Müslüman, yayatının her alanında Allah’ın kontrolünde olduğunu bilir, O’nun sevgisini, yakınlığını elde etmeye çalışır, Allah ve Peygamberi ne buyurmuşsa onları yerine getirmeye gayret eder. İnancı sağlam, şefkatli, merhametli, vefalıdır. Verdiği sözü yerine getirir, bu davranışıyla iyiliğe ve hayra vesile olur. O, din kardeşini incitmez, onu aldatmaz, hile yapmaz, yalan söylemez, ikiyüzlü davranmaz, kötü niyetli olmaz, lanet okumaz, onun iyiliği için hayır duada bulunur.
Müslüman; Allah’tan korkar haram ve şüpheli şeylerden uzak durur. Her işinde doğruluk ve adalet üzere olup, verdiği sözü tutar, emanete hıyanet ve hainlik etmez. Söz ve davranışlarında edepli, güzel bir terbiye ile hareket eder. Gösteriş, riyakârlık yapmaz, iyi niyet ve saf bir kalple başladığı işlerine, Allah rızasından başka bir karşılık beklemez, iyilik etmeyi sever, bağışlayıcıdır. İçinde yaşadığı toplumun huzuru, selameti için üzerine düşeni yapar. Büyüklerine, tecrübe sahiplerine, üstlerine saygı gösterir, kendinden küçüklere şefkatle ise yol gösterir yardımcı olur.
Müslüman; İnsanlarla ilişkilerinde, söz ve davranışlarıyla kendini öfkeden, tahammülsüzlükten arındırır, acele etmez ve ilişkilerinin bir gurur mücadelesine dönüşmesine izin vermez. Yumuşak huylu ve güler yüzlü olur, çatık kaş ve kibirle davranmaz. İçinde bulunduğu ortamı yaşanılmaz hale getirmez, sükûnet ve temkinle davranır. Üzerine düşeni Hakka ve halka uygun şekilde yerine getirir, sonrasını ise Allah’ın takdirine bırakır. Devlet ve millet malını talan eden, yakıp yıkanlardan uzak, birlik ve beraber olanlara yakın olur. Her işten bir hayır çıkacağını düşünüp ümitli olur, sözlerinde iyimserlik ve güven hâkimdir. Zorluk karşısında mücadeleden geri kalmaz, sabırlı davranışıyla bütün sıkıntıları aşar.
Müslüman; Gereğinden fazla konuşmaz, dinlemesini bilir, gerçeği ve hakkı gizlemez, Din kardeşiyle arasında sevgi ve muhabbet oluşması için gayret eder. Kutsal değerleri, namus ve şerefi el üstünde tutar, insanların kusurlarını örter, görmezlikten gelir. Yalnız kendi kusurlarını görmeye ve onları iyileştirmeye çalışır. O, başkalarının kendisine yaptığı iyilikleri unutmaz, minnettar olur, teşekkür eder. Bilgisi ve becerisiyle insanlara hizmeti, Yaratana hizmet kabul eder, olduğundan fazla görünmeye çalışmaz, üstünlük elde etmeye ihtiyaç duymaz, övünmez, kendini büyük görmez.
Müslüman; Büyüklerine karşı saygılı, küçüklere ise şefkat ve merhametlidir. Her türlü belaya sabreder, insanlar arasında zengin, fakir ayrımı gözetmeden onlara alçak gönüllü yaklaşır. İyi kimselerle dostluk kurar, onlarla birlikte olmayı ister. O, cana kıymaz, bir insanı suçsuz yere öldürmenin, bütün insanları öldürmüş gibi olur, ilahi uyarısına bağlı olur. Sıralanan tüm bu vasıflara sahip olunmasını bizden isteyen bizzat, Yüce Rabbimiz ve Sevgili Peygamberimizdir. Bu hayat, Müslüman’ca yaşanması gereken onurlu ve şerefli bir hayattır.
Sevgili kardeşlerim, geleceğimizin garantisi kıymetli gençler! Nefsimizi ince bir hesaba çekelim, acaba ben bu güzel hasletler içerisinde var mıyım? Sorusunun cevabını arayalım. Çünkü sıraladığımız bu güzel hasletleri yaşamak zor değildir. Müslüman’ın tüm bu sıfatlara sahip olmasını isteyen bizzat, Allah ve sevgili Peygamberimizdir. Bu durumda Müslümanlar, dinimizin bu güzelliklerini hayatlarında yaşadıkları oranda mutlu olacak ve toplumsal huzura kavuşacaktır. Sözün özü budur! Başka ne diyebiliriz ki... Allah’a emanet olunuz.