Baştan belirteyim ki, Çanakkale savaşı Türk'ün bütünüyle Türk dünyasının gürur, gayret semboludur. Damarında Türk kanı akan herkes bu hak savaşı kendisinin şanlı ve şerefli tarihi olarak kabul ediyor ve dünü ile övünüyor. Demek, Türk hakkı mücadelesi yaparken istenilen savaştan galip çıkıyor ve şanlı tarihini yazmayı başarıyor. Çanakkale savaşında olduğu gibi ....
Bugün kardeş Türkiye'de Çanakkale savaşının 100 yıldönümü kutlanmaktadır. 1915 yılının 18 Mart tarihinden 1916 yılının yanvarına kadar süren bu savaşta 500 binden fazla Türk askeri şehit olmuş ve şanlı zafer tarihini yazmıştır. Keza bu savaşta 3000 azerbaycan askeri canını kurban bildirdi. 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı döneminde yaşanan Çanakkale savaşı kahramanlık tarihinin parlak sayfası olmakla beraber, Türk harp sanatının büyük başarısı olarak da hafızalara kaydedilmiş. Binlerce asker ve subayın kanı pahasına başa gelen bu muhteşem zaferden sadece kardeş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları değil, tüm Türk halkları haklı gururla geçirirler. Söz konusu savaşta katıldı, şehit olan Azerbaycanlı gönüllülərin de aziz hatırası halklarımız için değerlidir.
Tarihi araştırmacıların göre 1914 yılında Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan etmesi, Osmanlı zorlama yüzünden Atlanta devletlerine karşı savaşa başlaması Atatürk'ün kudretine ihtiyaç yaratmıştı. Onun fikirleri öncelikle kesin karşılanmasa da, sonradan Mustafa Kemal'i Maydas askeri dairesine kumandan tayin etmeye mecbur oldular. Qelibolu yarımadasında yaşanan önemli olaylar, İngiliz birliklerinin Çanakkale boğazına geçmeye kalkışması ve eks saldırılarla rastlaşması onları Gelibolu yönüne yüz tutmaya zorladı. Çanakkale yönünde girişimleri alınmayan İngiliz birlikleri 25 nisanda Seddülbahir ve Arıburunu yönünde desant çıkartmaya başladı. İşte ilk saldırı sırasında Mustafa Kemal'in orduları üzerine gönderilen desant takımlarını yok etmek için Mustafa Kemal birlikleri Bigalidən Conkbayıra aktarıyor. Arıburnu'na Conkbayıra ilerleyen İngiliz birlikleri Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. tümenin eks saldırıları sonucu büyük kayıplardan sonra geri çekilmeye mecbur oldu. Mustafa Kemal yönetimindeki Türk askerlerinin misli görünməməmiş cesur savaşları Türk devletçilik tarihinde yeni bir dönemin başladığını kanıtladı.
YAZININ DEVAMI
Namıq Delidağlı
Bugün kardeş Türkiye'de Çanakkale savaşının 100 yıldönümü kutlanmaktadır. 1915 yılının 18 Mart tarihinden 1916 yılının yanvarına kadar süren bu savaşta 500 binden fazla Türk askeri şehit olmuş ve şanlı zafer tarihini yazmıştır. Keza bu savaşta 3000 azerbaycan askeri canını kurban bildirdi. 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı döneminde yaşanan Çanakkale savaşı kahramanlık tarihinin parlak sayfası olmakla beraber, Türk harp sanatının büyük başarısı olarak da hafızalara kaydedilmiş. Binlerce asker ve subayın kanı pahasına başa gelen bu muhteşem zaferden sadece kardeş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları değil, tüm Türk halkları haklı gururla geçirirler. Söz konusu savaşta katıldı, şehit olan Azerbaycanlı gönüllülərin de aziz hatırası halklarımız için değerlidir.
Tarihi araştırmacıların göre 1914 yılında Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan etmesi, Osmanlı zorlama yüzünden Atlanta devletlerine karşı savaşa başlaması Atatürk'ün kudretine ihtiyaç yaratmıştı. Onun fikirleri öncelikle kesin karşılanmasa da, sonradan Mustafa Kemal'i Maydas askeri dairesine kumandan tayin etmeye mecbur oldular. Qelibolu yarımadasında yaşanan önemli olaylar, İngiliz birliklerinin Çanakkale boğazına geçmeye kalkışması ve eks saldırılarla rastlaşması onları Gelibolu yönüne yüz tutmaya zorladı. Çanakkale yönünde girişimleri alınmayan İngiliz birlikleri 25 nisanda Seddülbahir ve Arıburunu yönünde desant çıkartmaya başladı. İşte ilk saldırı sırasında Mustafa Kemal'in orduları üzerine gönderilen desant takımlarını yok etmek için Mustafa Kemal birlikleri Bigalidən Conkbayıra aktarıyor. Arıburnu'na Conkbayıra ilerleyen İngiliz birlikleri Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. tümenin eks saldırıları sonucu büyük kayıplardan sonra geri çekilmeye mecbur oldu. Mustafa Kemal yönetimindeki Türk askerlerinin misli görünməməmiş cesur savaşları Türk devletçilik tarihinde yeni bir dönemin başladığını kanıtladı.
YAZININ DEVAMI
Namıq Delidağlı