Sosyal medyada, görsel ve yazılı basında dehşet bir kampanya ile karşı karşıyayız. Hükümet hala Gezi Parkı’ndan nemalanmaya çalışıyor.
Merhum Mehmet Selim Kiraz’ın (mekânı cennet olsun) cenazesi üzerinde muhalefete yüklenebildikleri kadar yükleniyorlar.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,
Yerinizde olsam çıkar “katliam emrini ben verdim” derim. Başınıza kötü bir şey geleceğinden mi korkuyorsunuz?
Korkma kardeşim.
Bu hükümet otuz bin kişinin katilinin hücresini son moda duvar kâğıdı ile kapladı.
“Odası dar” dediler, genişletti.
Canı sıkıldığında heyet istiyor, gönderiyorlar.
Ricası yok adamın, 10 emir yazıyor, devletin bakanlarının yanında ve üzerinde oturduğumuz toprakların sınırını çizip son şeklini veren Atatürk’ün öldüğü mekânda, pkk terör örgütünün sözcülüğünü yapanlara okutuyorlar. (son sınır derken Süleyman Şah hariç)
Mektup yazarsın içeriden, nevruzda kalabalıklara okunur.
Kahraman olursun.
Fazla sürmez ev hapsi gündeme gelir.
Yemin ediyorum kahraman yaparlar.
Duvarlara ilk yıllarda kötü, ilerleyen yıllarda gülümseyen posterlerini asarlar.
….
Doksanlı yılların ortasına kadar pkk ile dhkp/c iki ayrı örgüttü. Herkes bilmez, canlı şahidiyim. İlk ortak operasyonlarını Tunceli’de yaptılar. Bolu Komando Tugayına ortak pusu attılar. Yanlış hatırlamıyorsan bir asteğmen ve bir er şehit olmuştu. İlerleyen yıllarda dağ kadrolarında, birinden kaçan diğerine sığınırdı, her iki grubun eli kanlı teröristleri Güney Kıbrıs’ta eğitilirdi. Aradan yıllar geçti.
dhkp/ terörist örgüt, pkk’ya açılım.
Sizin terör mantığınızı seveyim. Halk sosyal medya aracılığı ile kin ve nefrete sürükleniyor. Kefenliler, katliam çığlığı atıyor. YAZININ DEVAMI
Merhum Mehmet Selim Kiraz’ın (mekânı cennet olsun) cenazesi üzerinde muhalefete yüklenebildikleri kadar yükleniyorlar.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,
Yerinizde olsam çıkar “katliam emrini ben verdim” derim. Başınıza kötü bir şey geleceğinden mi korkuyorsunuz?
Korkma kardeşim.
Bu hükümet otuz bin kişinin katilinin hücresini son moda duvar kâğıdı ile kapladı.
“Odası dar” dediler, genişletti.
Canı sıkıldığında heyet istiyor, gönderiyorlar.
Ricası yok adamın, 10 emir yazıyor, devletin bakanlarının yanında ve üzerinde oturduğumuz toprakların sınırını çizip son şeklini veren Atatürk’ün öldüğü mekânda, pkk terör örgütünün sözcülüğünü yapanlara okutuyorlar. (son sınır derken Süleyman Şah hariç)
Mektup yazarsın içeriden, nevruzda kalabalıklara okunur.
Kahraman olursun.
Fazla sürmez ev hapsi gündeme gelir.
Yemin ediyorum kahraman yaparlar.
Duvarlara ilk yıllarda kötü, ilerleyen yıllarda gülümseyen posterlerini asarlar.
….
Doksanlı yılların ortasına kadar pkk ile dhkp/c iki ayrı örgüttü. Herkes bilmez, canlı şahidiyim. İlk ortak operasyonlarını Tunceli’de yaptılar. Bolu Komando Tugayına ortak pusu attılar. Yanlış hatırlamıyorsan bir asteğmen ve bir er şehit olmuştu. İlerleyen yıllarda dağ kadrolarında, birinden kaçan diğerine sığınırdı, her iki grubun eli kanlı teröristleri Güney Kıbrıs’ta eğitilirdi. Aradan yıllar geçti.
dhkp/ terörist örgüt, pkk’ya açılım.
Sizin terör mantığınızı seveyim. Halk sosyal medya aracılığı ile kin ve nefrete sürükleniyor. Kefenliler, katliam çığlığı atıyor. YAZININ DEVAMI