Dua, kulun Allah’a aczini itiraf etmesi, Ondan yardım dilemesi ve samimi bir dille gönülden yakarışıdır. Duadan amaç, kulun durumunu yaratana arz ederek niyazda bulunması ve Ona kulluk etmesidir. Yüce Rabbimiz, Kur’an’da Sevgili Peygamberimize hitaben, “Kullarım sana beni sorunca De ki: Ben çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına karşılık veririm. O halde onlarda benim davetime ve böylece doğru yola ulaşsınlar… Bir diğer ayette ise, “Duanız olmazsa Rabbim size ne diye değer versin? Buyurmaktadır.( Bakara, 186. Furgan, 77) Bu müjde ortamında, eğer bizler Rabbimizin bildirdiği bu görevi yerine getirmezsek, Onun verdiği sayısız nimetler inkâr edildiği gibi, diğer yönüyle de ayrıca nankörlük etmiş oluruz. Ayrıca Yüce Allah, çeşitli ayetlerde biz kullarına içten dua etmemizi, yapacağımız duaların kabul edileceği yanında, isteklerin yerine getireceği ve günahların bağışlayacağı müjdesini vermiştir.
Dünya bir imtihan yeri olduğu için biz insanlar, bilerek- bilmeyerek zaman zaman bir takım hata ve yapılması yasak olan günah işleyebiliriz. İşte böyle durumlarda yardıma başvuracağımız tek merci yüce Rabbimiz Allah’tır. O kendisinden yardım isteyen ve kendisine sığınan inanan kulunu asla boş çevirmez. Ayrıca aciz bir kul olan insan, üstesinden gelemeyecek tehlike ve felaketlerle her zaman karşı karşıya kalabilmektedir. Bu durumda kulun yapacağı tek seçenek, güçsüzlük ve çaresizliğini kabul edip, boyun bükerek Allah’a yönelmek ve Ona yardım dilemektir. Çünkü dua Müslüman’ın, nereden ve nasıl geleceğini bilemediği her çeşit bela ve musibetlere karşı tek manevi silahıdır. Dolayısıyla inanan bir kul, istediği mekân ve zeminde, evinde, işinde, arabada, uçakta, yatağına girme ve kalkmada, yolda yürürken- otururken, yemeğe başlarken içten dua edebilir.
Yüce Allah, kulunun darda kalması ve sıkıntı çekmesini istemez. Dolayısıyla Kur’an’da ve Sevgili Peygamberimizin Hadislerinde birçok dua örnekleri verilmiştir. Bu dua örneklerinde, gerek günahlarımızın bağışlanması, gerekse şahsımız- Ailemiz, çevremiz, ülkemiz, milletimiz ve tüm din kardeşlerimizin, huzuru ve kurtuluşu için Rabbimize, içten dua etmemiz ve ondan yardım dilememiz emredilmektedir. İçinde bulunduğumuz Rahmet ayı hürmetine aşağıya aldığımız duaları içten ve samimi bir bağlılıkla birlikte yapalım!
-Rabbimiz, biz iman ettik, günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru… Ancak sana dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik, dönüşte ancak sanadır… Rabbimiz, Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kullarını bağışla. Kalplerimizde, inananlara karşı hiçbir kin bırakma. Şüphesiz sen çok şefkatli, çok merhametlisin… Rabbimiz, bizi ve soyumuzu namaz kılanlardan yap, duamızı kabul eyle. Rabbimiz, Hesap günü bizi, ana- babamızı ve inananları bağışla… Rabbimiz, bize dünyada da, ahrette de güzellik ver, bizi cehennem azabından koru.
-Ey kalplerde olanları bilen Yüce Rabbimiz! Bizi, içinde yaşadığımız çağın her türlü fitne ve vahşetinden koru. İnsanlığı yaşamamız ve yansıtmamızda kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi, beraberliğimizi bozmak isteyenlere fırsat verme… Rabbimiz, bizi birbirimize kardeş yapan duyguları daima pekiştir. Bize hakiki İslam kardeşliğini lütfet. Vatanımızı ve milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu ve İslam âlemini her türlü tehlikeden, sıkıntı ve felaketlerden koru. Devletimizi payidar, milletimizi bahtiyar eyle… Ey duaları Kabul eden Rabbimiz! Senin engin rahmetini umuyoruz, bizi göz açıp kapayıncaya kadarda olsa, nefsimizle baş başa bırakma. Perişan halimizi tümüyle düzelt, Senden başka İlah yoktur!Dualarımızın kabulü niyazımla Yüce Rabbimize emanet olunuz!