Bilindiği gibi Irak’ın işgalinden sonra, ABD’nin de desteğiyle Mesut Barzani, Irak’ın kuzeyinde özerk bir Kürt yönetimi kurmak için çabalamış ve bunda muvaffak da olmuştur. Bu süreçte Türkiye’nin yönetim erki, “Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devletine müsaade etmeyiz” mealinde açıklamalar yapmışlardır. “Kırmızı çizgi”, “milli hassasiyet gibi vurgular yapmışlardır.Bugün gelinen nokta ise Barzani’ye “abi” diyen, ikide bir karşılıklı ziyaretler gerçekleştirerek, el ele yanak yanağa verilen pozlardır. Barzani’nin “Türkiye Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız” ve Talabani’nin “Türkiye’ye bir Kürt kedisi bile vermem” sözleri yutulmuş ve hiçbir şey olmamış gibi ilişkilerin ilerletilmesi için gayret gösterilmiştir.Bugün Talabani ve Barzani’nin yönetimi altında bulunan Irak bölücü terör örgütünün merkez üssü konumundadır. Eli kanlı caniler bu ülke topraklarında barınmakta ve himaye görmektedirler. Bu konuda Türk devlet yöneticilerinin açıklamalarına rağmen hiçbir somut adım atılmamıştır.Barzani ve Talabani’nin Türkiye’nin hiçbir talebine olumlu bir yanıt vermediği ve bu düzlemde somut bir adım atmadığı ortadayken, bu kadar önemsenmesini anlamak mümkün değildir. Barzani- Talabani ikilisinin, bu denli bir ilgiyi başka hiçbir ülkeden görmediği de bir gerçektir.Irak’ın kuzeyi tamamen Türkiye’nin milli menfaatlerine aykırı gelişme ve sonuçlarla şekillenmiş ve maalesef Türkiye bunu sadece izlemekle yetinmiştir. PKK’yı himaye eden bir peşmerge başı, binlerce yıllık bir devlet geleneği olan Türk devletiyle muhatap kılınmış ve devletimizin onuru zedelenmiştir.Barzani, Irak’ın kuzeyinde yakalamış olduğu başarıyı şimdi de Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak bir Kürt yönetiminin hamisi olarak sağlamak istemektedir. Suriyeli Kürtlerin, Irak’ta peşmergeler tarafından askeri eğitim alması ve Kürt muhalif gruplarının, Barzani’nin başkanlığında Erbil’de toplanarak “birlik içinde hareket etmeleri noktasında “ aldıkları mesaj, Barzani’nin Kürtleri birleştirecek bir lider imajı oluşturma gayretinin sonucudur.Irak’ın kuzeyinde yönetimi elinde bulunduran Barzani, Esad sonrası Suriye’de kurulacak bir Kürt yönetiminin de fiili liderliğine ve koruyuculuğuna soyunduğunu son çalışmalarıyla ortaya koymuştur. Esad ordusunun sınır bölgelerinden çekilmesiyle bazı şehirlerde Kürt grupların, sözde Kürdistan bayrakları astığı ve Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt yönetimi oluşturmak istediği herkesin malumudur.Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulması ihtimalinden duyduğu endişeyi, Erbil’e giderek Barzani’ye iletmesi de, Barzani’nin Suriye’de ki Kürt grupların yönlendiricisi olduğunu kabul etmek manasını taşımaktadır.Öte yandan Irak’ta soydaşlarımızın maruz kaldığı sıkıntılar karşısında ciddi bir adım atılmaması ve Erbil’e on kez gidildiği halde Kerkük’e bir kez (o da Sayın Devlet Bahçeli’den akıllarınca rol çalmak amaçlı)gidilmesi de bölgede yaşayan Türkmenleri derinden yaralamaktadır. Sayın Dışişleri bakanımızın konuyla alakalı bilgisi olmasa da Suriye’de 2 milyondan fazla Türkmen yaşamaktadır ve bu insanların umudu da Türkiye’dir.Temennimiz “Irak’ta bir Kürt Devleti’nin kurulmasına müsaade etmeyiz” diyen AKP’nin ve stratejik derinlik uzmanımızın(!) bugün Irak’ta düştüğü duruma, yarın Suriye konusunda da düşmemesi yönündedir.
Kapsam
06 Ağustos 2012 - 02:12
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 19:44
Irak'ın Kuzeyinde Ne Olmuştu, Suriye'de Ne Oluyor?
Bilindiği gibi Irak’ın işgalinden sonra, ABD’nin de desteğiyle Mesut Barzani, Irak’ın kuzeyinde özerk bir Kürt yönetimi kurmak için çabalamış ve bunda muvaffak da olmuştur. Bu süreçte Türkiye’nin yönetim erki, “Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devletine müsaade etmeyiz” mealinde açıklamalar yapmışlardır. “Kırmızı çizgi”, “milli hassasiyet gibi vurgular yapmışlardır.
Kapsam
06 Ağustos 2012 - 02:12
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 19:44