İslam dini, insanlığın dertlerini tedavi etmek, ihtiyaçlarını karşılamak için yardımlaşma ve dayanışmaya büyük önem vermiş, bencilliği ve muhtaçlara duyarsız kalmayı hoş karşılamamıştır. İnsanlık tarihi boyunca hiçbir toplumda, ortak bir hayat ve geleceği paylaşan insanlar aynı düzeyde olmamıştır.
Toplumlar güçlüsü- zayıfı, zengini- fakiri, yaşlısı- genci, kadını ve erkeği ile sosyal yaşamlarını sürdürmüş, kıyamete kadar da bu durum devam edecektir. Dolayısıyla bu farklılıkla hayatın içinde yoğrulan insanlar, birbirlerine de muhtaç duymaktadırlar. Değişik konuda zengin fakire, güçlü de zayıfa başvurmak zorunda kalmaktadır. Zengin, benim kimseye ihtiyacım yok, istediğimi çalıştırırım deme şansına sahip değildir. Çünkü kazancını çalıştırdığı insanların gücü ile elde ettiğinden işçiye muhtaçtır. Kısaca, ister istemez bütün insanlar bir başkasının gücüne, parasına, fikrine, ilmine ve yardımına muhtaçtır. Bu durum Kur’an’da şöyle ifade edilir. “Dünya hayatında insanların geçimlerini aralarında dağıtan biziz. Birini diğerine iş gördürmesi için kimini kiminden zengin kıldık.”Zuhruf, 32.
Toplumlar güçlüsü- zayıfı, zengini- fakiri, yaşlısı- genci, kadını ve erkeği ile sosyal yaşamlarını sürdürmüş, kıyamete kadar da bu durum devam edecektir. Dolayısıyla bu farklılıkla hayatın içinde yoğrulan insanlar, birbirlerine de muhtaç duymaktadırlar. Değişik konuda zengin fakire, güçlü de zayıfa başvurmak zorunda kalmaktadır. Zengin, benim kimseye ihtiyacım yok, istediğimi çalıştırırım deme şansına sahip değildir. Çünkü kazancını çalıştırdığı insanların gücü ile elde ettiğinden işçiye muhtaçtır. Kısaca, ister istemez bütün insanlar bir başkasının gücüne, parasına, fikrine, ilmine ve yardımına muhtaçtır. Bu durum Kur’an’da şöyle ifade edilir. “Dünya hayatında insanların geçimlerini aralarında dağıtan biziz. Birini diğerine iş gördürmesi için kimini kiminden zengin kıldık.”Zuhruf, 32.
İnsanların birbirine muhtaç olduğu böyle bir ortamda Dinimiz İslam, yardımlaşmayı maddi ve manevi hayatımızı kapsayacak şekilde en geniş sınırları ile ele almış, bunu dini ve ahlaki bir görev olarak kabul etmiştir. Kur’an’ın birçok ayeti ve Peygamberimizin hadislerinde, maddi ve manevi yardımın insan hayatındaki önemi dile getirilmiş, Müslümanların bu dini görevi yerine getirmeleri önemle teşvik edilmiştir. İslam dinine göre insan kendinden, aile fertleri, yakınları ve diğer insanlardan sorumlu tutulmuştur. Sevgili Peygamberimiz,“insanların en hayırlısını, diğer insanlara en çok faydalı olan” diye tarif ederken,
DEVAMI
DEVAMI