KAPSAMHABER- Verdiği emirlerle insanların ölümüne sebep olan, yıllarca ülkemizin huzur ve güven ortamını bozguna uğratan, vatanımızın ve milletimizin birlik ve beraberliğini bozan Öcalan’dan medet umar hale gelindi.
Yıllarca Öcalan muhatap kabul edilerek müzakere edildi. Müzakereler önce gizlendi, sonra kem kümlerle geçiştirildi. Sonra aşikâre meydanlarda mikrofon patlarcasına konuşuldu.
Adına çözüm süreci, adına toplumsal barış denildi. Ne kadar çok çözümden bahsedildiyse o kadar çok çözünüldü. Na kadar çok barıştan, kardeşlikten söz edildiyse o kadar çok düşmanlık o kadar çok bölünmüşlük oldu.
Şimdi ise çözüm sürecinin müzakereci başı ilan edildi.
Türkiye’nin mutluluğu, vatanın bölünmezliği, barışın güvercini, akan kanın durması, Türk ve kürt kardeşliğinin devamı hep Öcalan’a bağlandı. Öcalan’ın istek, dilek veya emirlerini yerine getirebilecek birde akiller ordusu oluşturdu…
Devletimizi idare edemeyenlerin acizliğinden Bebek Katili Öcalan Umudu doğdu.
Artık varsa-yoksa Öcalan…
Kendilerine faydası olmayanların topluma nasıl faydası olacaktı? Türkiye’de kucaklaşmayı ve barışı nasıl oluşturacaklardı?.
Abdulkadir Selvi "Öcalan uslandı serbest bırakılması artık tartışılmalıdır." Diyor.
Yalçın akdoğan ise her zaman olduğu gibi yine şaşırtmaya devam ediyor. Daha önce "Öcalan süreci doğru okuyor" açıklaması yapan Akdoğan, Öcalan'ın cezaevi şartlarında iyileştirmelerin olabileceğini söylüyor.
"Cezaevi şartları, süreç ilerledikçe değerlendirilebilir, iyileşmeler olabilir"
Akdoğan, bir de uyarıda bulunarak bunların şimdi konuşulması Çözüm Sürecine zarar verebilir diyor.
Gerçekten de son dönemde Öcalan'ın konumuyla ilgili medyada özellikle Hükümete yakın gazeteciler arasında Öcalan’la ilgili tartışmalar gırla gidiyor. Mükemmel bir mühendislik harikası yaşanıyor. Yalçın Akdoğan'ın "Öcalan süreci doğru okuyor" sözlerinden sonra Yeni Şafak'tan Abdülkadir Selvi, "Öcalan'ın konumu tartışılmalı" diyor. Yeni Akit'ten Ersoy Dede, bir adım daha ileri giderek, Öcalan'ın serbest kalması tartışılmalı diyebiliyor. Böyle bir rezalet dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. YAZININ DEVAMI