Dünyada ki bütün kaleleri tutanlar, özgürlüğü de demokrasiyi de kendi tekellerine alarak musade ettikleri ölçüler içinde insanların kullanımına açık hale getirmişler.
Türkiye farklı mı?
Elbette farksız! Türkiye dünyanın dışında bir ülke olmadığına göre Türkiye’de de demokrasi ve özgürlük anlayışı farklı olmayacaktır.
İnsanoğlunun fıtratında hür kalmak verdır.
İnsanoğlu hürriyete adeta açtır.Ancak diğer bir taraftan özgürlükten korkmakta hep birilerinin desteği ve yönlendirmesiyle hareket etmektedir. Günümüzün bir başka moda deyişiyle algı politikalarının insan oğlu üzerindeki etkisi küçümsenmeyecek kadar büyük hale gelmiştir.
Bir taraftan özgürlük diye sokaklara çıkan insan ve fakat diğer taraftan aynı insan özgürlüğünü darmadağın eden bir başka gücün veya güçlerin teşvikine muhtaç yaşayabilmektedir.
Konumuz özgürlük ve demokrasiyi tanımak veya tanıtmak değil aslında.
Bugün gelinen noktada içinde yaşadığımız güzel ülkemizde, özgürce düşünen, konuşan, bir başkalarının hakkına ve hukukuna tecavüz etmeden fikir beyan eden, eleştiren insanlar içinde bulunduğu millet tarafından sevilse de oldum olası milleti yöneten idereciler veya yöneticiler tarafından sevilmemektedir.
Partilerde, devlet dairelerinde, belediyelerde, derneklerde, hatta oturduğunuz apartmanlarda bile bu böyledir.
Partilere bakıyorsunuz: fikir beyan eden insanlar veya eleştiride bulunan insanlar o kurum veya partideki hayatları çok uzun ömürlü olmuyor. Hatta başlarına gelmedik bela kalmıyor.
Demokrasi veya özgürlük sadece laf-ı güzaf olarak kalıyor.
Sevinç meranlı
Türkiye farklı mı?
Elbette farksız! Türkiye dünyanın dışında bir ülke olmadığına göre Türkiye’de de demokrasi ve özgürlük anlayışı farklı olmayacaktır.
İnsanoğlunun fıtratında hür kalmak verdır.
İnsanoğlu hürriyete adeta açtır.Ancak diğer bir taraftan özgürlükten korkmakta hep birilerinin desteği ve yönlendirmesiyle hareket etmektedir. Günümüzün bir başka moda deyişiyle algı politikalarının insan oğlu üzerindeki etkisi küçümsenmeyecek kadar büyük hale gelmiştir.
Bir taraftan özgürlük diye sokaklara çıkan insan ve fakat diğer taraftan aynı insan özgürlüğünü darmadağın eden bir başka gücün veya güçlerin teşvikine muhtaç yaşayabilmektedir.
Konumuz özgürlük ve demokrasiyi tanımak veya tanıtmak değil aslında.
Bugün gelinen noktada içinde yaşadığımız güzel ülkemizde, özgürce düşünen, konuşan, bir başkalarının hakkına ve hukukuna tecavüz etmeden fikir beyan eden, eleştiren insanlar içinde bulunduğu millet tarafından sevilse de oldum olası milleti yöneten idereciler veya yöneticiler tarafından sevilmemektedir.
Partilerde, devlet dairelerinde, belediyelerde, derneklerde, hatta oturduğunuz apartmanlarda bile bu böyledir.
Partilere bakıyorsunuz: fikir beyan eden insanlar veya eleştiride bulunan insanlar o kurum veya partideki hayatları çok uzun ömürlü olmuyor. Hatta başlarına gelmedik bela kalmıyor.
Demokrasi veya özgürlük sadece laf-ı güzaf olarak kalıyor.
Sevinç meranlı