Şahsiyet,
Görünen cemiyet içinde görünmeyen cemiyeti seçip,
Tahtını onun bağrında kurmakla fethedilir.
Her şahsiyet bir kopuş,
bir olmayana, bir olacağa bağlanıştır.
Cemil Meriç
Sosyal gruplar hayatı, sevgi dayanışma ve fedakârlık üzerine kurulu iken, bireyler sosyal gruplara liyakat, fedakârlık, feraset ve ihlas ölçüsünde katkıda bulunurlar. Birey hem şahsiyet olarak kendini geliştirirken, hem de toplumsal bir varlık olarak içinde bulunduğu sosyal gruba da katkıda bulunurlar.
Sosyal gruplar içerisinde ele alınan cemiyet ve cemaat yapıları, içerisinde barındırdıkları insan potansiyelleri açısından farklılıklar göstermektedir. Cemiyet insanı, karşılıklı etkileşim ve dayanışma neticesinde hem bireyin hem de cemiyetin birlikte değişmesi ve gelişmesi söz konusudur. Bu anlamda bireyler arasında organik bir bağlılıktan ziyade, bir işbölümü söz konusudur. Cemaat insanı ise, fedakârlık ve teslimiyetin olduğu, bireyin içinde bulunduğu sosyal grup içerisinde yok olmasını içeren bir sosyal grup olarak ortaya çıkmaktadır. Cemaat ortamında, bireyin kendisinden ziyade tamamen topluluğun önemli olduğu sosyal gruplardır.
İnsan hayatı belli bir sosyal grup içerisinde sabit bir şekilde ilerlemiyor. İnsan, bazen cemiyet hayatı, bazen cemaat hayatı içerisinde varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak ister, cemiyet ister cemaat hayatı olsun, insan hayatında sosyal grupların önemli bir yeri vardır. Bireyin sosyalleşmesi ve sosyal bir varlık olarak hayatını sürdürebilmesi için sosyal gruplara ihtiyaç vardır. Bütün bu büyüklü küçüklü sosyal gruplar olmaksızın, birey toplum hayatı içerisinde varlığını sürdüremez. Ancak bireyin içinde bulunduğu sosyal grubun cemiyet mi, yoksa cemaat mi olduğu ise birey sosyal grup arasındaki ilişkiye bağlıdır.
Görünen cemiyet içinde görünmeyen cemiyeti seçip,
Tahtını onun bağrında kurmakla fethedilir.
Her şahsiyet bir kopuş,
bir olmayana, bir olacağa bağlanıştır.
Cemil Meriç
Sosyal gruplar hayatı, sevgi dayanışma ve fedakârlık üzerine kurulu iken, bireyler sosyal gruplara liyakat, fedakârlık, feraset ve ihlas ölçüsünde katkıda bulunurlar. Birey hem şahsiyet olarak kendini geliştirirken, hem de toplumsal bir varlık olarak içinde bulunduğu sosyal gruba da katkıda bulunurlar.
Sosyal gruplar içerisinde ele alınan cemiyet ve cemaat yapıları, içerisinde barındırdıkları insan potansiyelleri açısından farklılıklar göstermektedir. Cemiyet insanı, karşılıklı etkileşim ve dayanışma neticesinde hem bireyin hem de cemiyetin birlikte değişmesi ve gelişmesi söz konusudur. Bu anlamda bireyler arasında organik bir bağlılıktan ziyade, bir işbölümü söz konusudur. Cemaat insanı ise, fedakârlık ve teslimiyetin olduğu, bireyin içinde bulunduğu sosyal grup içerisinde yok olmasını içeren bir sosyal grup olarak ortaya çıkmaktadır. Cemaat ortamında, bireyin kendisinden ziyade tamamen topluluğun önemli olduğu sosyal gruplardır.
İnsan hayatı belli bir sosyal grup içerisinde sabit bir şekilde ilerlemiyor. İnsan, bazen cemiyet hayatı, bazen cemaat hayatı içerisinde varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak ister, cemiyet ister cemaat hayatı olsun, insan hayatında sosyal grupların önemli bir yeri vardır. Bireyin sosyalleşmesi ve sosyal bir varlık olarak hayatını sürdürebilmesi için sosyal gruplara ihtiyaç vardır. Bütün bu büyüklü küçüklü sosyal gruplar olmaksızın, birey toplum hayatı içerisinde varlığını sürdüremez. Ancak bireyin içinde bulunduğu sosyal grubun cemiyet mi, yoksa cemaat mi olduğu ise birey sosyal grup arasındaki ilişkiye bağlıdır.