Açış konuşmasını yapan Şube Başkanı Prof. Dr. K. Tuncer ÇAĞLAYAN “İran’ın Türk tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu, İslamiyet öncesi dönemden günümüze dek Türklerin yerleştiği kadim coğrafyalardan olduğunu, Anadolu’dan önce Türk devletlerinin burada kurulduğunu söyledi. Mevcut yapısı ile İran’da 30 milyonun üzerinde büyük bir Türk nüfus varlığı dikkate alınarak Türkiye’nin İran’daki soydaşları ile kültürel ve ticari ilişkilerini geliştirmesini arzu ettiklerini söyleyen Çağlayan, yeniden yapılandırmaya tabii tutulan Ortadoğu’nun büyük bir coğrafyası olan İran’ın parçalanması kaçınılmaz olursa soydaşlarımızın menfaatleri doğrultusunda bir açılımın alt yapısının hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Tebriz ve Urumiye doğumlu Türkiye- İran ilişkileri uzmanları Artum DİNÇ ve Rıza TALEBî’nin verdiği konferansta İran Türklerinin tarihi, edebiyatı ve siyasi durumları ele alındı. İran’ın 1.6 milyon km karelik coğrafyasının en yoğun nüfusunun olduğu kuzeybatı ve doğusunun ve kısmen güneyinin Azeri, Türkmen ve Kaşkay Türkleri tarafından iskan edildiğine dikkat çekildi. Nüfusun %40nın Fars, %40’nın ise Türk olduğuna dikkat çekilen konferansta Türklerin bu nüfus yoğunluğuna rağmen azınlık haklarına bile sahip olmadığına vurgu yapıldı.
1925’e kadar Türk hanedanlar tarafından yönetilen İran’ın son 90 yılda Fars kültürünün empoze edildiği bir süreci yaşadığı ifade edildi. Türklerin İran yönetiminden basit taleplerin olduğuna dikkat çekilen konuşmada, Türkçe eğitim imkanı, Türkçe yayın yapan medya kuruluşlarına imkanı verilmesi, tarih derslerinde Türk tarihine yer verilmesi, çocuklara Türkçe isim verilmesine izin verilmesi gibi kültürel içerikli talepler olduğu dile getirildi. 35 milyon İran Türkü için Türkiye’nin ayrı bir yeri ve değeri olduğuna dikkat çeken konuşmacılar, Türkiye’deki Türk halkının İran Türklüğünün varlığına ve sıkıntılarına daha duyarlı olmalarını beklediklerini de önemle vurguladılar. 2 saatten uzun süren konferans soru dinleyicilerin yoğun soruları ve konuşmacıların cevaplarıyla sonlanlandı.