Bir zamanlar Nihal Atsız vardı.Şairdi, Romancıydı, Yazardı, Tarihçiydi…Türk Milletinin ve Milliyetçiliğinin aleyhine gördüğü durumlar karşısında casurca yazılar yazardı. Kalemi kılıçtan keskindi. Bir zamanlar Osman Yüksel Serdengeçti vardı.Soyadını taşıyan dergi her sayısıyla Türkiye’nin gündemine otururdu. Milletin aleyhine gördüğü her şeye kalemiyle dimdik karşı çıkardı. Dava adamı portresi çizmek isteyenler ona baksa yeterdi.Bir zamanlar Necip Fazıl Kısakürek vardı.Şairlerin sultanıydı. Kelimeler onun elinde ayrı bir sihir bulurdu. İnandığı değerler onun sayesinde altın bir taç bulmuştu sanki.Bir Seyyid Ahmet Arvasi vardı.Türk İslam Ülküsünü kaleme aldı.yani davanın esaslarını yazdı.Hayatıyla örnek oldu.Bir Erol Güngör vardı.Türk Milletinin kültürel kodlarını tarihi derinliğini ve İslamiyet ile bütünleşmesini araştırdı yıllarca. Birer rehber kitap niteliğinde eserler hazırladı.Bir Dündar Taşer vardı.
Türkmenbeyi dendiğinde hala ilk akla gelen isimdi. Gençliğe dava sevgisi aşılamak ve onlara zorlukları yenme cesareti aşılamak için Büyük Türkiye Hayali kurdu.
Bir Galip Erdem vardı.
Türk Milliyetçilerine yöneltilen suçlamaları teker teker boşa çıkartarak hareketin nasıl sağlam temeller üzerinde yükseldiğini ortaya koydu.
Bunlar gibi her biri gökteki yıldızlar misali milletine yol gösteren pek çok mütefekkir geldi geçti ilim ve fikir dünyamızdan...Onları takip ettiğiniz zaman hayatı, dünyayı, insanı,milleti, milliyeti, kültürü, dini.. Anlamak o kadar kolaydı ki.Günümüzde Türk Milliyetçileri Türkiye’nin temel meselelerine çözüm üretmemekte eleştiriliyor.Karşınızda öyle bir denklem çıkıyor ki kilit içinde kilit. İlk kilit, Türk Milliyetçilerinin bilgiye bakışı, öğrenme arzusu, bilgiye ve âlime verdikleri kıymet. Bu hususta çok kötü bir sınavdan geçildiğini söylemek mümkündür. Orhan Türkdoğan’ın kitapları son yayınlandığı yayınevinde neşredilene kadar ne kadar okundu? En son satış rakamları ne? Bir başka deyişle Orhan Türkdoğan’ı kim ne kadar okudu. Dahası Milliyetçi Ülkücü gençler Mehmet Niyazi’yi sadece zaman yazarı kimliğiyle tanıyor. Onlar için Mehmet Niyazi’nin başka bir anlamı lok. Hal böyle olunca problemin ikinci kilidine geliyorsunuz:İltifat marifeti tabidir kanunu gereğince fikirleri kıymet görmeyenlerde “Neden ve kim için üretelim” diye sorgulamaya başlıyorlar. Bunun ne derecede doğru bir davranış tarzı olduğunu sorgulayabilirsiniz ama acı da olsa bir gerçek.Türk Milliyetçisi Sivil toplum kuruluşları öncülüğünde başlatılacak yeni bir aydınlanma hareketi Türk milleti için hayati önem taşımaktadır. Tamamen milli çözümler üretilebilmesi için atılacak ilk adım bu kuruluşların öncülüğünde yeniden fikir üretebilecek insanların yapıtlarını ortaya çıkarabilecek sosyal ve kültürel ortamın hazırlanmasıdır.
Editörden
Türkmenbeyi dendiğinde hala ilk akla gelen isimdi. Gençliğe dava sevgisi aşılamak ve onlara zorlukları yenme cesareti aşılamak için Büyük Türkiye Hayali kurdu.
Bir Galip Erdem vardı.
Türk Milliyetçilerine yöneltilen suçlamaları teker teker boşa çıkartarak hareketin nasıl sağlam temeller üzerinde yükseldiğini ortaya koydu.
Bunlar gibi her biri gökteki yıldızlar misali milletine yol gösteren pek çok mütefekkir geldi geçti ilim ve fikir dünyamızdan...Onları takip ettiğiniz zaman hayatı, dünyayı, insanı,milleti, milliyeti, kültürü, dini.. Anlamak o kadar kolaydı ki.Günümüzde Türk Milliyetçileri Türkiye’nin temel meselelerine çözüm üretmemekte eleştiriliyor.Karşınızda öyle bir denklem çıkıyor ki kilit içinde kilit. İlk kilit, Türk Milliyetçilerinin bilgiye bakışı, öğrenme arzusu, bilgiye ve âlime verdikleri kıymet. Bu hususta çok kötü bir sınavdan geçildiğini söylemek mümkündür. Orhan Türkdoğan’ın kitapları son yayınlandığı yayınevinde neşredilene kadar ne kadar okundu? En son satış rakamları ne? Bir başka deyişle Orhan Türkdoğan’ı kim ne kadar okudu. Dahası Milliyetçi Ülkücü gençler Mehmet Niyazi’yi sadece zaman yazarı kimliğiyle tanıyor. Onlar için Mehmet Niyazi’nin başka bir anlamı lok. Hal böyle olunca problemin ikinci kilidine geliyorsunuz:İltifat marifeti tabidir kanunu gereğince fikirleri kıymet görmeyenlerde “Neden ve kim için üretelim” diye sorgulamaya başlıyorlar. Bunun ne derecede doğru bir davranış tarzı olduğunu sorgulayabilirsiniz ama acı da olsa bir gerçek.Türk Milliyetçisi Sivil toplum kuruluşları öncülüğünde başlatılacak yeni bir aydınlanma hareketi Türk milleti için hayati önem taşımaktadır. Tamamen milli çözümler üretilebilmesi için atılacak ilk adım bu kuruluşların öncülüğünde yeniden fikir üretebilecek insanların yapıtlarını ortaya çıkarabilecek sosyal ve kültürel ortamın hazırlanmasıdır.
Editörden