Baştan ifade edeyim ki, bu, spor yarışı yok, ülkeden gidenlerin kaçışıdır. Ar-haya ve utanç gibi insani hislerden mahrum olan bu toplum, bu kaçışların, ülkelerindeki sefil durumun da "suçunu" bizde görürler. Öyle ki, Ermeni basını sık sık Serj Sarkisyan'ın "sitem" dolu görüşlerini "alıntı" getirerek yazıyor ki, Azerbaycan'ın "suçu" yüzünden ülkeleri bölgesel projelerden kenarda kalıp, uluslararası kamuoyu ise susuyor.Lafa bak, sen ... "Utanmasan oynamaya ne var ki," - dedi dedelerimiz. Görüldüğü gibi, bu toplumun "yüksek temsilcisi" ne oynarken utanır, ne de şer-iftira anlatırken utanç çekiyor. Çünkü bu toplum utanmak hissinden mahrumdur.
Bu "çarpma-düşer" rehber, haleflerinin hatasını tekrarlayarak, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin görüşmelere başlayan makamlarda aradan çıktığında, hiçbir sözünü etmeyende, komşu devletin topraklarına göz dikende bilmiyordu ki, ofsayt kalacak? Sarkisyan güç istila ettiği için ülkesinde keyfilik, kargaşa baş alıp gittiğine ve işgalci tutumundan daşınmadığına göre ne zamansa kendisi kınak nesnesine dönüşeceğini muhtemelen aklına gətirmiyormuş. Siyasi uzmanlara göre, basit Ermenistan vatandaşları da, muhalefet temsilcileri de, aynı zamanda hakimiyeti temsil eden birçok kurumlar da mevcut ekonomik durgunluk ortamında ülkeleri hakkında olmayan iyimser bir ruh içindedirler.Genel olarak, S. Sarkisyan'ın iktidarı döneminde Ermenistan'da ekonomik büyüme 2,4% kadar azaldı, işsizlik oranı ise 38% 'e kadar yükseldi.
Resmi istatistiklere göre son 10 yılda (2005-2015) Ermenistan dış ülkelere kitlesel akım beklenir. Açıklanan resmi verilere göre, sadece geçen yıl yedi bin kadar Ermenistan vatandaşı yabancı ülkelerde mülteci statüsü almak için başvuruda bulundu. Ülke ekonomisinin felç durumda olması gövdeli nüfusun büyük bir kısmını göçmen gibi BDT ve Avrupa ülkelerine yüz tutmaya vadar etmiş. Böylece, 2008-2014 yıllarında Ermenistan'ın 274 bin 450 kişi bıraktı. Şimdi hemen hemen esas anlaşmazlık konusu olan Dağlık Karabağ'da bir bölgenin nüfusu kadar yaşayışçı yok. Olanlar ise işgalden sonra mecburi yerleşdirilenlerdir. Gün-güzaranları geçen gün kötüleşen bu biçareler orada çok gönülsüz yaşıyorlar. Bunun da temel nedeni her an bu bölgelerde askeri operasyonların başlayabilir BILECEYSIZ. Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan askeri operasyon sırasında kaçmış insanlar bile Dağılıq Karabağ'da yerleşmek istemiyor.
O insanlar bu "yerleşim" nın geçici olacağını anlarlar. Bu nedenle, onlar hiç bir "tatlı" vade inanmıyor ve başka ülkenin işgal edilmiş topraklarında yaşamak istemiyorlar. Bugün işgalci ülkede tehlikeli ve gergin süreçler gidiyor. Sorunlar kıskacında çabalayan Ermenistan'da sürekli olarak mitingler, protesto gösterileri düzenleniyor ve vatandaşlar gerçekten ülkelerinin şimdiki iktidar tarafından uçuruma yuvarlandığını anlıyorlar. Ve ne zamana kadar ki, Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun çözümü yönünde olumlu bir gelişme olmayacak, işgalci ülkede "kaçış" devam edecek. Kaçsınlar ...