“ Türk, bizim nazarımızda, bellibaşlı bir inanış, bağlanış, düşünüş, seziş, hatırlayış, duyuş, davranış ve bildiriş hususiyetleri içinde, bellibaşlı bir iman, mukaddesat, tefekkür, tahassüs, hayal, hatıra, meşrep, edâ ve lisan birliğinin ördüğü, tek nüshalı ve şahsiyetli bir ruh nescinden ibarettir; mutlak ve müstakil bir vâhit temsil eden bu ruh nescinin zarfı da Anadoludur.
Ya şu boyuna Türk ruhu, Türk ruhu dediğimiz şey nedir ki?..Türk ruhu dediğimiz şey, iki vâhidin mecmuundan ibarettir: Biri, onu kendi dışında olduran, öbürü de bu olan şeyi kendi içinde renklendiren, şekillendiren, seslendiren, kokulandıran, iklimlendiren iki vâhit…Vâhitlerden ilki, Türk’ün duygu ve düşünce mihrakında pırıldayıcı mutlak ve müstakil iman ışığı, ikincisi de bu ışık etrafında, hususi ve mahalli, bütün bir tahassüs ve tefekkür seciyesidir. YAZININ DEVAMI
Ya şu boyuna Türk ruhu, Türk ruhu dediğimiz şey nedir ki?..Türk ruhu dediğimiz şey, iki vâhidin mecmuundan ibarettir: Biri, onu kendi dışında olduran, öbürü de bu olan şeyi kendi içinde renklendiren, şekillendiren, seslendiren, kokulandıran, iklimlendiren iki vâhit…Vâhitlerden ilki, Türk’ün duygu ve düşünce mihrakında pırıldayıcı mutlak ve müstakil iman ışığı, ikincisi de bu ışık etrafında, hususi ve mahalli, bütün bir tahassüs ve tefekkür seciyesidir. YAZININ DEVAMI