her iki ülkenin tabii savunma, ekonomik ve politik çıkarlarını da ayrıca hesaba katmak zorunda olacaklardır.
Yıl 1930…
Ermenilerle bir olup Ağrı isyanını çıkardılar…
Yıl 1930…
Barzaniler Ermenilere destek vermek için, Hakkari ve Şemdinli’de isyan çıkardılar,Dağlıca bölüğüne saldırıp dört askerimizi şehit ettiler…
Sonrası ASALA ERMENİ ÖRGÜTÜ…
Sonrası PKK ERMENİ ÖRGÜTÜ…
Ve dün, PKK, Ermeni örgütü olduğunu ilan etti, işte o haber:
“Kürdistan Demokrat Gençleri Birliği (Güney), Kürdistan Gençlik Hareketi (Kuzey), Kürdistan Demokrat Gençleri Birliği (Doğu) ve Kürdistan demokrat Gençleri ve Öğrencileri Birliği (Batı) tarafından duyurulanmesajda şöyle denildi:
“Kürdistan Ulusal Bayrağı, 1920’de Hoybun Cemiyeti tarafından Kürtlerin bağımsızlığının nişanesi olarak kullanıldı. Cemiyet, tüm eylem ve çalışmalarında kullanılmak üzere, 1927’de Ağrı Dağı’nda ulusal bayrak olarak göndere çekildi.
Bugünkü gibi Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti de Kürdistan bayrağını, 69 yıl önce Mahabad’da dalgalandırdı. Qazî Muhammed, asılmadan önce bayrağı Mele Mustafa Barzani’ye vererek, Kürtlük’ün sembolü olarak her zaman dalgalanmasını vasiyet etti.
Bugün Kürt gençleri, bu bayrağın her zaman dalgalanması için canlarını feda ediyor.”
HOYBUN, işte 1927’de kurulan Ermeni Taşnak Sutyun ayağı…
MAHABAD, 1946 İran’daki Rus ayağı…
BARZANİ, 2015 Irak ayağı…
İSRAİL, 1982 Irak-Suriye ayağı…
ABD, 1992 Ortadoğu ayağı…
RUSYA, Stalin’den günümüze gelen ayak!
Bugün Barzani bir Kürdistan haritası yayımlamış, bakınız Güneydoğu’yu kapsıyor.
ABD BOP haritası yayımlamış, bakınız tüm doğuyu kapsıyor…
Anlamı şu; Barzaniler Ermenilerle yine ittifak kurdu, Kürt kimliği üzerinden yola çıkıp doğuda ayrı bir devlet olursa eğer, Ermenilerle bir olup aralarında paylaşacaklar.
Planları bu, projeleri bu; açılım süreci, çözüm süreci diyerek masa başında topraklarımızı paylaşıyorlar…
Buna izin verilmemelidir!
Erdal Sarızeybek
Kürt olmadığı halde Kürt kimliği ile ortaya çıkan Seyit Abdulkadir, Türk Ordusu Yunanlılarla İnönü’de savaş yaparken, Koçgiri’de Türkmen aşiretini kışkırtıp isyan çıkardı.
Bu isyan başarıya ulaşsaydı, Yunanlılar Ankara’ya girip Anadolu’yu ele geçirecek, Doğu Anadolu topraklarımız Ermenilere pay edilecekti(1920, Sevr Planı). Kalan Anadolu da, İngiliz-Fransız-İtalyan ve Yunan’a verilecekti…
Başarıya ulaşamadılar, Cumhuriyet’i kurduk…
Yıl 1924…
Barzani bölgesindeki Hıristiyan Nesturilere Kürt elbisesi giydirdiler, Hakkari-Şemdinli-Çukurca’da isyan çıkardılar. İngilizler Musul’da hazır bekliyordu.
Bu isyan başarıya ulaşsaydı, İngiliz orduları Doğu Anadolu’ya girip topraklarımızı Ermenilerle pay edecekti ama başaramadılar, bu isyan da bastırıldı.
Yıl 1925…
Hep aynı kişiler; Baban, Bedirhan ve Soran, öte yanda Halid, Tahazadeler ve Barzani…
Taha oğlu Abdulkadir, yine Kürt kimliğine bürünüp Diyarbakır’da isyan çıkardı. Emelleri aynıydı; Anadolu ile Asya arasına konmak ve Türkleri batıya sıkıştırmak, kuşatmak…
Cumhuriyet orduları bu isyanı da bastırdı, elebaşılarını yargıladı, idama mahkum edildiler…
Yıl 1925…
Barzani desteğindeki Tahazade Abdullah(Abdulkadir’in kardeşi) Şemdinli’de askeri birliklere saldırdı, tuzak kurdu, subaylarımızı öldürdü, isyan çıkardı.
Cumhuriyet orduları harekete geçince, Barzani’ye kaçtı, yargılanamadı...
Bunların yüzünden Musul’u kaybettik…
Yıl 1927…
Hep aynı kişiler; Barzaniler, Tahzadeler ve Bedirhanlar…
Bu kez Ermenilerle anlaştılar, Lübnan’da HOYBUN adına bir örgüt kurdular.
Ermenilerle Anadolu’yu masa başında paylaştılar.
Bu Ermeni ittifak anlaşmasının 2’nci maddesi şöyle;
“Madde 2: Mevcut antlaşma imza sahibi taraflar arasında, ortak düşman Turani-Türk öğesine karşı savunma ve saldırı işbirliği paktı olduğundan, taraflardan hangisi söz konusu düşmanın saldırısına uğrarsa diğer taraf saldırıyı püskürtmek için tek başına veya saldırıya uğramış tarafla birlikte hareket edeceğini kabul etmektedir. Her iki taraf kendi ülkelerini yabancı öğeleri kullanarak insanlarından boşaltmayı hedef alacak Türk hükümetinin her türlü girişimine ortak bir şekilde savaşacaklardır”.
Üçüncü maddesinde ise Doğu Anadolu topraklarımızın nasıl pay edileceği yazılmış;
1. Her iki taraf hangi toprakların Ermenistan’a hangilerinin Kürdistan’a ait olduğuna bakmaksızın ve sadece iki ülkenin kurtuluşunu amaç edinmiş olarak ortak düşmana karşı savaşmaya devam edeceklerdir. İki ulus arasındaki sınırlar aşağıdaki prensiplere göre belirlenecektir;
A. Yerli Kürt ve Ermeni nüfusunun savaştan(1914) önceki sayısı bu belirlemede esas alınacaktır.
B. Sevr Antlaşması tarafından kabul edilen etnik ve hukuksal prensiplerini kabul etmekle birlikte, bu antlaşmanın Van, Bitlis ve Erzurum vilayetlerini Ermenistan’a bırakan 89’ncu maddesini saydığını, ama bununla birlikte iki taraf da söz konusu vilayetler üzerinde karşılıklı hak taleplerine saygı göstereceklerini taahhüt ederler.
C. Sınırların belirlenmesinde iki taraf ta her iki ülkenin tabii savunma, ekonomik ve politik çıkarlarını da ayrıca hesaba katmak zorunda olacaklardır.
Yıl 1930…
Ermenilerle bir olup Ağrı isyanını çıkardılar…
Yıl 1930…
Barzaniler Ermenilere destek vermek için, Hakkari ve Şemdinli’de isyan çıkardılar,Dağlıca bölüğüne saldırıp dört askerimizi şehit ettiler…
Sonrası ASALA ERMENİ ÖRGÜTÜ…
Sonrası PKK ERMENİ ÖRGÜTÜ…
Ve dün, PKK, Ermeni örgütü olduğunu ilan etti, işte o haber:
“Kürdistan Demokrat Gençleri Birliği (Güney), Kürdistan Gençlik Hareketi (Kuzey), Kürdistan Demokrat Gençleri Birliği (Doğu) ve Kürdistan demokrat Gençleri ve Öğrencileri Birliği (Batı) tarafından duyurulanmesajda şöyle denildi:
“Kürdistan Ulusal Bayrağı, 1920’de Hoybun Cemiyeti tarafından Kürtlerin bağımsızlığının nişanesi olarak kullanıldı. Cemiyet, tüm eylem ve çalışmalarında kullanılmak üzere, 1927’de Ağrı Dağı’nda ulusal bayrak olarak göndere çekildi.
Bugünkü gibi Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti de Kürdistan bayrağını, 69 yıl önce Mahabad’da dalgalandırdı. Qazî Muhammed, asılmadan önce bayrağı Mele Mustafa Barzani’ye vererek, Kürtlük’ün sembolü olarak her zaman dalgalanmasını vasiyet etti.
Bugün Kürt gençleri, bu bayrağın her zaman dalgalanması için canlarını feda ediyor.”
HOYBUN, işte 1927’de kurulan Ermeni Taşnak Sutyun ayağı…
MAHABAD, 1946 İran’daki Rus ayağı…
BARZANİ, 2015 Irak ayağı…
İSRAİL, 1982 Irak-Suriye ayağı…
ABD, 1992 Ortadoğu ayağı…
RUSYA, Stalin’den günümüze gelen ayak!
Bugün Barzani bir Kürdistan haritası yayımlamış, bakınız Güneydoğu’yu kapsıyor.
ABD BOP haritası yayımlamış, bakınız tüm doğuyu kapsıyor…
Anlamı şu; Barzaniler Ermenilerle yine ittifak kurdu, Kürt kimliği üzerinden yola çıkıp doğuda ayrı bir devlet olursa eğer, Ermenilerle bir olup aralarında paylaşacaklar.
Planları bu, projeleri bu; açılım süreci, çözüm süreci diyerek masa başında topraklarımızı paylaşıyorlar…
Buna izin verilmemelidir!
Erdal Sarızeybek