Hamâset yapmıyorum: Sâdece, Türk Milleti özüne dönmelidir, diyorum. Târihin ve sosyolojinin şâhitliğinde söylüyorum bunu!..
Türk; aslına / özüne dönmelidir. Târihten gelen mecbûriyetlerini, vecîbelerini, vazîfelerini...nasıl yerine getireceğinin şuûrunda ve idrâkinde olmalıdır.
Bu iş böyle olmuyor!..
Birileri çıkıp da, ona hücûma / saldırıya / taarruza geçmeden, hangi zamanın ihtiyaçlarına sâhip olması gerekiyorsa, onun îcaplarına mâlik olmak için varını yoğunu ortaya koyarak çalışmalıdır. Hiçbir şeyde, kimseye muhtaç olmayacak bir seviyede bulunmalıdır.
Bir ân olsun, Türk Dünyâsı'yla irtibat aksaklığı yaşamamalıdır.
Bugüne kadar bunların hangisi yapıldı...Yol, köprü, baraj, mesken...yapıldı!..Yeterli mi? Hayır!..Gemi yapıldı, uçak alındı - yapıldı!...Yeterli mi? Hayır!..
Bunlara rağmen, Devlet'in sınırları kevgire dönmüş, haberin (var da) yok!..Girip çıkan belli değil!..
Türkiye coğrafyasının bir bölümünde sokaklar eşilmiş, caddelerine mayınlar döşenmiş, her çeşit silâhlı kişiler yol kesip haraç alıyorlar, vatandaş korku ve endîşe içinde, haberin (var da ) yok!..
Türk Dünyâsı'nın Batı yakası da, Doğu yakası da, Güney yakası da, Kuzey yakası da kan ağlıyor, haberin (var da) yok!..
Gazze! Diye bağırıldı; Kerkük denilince ağızları bıçak açmadı. Karabağ'da susuldu, Ege Adaları'nda susuldu, Musul'da susuldu...
Rus, bildiğimiz Rus'tur. Türk idârecilerin, bunu, ezberlemeleri lâzımdı(r). Bu Rus, Karabağ'da, Kırım'da, Ahıska'da...yaptığını yapmak istemektedir.
Amerikan destekli sürülerin, Kerkük'teki ve Musul'da, tapu dâirelerindeki talanından beri ne yapıldı? Şimdi de Rus destekli sürüler, aynı işi Bayır Bucak'ta yapıyorlar!..
11 Aralık 2012 târihinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından yapılan "Kerkük Gecesi"nde, Kerküklü İhsan Ekber'in söyledikleri hâlâ kulaklarımdadır:
Türk; aslına / özüne dönmelidir. Târihten gelen mecbûriyetlerini, vecîbelerini, vazîfelerini...nasıl yerine getireceğinin şuûrunda ve idrâkinde olmalıdır.
Bu iş böyle olmuyor!..
Birileri çıkıp da, ona hücûma / saldırıya / taarruza geçmeden, hangi zamanın ihtiyaçlarına sâhip olması gerekiyorsa, onun îcaplarına mâlik olmak için varını yoğunu ortaya koyarak çalışmalıdır. Hiçbir şeyde, kimseye muhtaç olmayacak bir seviyede bulunmalıdır.
Bir ân olsun, Türk Dünyâsı'yla irtibat aksaklığı yaşamamalıdır.
Bugüne kadar bunların hangisi yapıldı...Yol, köprü, baraj, mesken...yapıldı!..Yeterli mi? Hayır!..Gemi yapıldı, uçak alındı - yapıldı!...Yeterli mi? Hayır!..
Bunlara rağmen, Devlet'in sınırları kevgire dönmüş, haberin (var da) yok!..Girip çıkan belli değil!..
Türkiye coğrafyasının bir bölümünde sokaklar eşilmiş, caddelerine mayınlar döşenmiş, her çeşit silâhlı kişiler yol kesip haraç alıyorlar, vatandaş korku ve endîşe içinde, haberin (var da ) yok!..
Türk Dünyâsı'nın Batı yakası da, Doğu yakası da, Güney yakası da, Kuzey yakası da kan ağlıyor, haberin (var da) yok!..
Gazze! Diye bağırıldı; Kerkük denilince ağızları bıçak açmadı. Karabağ'da susuldu, Ege Adaları'nda susuldu, Musul'da susuldu...
Rus, bildiğimiz Rus'tur. Türk idârecilerin, bunu, ezberlemeleri lâzımdı(r). Bu Rus, Karabağ'da, Kırım'da, Ahıska'da...yaptığını yapmak istemektedir.
Amerikan destekli sürülerin, Kerkük'teki ve Musul'da, tapu dâirelerindeki talanından beri ne yapıldı? Şimdi de Rus destekli sürüler, aynı işi Bayır Bucak'ta yapıyorlar!..
11 Aralık 2012 târihinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından yapılan "Kerkük Gecesi"nde, Kerküklü İhsan Ekber'in söyledikleri hâlâ kulaklarımdadır: