Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Ama ayni zamanda kişi hak ve özgürlüklerin kısmen de olsa bulunduğu bir ülkedeyiz.
Kişi kapanır kapanmaz, kapanması gerekir gerekmez, yasaktır değildir bunu tartışmayacağız. Devletin bireylere tanıdığı hak ve özgürlükleri de yazmayacağız.
Sadece gördüğümüz bir tutarsızlığı, bir çelişkiyi ortaya koyacağız.
Şunu önce belirtmekte fayda vardır. İslam örtünmeyi emreder. Bunun psikolojik, sosyolojik yönlerini de ortaya koyar.
Örtünmeyle ilgili birçok ayet vardır. Bunlardan birisi şudur:
“Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına, (ihtiyaçları için dışarı çıkacakları zaman) dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Böyle giyinmeleri, tanınıp eziyet edilmemeleri için daha uygundur. Allah, çok bağışlayıcı ve çok esirgeyicidir.” (Ahzap, 59)
Diğer bir ayet-i celile de ise şöyle buyrulmaktadır:
“(Habibim) mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynetlerini (süslerinin takılı olduğu boyun, kulak, baş, kol ve bacak gibi yerlerini) açıp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz, eller, ayaklar) müstesna. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (Göğüs ve boyunlarını göstermesinler). Ziynet (yer)lerini ancak şu kimselere gösterebilirler: Kocalarına, babalarına, kocalarının (başka anadan olma) oğullarına, kendi erkek kardeşlerine, erkek kardeşlerinin oğullarına, kız kardeşlerinin oğullarına, Müslüman kadınlarına, ellerindeki cariyelere, (şehvetsiz ve kadına) ihtiyacı olmayan ihtiyar kimselere, henüz kadınların gizli yerlerinin farkına varmamış olan çocuklara. Gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da (yere veya birbirine) vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin ki dünya ve ahiret saadetine kavuşasınız.” (Nur, 31)
Evet; burada da görülüyor ki; Müslüman kadınların yüzleri, elleri ve bir rivayete göre ayakları hariç, bütün uzuvlarını örtmeleri farzdır. Açmaları ise haramdır. O halde hiçbir Müslüman kadın yüzü, elleri ve ayakları dışında hiçbir yerini, kendisine nikah düşen yabancı erkeklere gösteremez. Artı olarak Bunu yaparken, giysisinin vücut hatlarını gösterecek kadar ince veya dar olmamasına da özen göstermek zorunludur.
Bu bakımdan günümüzdeki bazı tesettür uygulamaları örtünme vasfını yitirmiş görünmektedir. Tesettür modasına uyan özellikle genç kızlar birileri tarafından moda adına ortaya koyulan bir şablona uymaya mecbur bırakılmaktadır. Bunu da bir tarafa koyalım. Elbette belli ölçüler korunarak modaya da uyulabilir olarak bakalım. Ama caddelerde, sokaklarda gezinirken gördüğümüz öyle saçmalıklar var ki, o bayanlar ne kadar komik duruma düştüklerinin farkında bile değiller. Öyle örtündüklerini sanarak kendilerini maskaraya çeviren bayanlar hem kendilerini çirkinleştiriyor, hem de çevresindeki insanlara kötü örnek oluyorlar.
Şimdi bir örnek verelim. Sizlerde kafanızda canlandırın:
Kafada topuz yapılmış boğazdan sıkılmış bir eşarp. Gözlerde, dudaklarda ve yüzde birkaç kilo boya. Hemen altında vücutlarını sarmalayan ve göğüsleri dışarıya fırlatan badi, onunda altında daracık bir kot pantolon ve birazda boyu uzun göstermesi için giyilen topuklu ayakkabı...
Bu ve buna benzer sizlerinde şahit olduğu bir sürü soytarılık…
Bu kızlar ne yapmaya çalışıyor. Aileleri bunlara anlatmıyor mu? Arkadaşları, kendilerini ne kadar çirkinleştirdiklerini söylemiyor mu bunlara hayret ediyoruz.
bu insanların neden kapandıklarını anlamak mümkün değil...