Kul hakkı, insanların maddi ve manevi haklarına saygılı olmak söz ve davranışlarla onlara zarar vermemektir. Dinimiz İslam’da, insanın hayatı gibi, namus ve şerefi, haysiyeti, hürriyeti, malı-mülkü de, koruma altındadır. Bu sebeple, Kur’andaAllah’ın emir ve yasaklarının çoğunun kul hakkı ile ilgili olması konunun önemini ortaya koymaktadır. Nitekim bir kutsi hadiste Sevgili Peygamberimiz Yüce Allah’ın, Kulunun kul hakkıyla huzuruna gelmemesini, uyarısında bulunduğunu, haber vermiştir. Bu durumda Kul hakkı, Allah’ın hakkından önce gelmekte, tövbe ve şefaat ile de affı mümkün olmamaktadır. Kısaca, kim din kardeşinin bilerek veya bilmeyerek maddi ve manevi hakkını üzerine geçirmişse, ölmeden önce hak sahibini bulup, özür dilemeli ve helalleşmelidir. Eğer kişi ölmüşse, yakınlarıyla helallik dilenmeli ve ölen kişiye ise dua edilmelidir. Sayısız Tövbe de etsen bunun hak sahibi ile haleleşmeden başka çaresi yoktur.
YAZININ DEVAMI
YAZININ DEVAMI