Kağnı deyip geçmeyin. Kağnı insanlık tarihine bizim icadımız olarak girmiş en eski taşıt aracıdır. Ve bisiklet icat olduğu zaman tekerleri kağnı tekeri gibi yere sağlam basmadığı için Türk halkı ona “Şeytanarabası” demiştir.
Kağnı, medeniyetimizi, istiklalimizi istikbale taşıyan en önemli araçtır.
Kurtuluş savaşımızın cephelere levazımat taşıyan nakliye vasıtasıdır kağnılar…
Kağnı ve Gıcırtısı
Gıcırtısı olmayan kağnı tutulmazdı eskiden. Her kağnının ayrı bir gıcırtısı olurdu ve siz, o sesten gelenin kimin kağnısı olduğunu bilirdiniz… Bu açıdan gurur vericidir kağnının gıcırdaması.
Derler ki “yükü çeken mandadır ama tekerler gıcırdar”. Böyle bakarsınız, mandaya acırsınız, suskunluğuna yanarsınız…
“En ahenkli gıcırdayan kağnısı olanlar şimdinin son model Mersedesi olanlar kadar hava basardı” diyor bu konuda bilgisine başvurduğum Yozgatlı komşu…
Her ağaçtan yapılan kağnı gıcırdamaz, sert ağaçtan yapılmalı tekerin yuvası ve mazısı. Isınıp yanmasın, aşınmasın diye zaman zaman yoğurt sürmek gerekirdi yuvaya…
Kağnı gıcırtısının belli bir makamı da yoktur. Yolun ve yükün durumuna göre değişir gıcırtının makamı…
Neden Kağnıdan Siyasete geçtik?
Misafirlikteyiz… Sordu bir arkadaş:
-Evet mi diyeceksin, hayır mı?
-Bakacağız, dedim, kurtaramadım... Israrla öğrenecek…
Sonra kendi oyunun rengini söyleyince mahalle karıştı, gürültüler arttı… Böyle olması kaçınılmazdır zaten…
Sordum o arkadaşa iki defa:
-Son seçimde hangi partiye oy attın, diye:
-Ben CHP’liyim, dedi. Oysa sorunun cevabı açıktı ve ben kime oy attığını biliyordum.
Bazı Yüzler Neden Maskeli?
Maskeli yüzler arasında kiminle konuştuğunuzu anlamanız kolay değildir.
Düşündüm, hatırlatıp hatırlatmamak arasında gidip geldim ama sordum:
-Hatırladın mı, yıllar önce yine bu odada AKP ve onun Genel Başkanı için bizi konuşturmazdın…
Vaziyet değişti… Başladı bu hükümetin yokluğunun ülke için ne büyük kayıp olacağından…
Kimse sahici değil. Herkes tribüne oynuyor. Ne kadar sesi çıkarsa o derecede haklı olacağını düşünüyor.
Çokları bizi balık zannediyor… “Dünü unutan ahmaktır” der dururuz hep, balık hafızalılara uzatırız işaret parmağımızı, anlatamayız.
Siyasette Hafıza ve Hesap Sorma
Beydeba der ki “Akıllı adamın yatışmış kini küllenmiş ateşe benzer.”
Siyasette dünü karartanları, yalan ve iftirayla, yakıştırmayla GICIRDAYANLARIN ahlaksızlıklarını unutmuş gibi yapanların yarın hesap sormayacağının garantisi yoktur.
Siyasette hesap sorma makamı iktidardır. Hesap sorarken suçsuzların en az zarar göreceği bir senaryo hazırlamak şarttır.
Sırtında yükü olmayan eşek yüklü atın karşısında şaha kalkar, zevkle anırır.
Mandanın ses çıkarmaya hakkı yoktur ama gıcırdaması için özel ağaçtan yapılan tekerlerin gıcırdaması görevi icabıdır...
Siyasetin yükünü çekenler az ve öz konuşur. En azından ölçülü olmak zorundadır liderler. Toplumu gerdirmemek için bu şarttır.
Devamlı konuşan siyasetçiler nedir sizce?
Anlamaz mısınız onlar hem manda hem teker görevi yaparlar.
Mandanın pisliğine çizik atan tekerin gıcırtısında fazla bir akort bozukluğu olmaz.