Her hareket, bir değişimin başlangıcıdır!..Temelini, millî arzu ve hedeflerin beslediği her hareket de, mutlak surette, maksadına ulaşır.Önümüzdeki yılların değil, en az yüzyılın Türkiye'sine ve onun da içinde bulunduğu dünyâsına baktığımızda, maddenin, insanı, nasıl gaddarlaştırdığını, acımasızlaştırdığını, sömürdüğünü ve 'çıkmaz' içinde sıkıştırdığını görmekteyiz.Türkiye ise, bugün, maalesef, kendi kendini 'kilitlemiş' bir ülke konumundadır.İçte, sathî çekişmelerin sürüklediği "terör" ve " içtimâî âhenksizlik"; dışa da aksederek, bırakınız uzaktakileri hemen hemen bütün sınır komşularımızla dostluğu tükenmiş vaziyete gelmişiz.Bu durum; târihî, içtimâî, kültürel, dînî, örfî , siyâsî, askerî ve bütün ahlâkî değerlerimizle de 'çatışır' olmuştur.Bugünlerde, 1965'te ilk adı, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi olan ve 1969'da Milliyetçi Hareket Partisi adını alan, elli ikinci yılını süren bir siyâsî partinin "değişim hareketi"nin başlangıcını yaşayacağız.Bu 'hareket', inanıyor ve temenni ediyorum ki, ismine lâyık, hakîkî hüviyetini sürdürmenin şahlanış hamlesi olacaktır!..Adı "Hareket" olan bu siyâsî teşekkülün, kendini yenileyerek değişmesi ve yeni bir hamle ile yoluna devam etmesi, sâdece belli zümrenin, belli maksatlı kişilerin veya g(u)rubun kendilerini nefsânî bir tatmin hareketi değil, bu "değişim hareketi", öncelikle, Türkiye'nin âcil ve kalıcı mes'elelerinde, 'köklü' yapılanmaların inşâ edileceği ve hız alacağı, bir 'çıkış' olacaktır.Necip Fâzıl'ın: "Türk'te bozulan ancak Türk'te düzelebilir...Türk'te düzelince de her yerde düzelir ve her yeri düzeltir!.."Dediği gibi, Milliyetçi Hareket Partisi'nde bozulan da, ancak onda düzelebilir ve onda düzelince de her yerde düzelir ve her yeri düzeltir!..Bütün mes'ele, bu şuûru yakalamaktadır!..Bütün mes'ele; kimsenin yalan-yanlış beyanına aldırmadan, Türkiye sevdâlılarının, Türk Milleti âşıklarının, Türkiye, Türk Dünyâsı ve bütün insanlık âlemi için çıktığı bu kutlu yolculukta, omuz omuza vermesi, birbirini sevmesi ve gönül gönüle bulunmasıdır!..Bölünme tehlikesiyle yüzyüze bir Türkiye değil; "büyük" ve Türk Dünyâsı ile "bütünleşen Türkiye" hedefine yürünmelidir!..Türk-İslâm ülkücülerinin beraber olma, çıkış yolu arama ve bu yeni hareketi zafere ulaştırma zamanıdır!..Rabb'im, hepsini , rızâsına kavuştursun!..Emellerine nâil etsin!..
Kapsam
18 Haziran 2016 - 22:06
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 18:18
HEDEF: HUZURLU VE BÜYÜK TÜRKİYE!..
Türkiye ise, bugün, maalesef, kendi kendini 'kilitlemiş' bir ülke konumundadır.
Kapsam
18 Haziran 2016 - 22:06
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 18:18