Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 12 milyon insanının katline ses çıkarmayan insanlığın sadece 12 kişinin cinayeti sebebiyle ayağa kalkmasını hep birlikte ibretle izlediklerini söyledi.
Edirne’de düzenlenen 30. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda konuşan Görmez, İslam coğrafyasında ve Paris’te yaşanan cinayete değindi. Son 6 ay içerisinde Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de Nijerya’da, Lübnan’da, Pakistan’da nice insanların, nice Müslümanların hayatını kaybettiğini vurgulayan Görmez, “Masumca ve sessizce nice insanlar hayatını kaybetti. Herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Aynı şekilde geçen hafta Fransa’da meydana gelen saldırı dolayısıyla bütün insanlığın, insanlık aleminin acısını paylaştığımızı dünyaya ilan ettik.” dedi.
İslam dünyasında meydana gelen acı hadiselerin İslamofobia olarak başka topraklara, başka coğrafyalara nasıl yansıdığını ve buralarda başka terör hadiselerine nasıl sebep teşkil ettiğini acı acı hep birlikte idrak ettiklerini dile getiren Görmez şunları söyledi: “Öncelikle bu vesile ile ben birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Din-i Mübin-i İslam’a göre her can değerlidir. Her masum insanın yok edilmesi bütün bir insanlığın yok etmeye eşdeğerdir. Bir insanın ölümü bütün insanlığın ölümüdür. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle.”
Başkan Görmez, ölümler arasında ayırım yapmanın insanlığa yakışmayacağını vurgulayarak, “Katliamlar arasında ayırımcılık yapmak insanoğlunun kârı değildir. Şiddet ve terörün seküler temellere dayanmasıyla sözde dini temellere dayanması arasında fark gözetmek ayırımcılık yapmak doğru değildir.” diye konuştu.
'VAHŞETE DAYALI ÖLÜMLERİN ŞAM’DA OLMASIYLA PARİS’TE OLMASI ARASINDA FARK YOKTUR'
Bütün ölümlerin ve katliamların hepsine dünyanın aynı tepkiyi vermemesi durumunda asıl o zaman insanlığın tümüyle ölüme mahkum olacağını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Vahşete dayalı ölüm, vahşete dayalı ölümler, Şam’da, Bağdat’ta olmasıyla Paris’te olması arasında hiçbir fark yoktur. Dehşet ve katliamın Karaçi’de, Nijerya’da, Yemen’de meydana gelmesiyle Berlin’de Londra’da, Washington’da, New York’ta meydana gelmesi arasında herhangi bir fark gözetilmemelidir.” şeklinde konuştu.
Son günlerde bunu acı acı yaşadıklarının altını çizen Görmez, “Ve ibretle çağdaş dünyayı izliyoruz. Bir tarafta 12 milyon son yıllarda son 10 yılda İslam coğrafyasında acılarla kıvranan İslam coğrafyasında 12 milyon insan katledildi. Yok edildi. Ama geçen hafta Paris’te yine aynı şekilde hiçbir bir müminin hiçbir akl-ı selimin kabul etmeyeceği bir şekilde 12 insan hunharca katledildi. Ama 12 milyon insanının katline sessiz çıkarmayan insanlık sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkması da bize hep birlikte ibretle izledik. Ve insanlığın bir an önce bu noktada kendine gelmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Dünya kamuoyunca teröre, şiddete ve vahşete sadece öldürülenlerin kimliğine ve coğrafyasına göre tepki oluşturuluyorsa bu ölümlere bulmak maalesef mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
'İNSANLIK VİCDANI SON BİR HAFTADA YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARMALIDIR'
Son bir hafta içerisinde yaşananlardan insanlık vicdanının bir ders çıkarması gerektiğini kaydeden Görmez, “Bütün dünyada yaşanan acıların ve ıstırapların üzerine şefkatle, merhametle, hakkaniyetle, adaletle gitmelidir. Birlikte yaşanabilir bir dünyayı ancak o zaman tesis edebiliriz.” dedi.
Sömürgelerin, işgallerin ve saldırıların karşısında maddi işkencelerle büyük travma yaşayan Müslümanların kutsalını aşağılayarak yapılan manevi işkencelerin cinnet haline birer davetiye niteliği taşıdığını dile getiren Görmez, “İslam coğrafyasında acılarla kıvranan İslam coğrafyasında önce cinnet hallerini oluşturmak sonra da kutsal değerlerini aşağılayarak cinnet hallerine davetiye çıkarmak hiçbir insana, çağdaş dünyaya yakışmaz. Hele hele bunların ifade özgürlüğü adı altında yapılmış olması kabul edilemez.” ifadesini kullandı.
Müslümanların her türlü terörü ve vahşeti kınayarak ahlaki bir tavır içerisine görmesi gerektiğinin altını çizen Görmez, “Her halükarda Müslümanların vicdanı, şiddeti, terör ve vahşeti kınayarak ama’sız ve fakat’sız hiçbir gerekçeyi kabul etmeden her türlü terör, vahşet ve dehşeti kınayarak ahlaki bir tavır içerisinde olmak Müslümanın en önemli vazifelerindendir. Burada bir kez daha bütün insanlığın vicdanına seslenmek istiyorum. Şiddet, şiddetle ortadan kalkmaz. Kan, kanla temizlenmez. Dünyanın güvenliği inançlar üzerine baskı ile sağlanamaz. Güvenlik ve özgürlük asla birbirine alternatif şeyler değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
İSLAMOFOBİ BÜTÜN DÜNYAYI SARDI
Zaman içerisinde tüm dünyada yaygınlaşmaya başlayan İslamofobi’ye değinen Görmez, fobinin korku olmaktan çıkıp nefrete, o nefretin de düşmanlığa dönüştüğünü vurguladı. O düşmanlığın şiddet üretmeye başladığını anlatan Görmez, “Sadece 2014 yılında Avrupa’da camilere yapılan, camilere yazılan ırkçı yazılar, camilerin kapısına bırakılan domuz kafaları gibi nefret suçlarını sadece Avrupa’da görev yapan arkadaşlarımızın camilerine yapılanları topladığımızda çok büyük bir yekün oluşturduğunu ifade etmek isterim. Araştırmalar Avrupa yaşayan her 3 kişiden birinin bu korkuya kapıldığını, gençler yüreklerde bütün insanlığa rahmet getiren İslam’a karşı bir korkunun ve nefretin oluştuğunu gösteriyor.” dedi.
Bu konuyu Müslümanların özeleştiri yaparak İslam coğrafyasında bir bir ele alması gereğine değinen Görmez, “Sebeplerini ortaya koymak bize herhangi bir şey kazandırmaz. Elbette bunu bileceğiz, araştıracağız. Ancak biz Müslümanlar hele hele İslam’ın rahmet mesajını insanlara yaymakla mükellef olan Diyanet camiası için 3 insandan biri değil, bir tek insanın, yeryüzünde bir tek insanın kalbine yaratıcının yeryüzüne rahmet olarak gönderdiği İslam’ı bir korku ve nefret olarak yerleşmesi bizim en büyük sorunumuzdur. Bu bizim en büyük derdimiz olmalı. Hep birlikte biz bu korkuyu, nefreti kalplerden, yüreklerden nasıl silebiliriz? Hep birlikte buna kafa yormalıyız.” açıklamasında bulundu.
Edirne’de düzenlenen 30. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda konuşan Görmez, İslam coğrafyasında ve Paris’te yaşanan cinayete değindi. Son 6 ay içerisinde Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de Nijerya’da, Lübnan’da, Pakistan’da nice insanların, nice Müslümanların hayatını kaybettiğini vurgulayan Görmez, “Masumca ve sessizce nice insanlar hayatını kaybetti. Herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Aynı şekilde geçen hafta Fransa’da meydana gelen saldırı dolayısıyla bütün insanlığın, insanlık aleminin acısını paylaştığımızı dünyaya ilan ettik.” dedi.
İslam dünyasında meydana gelen acı hadiselerin İslamofobia olarak başka topraklara, başka coğrafyalara nasıl yansıdığını ve buralarda başka terör hadiselerine nasıl sebep teşkil ettiğini acı acı hep birlikte idrak ettiklerini dile getiren Görmez şunları söyledi: “Öncelikle bu vesile ile ben birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Din-i Mübin-i İslam’a göre her can değerlidir. Her masum insanın yok edilmesi bütün bir insanlığın yok etmeye eşdeğerdir. Bir insanın ölümü bütün insanlığın ölümüdür. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle.”
Başkan Görmez, ölümler arasında ayırım yapmanın insanlığa yakışmayacağını vurgulayarak, “Katliamlar arasında ayırımcılık yapmak insanoğlunun kârı değildir. Şiddet ve terörün seküler temellere dayanmasıyla sözde dini temellere dayanması arasında fark gözetmek ayırımcılık yapmak doğru değildir.” diye konuştu.
'VAHŞETE DAYALI ÖLÜMLERİN ŞAM’DA OLMASIYLA PARİS’TE OLMASI ARASINDA FARK YOKTUR'
Bütün ölümlerin ve katliamların hepsine dünyanın aynı tepkiyi vermemesi durumunda asıl o zaman insanlığın tümüyle ölüme mahkum olacağını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Vahşete dayalı ölüm, vahşete dayalı ölümler, Şam’da, Bağdat’ta olmasıyla Paris’te olması arasında hiçbir fark yoktur. Dehşet ve katliamın Karaçi’de, Nijerya’da, Yemen’de meydana gelmesiyle Berlin’de Londra’da, Washington’da, New York’ta meydana gelmesi arasında herhangi bir fark gözetilmemelidir.” şeklinde konuştu.
Son günlerde bunu acı acı yaşadıklarının altını çizen Görmez, “Ve ibretle çağdaş dünyayı izliyoruz. Bir tarafta 12 milyon son yıllarda son 10 yılda İslam coğrafyasında acılarla kıvranan İslam coğrafyasında 12 milyon insan katledildi. Yok edildi. Ama geçen hafta Paris’te yine aynı şekilde hiçbir bir müminin hiçbir akl-ı selimin kabul etmeyeceği bir şekilde 12 insan hunharca katledildi. Ama 12 milyon insanının katline sessiz çıkarmayan insanlık sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkması da bize hep birlikte ibretle izledik. Ve insanlığın bir an önce bu noktada kendine gelmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Dünya kamuoyunca teröre, şiddete ve vahşete sadece öldürülenlerin kimliğine ve coğrafyasına göre tepki oluşturuluyorsa bu ölümlere bulmak maalesef mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
'İNSANLIK VİCDANI SON BİR HAFTADA YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARMALIDIR'
Son bir hafta içerisinde yaşananlardan insanlık vicdanının bir ders çıkarması gerektiğini kaydeden Görmez, “Bütün dünyada yaşanan acıların ve ıstırapların üzerine şefkatle, merhametle, hakkaniyetle, adaletle gitmelidir. Birlikte yaşanabilir bir dünyayı ancak o zaman tesis edebiliriz.” dedi.
Sömürgelerin, işgallerin ve saldırıların karşısında maddi işkencelerle büyük travma yaşayan Müslümanların kutsalını aşağılayarak yapılan manevi işkencelerin cinnet haline birer davetiye niteliği taşıdığını dile getiren Görmez, “İslam coğrafyasında acılarla kıvranan İslam coğrafyasında önce cinnet hallerini oluşturmak sonra da kutsal değerlerini aşağılayarak cinnet hallerine davetiye çıkarmak hiçbir insana, çağdaş dünyaya yakışmaz. Hele hele bunların ifade özgürlüğü adı altında yapılmış olması kabul edilemez.” ifadesini kullandı.
Müslümanların her türlü terörü ve vahşeti kınayarak ahlaki bir tavır içerisine görmesi gerektiğinin altını çizen Görmez, “Her halükarda Müslümanların vicdanı, şiddeti, terör ve vahşeti kınayarak ama’sız ve fakat’sız hiçbir gerekçeyi kabul etmeden her türlü terör, vahşet ve dehşeti kınayarak ahlaki bir tavır içerisinde olmak Müslümanın en önemli vazifelerindendir. Burada bir kez daha bütün insanlığın vicdanına seslenmek istiyorum. Şiddet, şiddetle ortadan kalkmaz. Kan, kanla temizlenmez. Dünyanın güvenliği inançlar üzerine baskı ile sağlanamaz. Güvenlik ve özgürlük asla birbirine alternatif şeyler değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
İSLAMOFOBİ BÜTÜN DÜNYAYI SARDI
Zaman içerisinde tüm dünyada yaygınlaşmaya başlayan İslamofobi’ye değinen Görmez, fobinin korku olmaktan çıkıp nefrete, o nefretin de düşmanlığa dönüştüğünü vurguladı. O düşmanlığın şiddet üretmeye başladığını anlatan Görmez, “Sadece 2014 yılında Avrupa’da camilere yapılan, camilere yazılan ırkçı yazılar, camilerin kapısına bırakılan domuz kafaları gibi nefret suçlarını sadece Avrupa’da görev yapan arkadaşlarımızın camilerine yapılanları topladığımızda çok büyük bir yekün oluşturduğunu ifade etmek isterim. Araştırmalar Avrupa yaşayan her 3 kişiden birinin bu korkuya kapıldığını, gençler yüreklerde bütün insanlığa rahmet getiren İslam’a karşı bir korkunun ve nefretin oluştuğunu gösteriyor.” dedi.
Bu konuyu Müslümanların özeleştiri yaparak İslam coğrafyasında bir bir ele alması gereğine değinen Görmez, “Sebeplerini ortaya koymak bize herhangi bir şey kazandırmaz. Elbette bunu bileceğiz, araştıracağız. Ancak biz Müslümanlar hele hele İslam’ın rahmet mesajını insanlara yaymakla mükellef olan Diyanet camiası için 3 insandan biri değil, bir tek insanın, yeryüzünde bir tek insanın kalbine yaratıcının yeryüzüne rahmet olarak gönderdiği İslam’ı bir korku ve nefret olarak yerleşmesi bizim en büyük sorunumuzdur. Bu bizim en büyük derdimiz olmalı. Hep birlikte biz bu korkuyu, nefreti kalplerden, yüreklerden nasıl silebiliriz? Hep birlikte buna kafa yormalıyız.” açıklamasında bulundu.