7 Haziran Genel Seçimlerinden sonra hükümetsiz kalan Türkiye koalisyonla idare edilmek üzere arayışlarına devam ediyor.
Taşların henüz yerine oturmadığı ülkemizde hükümetin kim tarafından ve kimlerle birlikte kurulacağı merak ediliyor.Aslında bütün dünya gözlerini Türkiye’ye çevirmiş durumda.
Siyaset kulislerinde dedikodu kazanları kaynarken ve iktidar palanları yapılırken diğer taraftan medyada koalisyonun nasıl ve kimler tarafından oluşturulacağı tartışılıyor.
TBMM’sine girebilmiş 4 siyasi parti Koalisyonu masaya yatırdı. Söyleyecekleri yanlış en küçük söz bile çok büyük tartışmalara sebep olabiliyor.
Hükümete ortak olacak partiler bir taraftan tabanlarını düşünüyor, diğer taraftan partilerine sağlanacak faydayı düşünüyor.
Koalisyonun kar veya zararları hesap ediliyor. Başarı veya başarısızlığın getireceği sonuçlar iyice tartışılıyor.
AKP gibi, devlet kurumlarının iliklerine kadar işlemiş, kadrolaşmış ve en önemli karar organlarına sahip olan bir partinin yanında yer almanın veya destek vermenin erimeyi mi yoksa kemikleşmeyi mi getireceği partilerin kurmayları tarafından tartışılıyor.
En fazla Milletvekiline sahip AKP, 7 Haziran seçimleriyle kaybettiği iktidarın sersemliğinden hala kurtulmuş değil. “İktidarı yeniden nasıl kazanırım”ın hesaplarını yapan AKP, “Durmak yok yola devam” ezberini de bozmuş değil.
AKP özellikle Milliyetçi Hareket Partisini koalisyona çekmek istemektedir. Bunun için yandaş medya’da ve Sosyal platformlarda AKP-MHP ortaklığı dillendiriliyor. Ülkücü ve Milliyetçi tabanın AKP ile koalisyona sıcak baktığı husus, Ak Parti kontrolündeki tüm medyada yüksek sesle konuşuluyor. Hatta bunun için özellikle Twitter ’da Binlerce AKP'li tim hedefe kitlenmiş durumda.
Burada dikkat edilecek husus AKP neden illa MHP’yi istiyor?